Duct tape traduction Turc
638 traduction parallèle
Get some duct tape out of my pocket.
Cebimden koli bandını çıkar.
He could fix a computer with a hairpin and a piece of duct tape.
Bir iğne ve bir parça bantla bir bilgisayarı tamir edebilir.
- Oh, Dad, no, not more duct tape! - Yeah...
- Baba, hayır, yine mi koli bandı?
He prefers duct tape!
Ama herkes bilir ki Martın Crane deri değil koli bandı sever.
It's a runny, split-pea green and mud-brown striped recliner with some stuffing popping out from underneath a strip of duct tape.
Yeşil-kahve ekoseli koli bantlarının altından sünger fışkıran bir koltuk.
Well, how about some duct tape?
Yapışkan banta ne dersiniz?
- Duct tape.
- Yapışkan bant.
Duct tape.
Yapışkan bant.
You want to cut the duct tape three feet long.
Yapışkan banttan 1 metre kesin.
Now I can't say that she enjoyed her stay... with that washcloth I put in her mouth and held in place with duct tape.
Açıkçası kalışı boyunca eğlendi desem yalan olur hele ki ağzına bir el bezi tıkıp, bantla tutturmuşken.
We need cutters and duct tape.
Kesecek bir şey ve selobant lazım.
Duct tape.
Kutu bandı.
- The duct tape.
- İzolebanttan.
razor blades, scissors, tweezers, knives, push pins, 2 x 4s, ping-pong paddles, alligator clips, duct tape, broomsticks, barbecue skewers, bungee cords, sawhorses, soldering irons.
traş bıçakları, makaslar, cımbızlar, bıçaklar, dört birim genişliğindeki raptiyeler, masa tenisi raketleri timsah penseleri, izole bant, süpürge sapı, barbekü şişleri, elastik halatlar, bıçkı tezgahları, lehim demirleri yüzünden ;
I used silicon, duct tape.
Silikon ile koli bandı kullandım.
You got any duct tape, Mr. Jackson?
Koli bandın var mı Bay Jackson?
Do you have a rag or some tape? Like some duct tape?
Halı veya bantınız var mı- - koli bandı gibi bir şey?
Sheila screamed, but what was the chance of anyone hearing her through the duct tape Gavin had wrapped seven times around her head?
Evliliklerinin her bir yılında bir kez. " İçimdeki her şey, eyalet polisini aramamı söylüyor.
There is some bruising, but no signs of duct tape like the other one.
Morarma vardı, ama diğeri gibi koli bantı izi yoktu.
I taped this guy's ankles together with duct tape.
Ayak bileklerini koli bandıyla bantlamıştım.
Doug, let's just put the new car thing aside for now, slap some more duct tape on the old one, and really commit ourselves to winning the lottery.
Doug, yeni araba meselesini şimdilik rafa kaldırıp eskisinin üzerini bantlayalım ve kendimizi, piyangoyu kazanmaya adayalım.
- I got duct tape.
- Koli bandım var.
Duct tape?
Koli bandı mı?
I got a whole roll of duct tape.
Bir tomar koli bandım var.
Duct tape.
Şerit kanalı.
- Maybe I'll wrap them in duct tape.
- Yapıştırıcı bantla sarsam mı acaba?
Well, come on, we got to go buy us some more duct tape.
Hadi gelin. Biraz daha selobant almalıyız.
Come on, we got to buy more duct tape.
Hadi, biraz daha selobant almalıyız!
- Duct tape.
- Bir bant.
Makeup stuff, duct tape. It's all on the list.
Makyaj malzemesi, koli bandı.
Frankie, duct tape.
Frankie, bantlayalım
Baby Joker, get the duct tape.
Bebek Joker, bandı getir.
Takes a kit of tools and props- - duct tape, handcuffs, a weapon- - whatever he needs.
koli bantı, kelepçeler, bir silah- - ne ihtiyacı varsa..
Big Momma, is that duct tape on your face?
Big Momma, suratındaki koli bandı mı?
The duct tape.
Koli bandı.
I guess you're wonderin why I got the duct tape.
Sanırım niye koli bandı yapıştırdığımı merak ediyorsun.
You never used duct tape to get rid ofthem unsightly hairs?
Hiç istenmeyen tüylerden kurtulmak için koli bandı kullanmadın mı?
MacGyver's duct tape.
- MacGyver'ın koli bandı.
How about some duct tape?
Yapışkan bandınız var mı peki?
Is there any duct-tape in the house?
Evde yara bandı var mı?
I just love duct tape, don't you?
Ben koli bandına bayılıyorum, sen sevmez misin.
How much damage could cuff links do to a car whose side window consists of duct tape and a Hefty bag?
Camı koli bandı ve poşet kaplı bir arabaya... 20 dolar. Şimdi in.
Why, this is our part of the playground, see, and if you don't follow our rules, well, we're going to duct-tape you to the bench.
Oyun bahçesinin burası bize ait. Eğer kurallarımıza uymazsan seni sıraya selobantlarız.
You mean you would actually duct-tape my entire body to a bench?
Yani, gerçekten bütün bedenimi bir sıraya selobantlamayı mı kastediyorsunuz?
But the big dance is tomorrow, and all the guys are gonna duct-tape him to a flagpole.
Ama büyük dans yarın ve tüm çocuklar onu bayrak direğine selobantlayacak.
Tomorrow night at the dance, when none of the chaperones are looking, you guys go grab Mark, bring him out here, and then we're gonna duct-tape him to this flagpole.
Pekâlâ, plan şu : yarın akşamki dansta, gözetmenler bakmazken siz gidip Mark'ı yakalayacaksınız. Onu buraya getireceksiniz, biz de bayrak direğine bantlayacağız.
Because Cutswalds is going to be there, and when he shows up, we all grab him, bring him out here, and duct-tape him to the flagpole.
Çünkü Cotswolds orada olacak. Geldiği zaman hepimiz onu yakalayıp buraya getireceğiz ve bayrak direğine bantlayacağız.
Dude, we're gonna go duct-tape that Mark kid to the bleachers.
Ahbap, biz o Mark denen çocuğu tribünlere bantlayacağız. Gelmek ister misin? — Yapamam.
Come on, let's go duct-tape him to the flagpole.
Gelin! Onu bayrak direğine bantlayalım!
Come on, let's duct-tape him to the flagpole!
Onu bayrak direğine bantlayalım!
If I'm not mistaken, we still have someone to duct-tape to the flagpole.
Yanılmıyorsam hâlâ bayrak direğine bantlayacağımız biri var!