Duty calls traduction Turc
407 traduction parallèle
Duty calls. But my wife and son are staying.
Görev beklemez ama eşim ve çocuğum kalıyorlar.
Sorry to leave you at such a time, but duty calls.
Ben gitmeliyim. Üzgünüm, işler beni bekliyor.
Duty calls.
Görev beni bekler.
- Duty calls!
- Görev beni çağırıyor!
Duty calls, if the word means anything to you.
Görev başına, sence görevin bir anlamı varsa.
Gentlemen, duty calls, and the best of friends must part.
Beyler, görev beni bekliyor, gitmeliyim.
Duty calls.
Görev bekliyor.
But right now, duty calls.
Ama şu anda, görevdeyim.
But duty calls.
Ama görevdeyim.
Duty calls and Joe Slattery is the first to answer.
Görev çağırdığında ilk koşan Joe Slattery olur.
Duty calls. Be careful. - How far are we?
- Hadi bakalım, yollarda dikkatli olun.
But duty calls!
Ama görev çağırıyor!
Sorry, Penny. Duty calls.
- İş çağırıyor.
Duty calls.
Görev çağırıyor.
Well, I'm sorry to tell you, but duty calls.
Özür dilerim ama iş zamanı.
Well, duty calls.
- Eh, işler beni bekliyor.
Duty calls. Reverend, do you mind taking over as host?
Rahip, ev sahibi olarak üstlenir misiniz?
Duty Calls!
Görev beklemez!
- Duty calls, love.
- Görev çağırıyor aşkım.
Little Amanda, duty calls.
Minik Amanda, görev çağırıyor.
Come back! Duty calls!
- Görev bizi çağırıyor.
Duty calls!
Görev çağırıyor.
Through wind and mud, snow and hail... whether long or short, dark or pale, remember... that when duty calls... you've got Balls.
Rüzgar ve çamur, kar ve dolu... uzun veya kısa, karanlık veya solgun, hatırla... görev çağırdığı zaman... Ona sahipsin.
Sitarski, duty calls!
Hey, Sitarski, seni köfte!
Gunney, duty calls.
Üstçavuş, görev beni bekliyor.
Come on, Terminator. Duty calls.
Hadi Terminatör, görev bekliyor.
Duty calls me elsewhere.
Başka yerlerde yapacağım işler var.
Sorry, ladies. Duty calls.
Üzgünüm bayanlar, görev çağırıyor.
Duty calls, darling.
Görev beni çağırıyor canım.
Duty calls, and Christine goes.
Görev çağırır ve Christine gider.
Well, duty calls, Mr. Dicker.
- Görev bizi çağırıyor, Bay Dicker.
Duty calls upon you.
Görev seni bekliyor.
Duty calls.
Görev çağırıyor. - Nasıl gidiyor? - Çok iyi.
Duty calls.
- Gorev bizi çagiriyor.
Duty calls.
Ülkem göreve çağırıyor.
Sorry. Duty calls.
Üzgünüm, görev çağırıyor.
Er... no, I hate to pass on a brandy and a choice cigar, Sir Henry, but... duty calls.
Bir brendi ve kaliteli bir puroyu çevirmekten nefret ediyorum,... fakat görev çağırıyor.
Duty calls.
İş çağırıyor.
And you know me. I go where duty Calls.
Beni bilirsin görevin çağırdığı her yere giderim.
Well, duty calls.
Görev beni çağırıyor.
Duty calls.
Görev beni bekliyor.
Duty calls.
Geliyor musun.
Duty calls.
Görev beklemez.
Fortunately, duty calls.
İyi ki, görev çağırıyor.
Perhaps he calls that doing his duty
Belki görevini yerine getirmek için arar.
Stopping whatever she is doing instantly... when it calls to other duty or devotions.
O an her ne yapıyorsa hemen bırakır... ve çanın çağırdığı göreve koşar.
I can only say again, monsieur, that Mademoiselle Lisa... cannot accept telephone calls while on duty.
Tekrar ediyorum, Mösyo, Matmazel Lisa... görevdeyken telefonla görüşemez.
I have to go, because duty calls me. Urra by Senator Carlyle!
Yaşasın Lyndon City!
Duty calls.
Nasıl isterseniz.
Duty calls.
Gitmem lazım.
Duty calls.
Merhaba görev.