Eat it traduction Turc
9,061 traduction parallèle
We can eat it for dessert.
Tatlı niyetine yiyebiliriz.
- Can we eat it now, please?
- Yiyebilirmiyiz şunu n'olur?
You can eat it.
Yesene.
Your doctors will be at the party so they won't let you eat it... eat fast!
Doktorun partide olacak, bu yüzden yemene izin vermeyecektir, hemen ye!
He wouldn't eat it.
- Yemiyor.
I'm gonna... I'm gonna take this and eat it in the truck.
Bunu arabada yiyeceğim.
"Leave nothing behind, eat it all!"
"Hepsini yiyin, hiçbir şey bırakmayın!"
If you love me you'll eat it all week!
Beni seviyorsan tüm hafta yersin!
Eat it, eat it.
Ye, ye.
And in my dream Ragnar Lothbrok tore the liver from my body, and began to eat it.
Rüyamda Ragnar Lothbrok ciğerimi bedenimden söktü ve yemeye başladı.
Eat what I tell you to eat, when I tell you to eat it, right?
Yemeni söylediğimde ye, onu yemeni söylediğim zaman, tamam mı?
We eat it so we don't get more sick.
Daha da hasta olmamak için yiyoruz.
- We eat it so we don't get more sick.
- Daha fazla hasta olmamak için yiyoruz.
Come on, stinky Sommer, eat it!
Kokulu Sommer, ye şunu!
Yes. lf you eat it, you can have it more.
Evet. Eğer bunu yersen, daha fazla alabilirsin.
You just don't want to listen to anyone breakfast is here... eat it... after you're'donei
Kimseyi dinlemek istemiyorsun. Kahvaltı burada. Ye, sonra olur.
He wouldn't eat it.
- Evet. - Yemiyor.
- Yes, you get it and eat it!
- Peki, buyur bokumu sen ye!
It's good is what it is, eat it!
Tadı güzeldir, ye işte!
Her pussy is good enough for him to fuck, good enough for him to eat, good enough to bear his child, now he just wants it tighter?
Vajinası, kocasının becermesi için yeterli kocasının yalaması için yeterli onun çocuğunu doğurması için yeterli bir de daha dar olmasını mı talep ediyor?
- We can eat it.
- Hep beraber yeriz.
She thinks it's funny that she wants to eat but can't... and our guest, who can, won't.
Kendisi yemek istediği halde yiyemeyip misafirimizin yiyebileceği hâlde yememesini komik buluyor.
Remember when you'd never eat a burger if it didn't have bacon on it?
İçinde pastırma yoksa asla hamburger yemezdin önceden, hatırlıyor musun o günleri?
It's not Christmas till we eat egg drop soup.
Yumurtalı tavuk çorbası içince Noel.
I thought you should eat. Come on, it'll get cold.
Yemek yemen gerekir diye düşünmüştüm.
Hey, I'm so starved I could eat the south end of a northbound goat, but it ain't ready.
Bunun hepsini yiyecek kadar acıktım ama henüz hazır değil.
Okay. Come on, you guys, let's eat before it gets cold.
Tamam, hadi soğumadan yiyin.
And I know, if you eat too much sugar, you can, um... You can be very tired and it can... It can wear down your body.
Eğer çok fazla şeker yersek, çok çabuk yorulabiliriz ve vücudumuz zarar görebilir.
Is it okay for him to eat this?
- Yiyebilir mi?
Eat your cereal before it gets all mushy.
Otur. Hamurlaşmadan önce mısır gevreğini ye.
It's hard for me to eat out With everything i know about the food business.
Yemek işiyle alakalı bildiğim her şeyi dışarıda yemek benim için baya zor.
I call it my "eat, pray, endure chronic diarrhea" period.
Ben buna "ye, dua et, kronik ishale dayan" dönemi diyorum.
It is wonderful to be able to eat good food again.
Adam gibi yemek yiyecek olmak güzel.
It's making me hungry, let's eat.
Ben de acıktım, yiyelim hadi!
But that tech's not gonna eat them if they forget to feed it.
Ama o teknoloji, kendisini beslemeyi unuturlarsa onları yemeyecek.
It didn't eat them.
Onları yememiş.
I put my heart into it so eat every last drop.
Içine kalbimi koymak bu yüzden her son damla yemek
I'm not afraid to eat you guys if that's what it comes down to.
Bu eğer ı'm korkmayan Sizi yemeye. Ne aşağı gelir.
It is not easy to watch a man eat alone every night and not start to worry and wonder.
Bir adamın her gece yalnız yediğini görünce endişelenmemek elde değil.
It's decided that they have to eat cabbage and drink!
Kabak yiyip içki içmeleri şarttır!
When will it be safe for us to eat or drink?
Ne zaman yiyecek ve içecek alabileceğiz?
Eat it!
- Yesene!
Is it safe to eat?
Yemek için güvenli mi?
It's time to eat. Everybody outside.
Yemek zamanı.
You know, Ellie leaving kicks ass, but sometimes you just got to eat the sword and slap out of it, you know?
Ellie sürekli canımıza okurdu ama bazen kılıcı atıp kavgadan sıvışmak istiyorsun işte, değil mi? Aynen.
Eat while it's hot!
- Ye hadi!
Let's eat, before it melts.
- Erimeden yiyelim şunları.
All through the day they just eat junk collecting inside as if a fixed deposit and then one day they go... and well... do it...
Gün boyu sadece abur cubur yiyorlar emanet gibi içlerinde biriktiriyorlar, sonra bir gün gidip yapıyorlar.
You know, like, it's part of nature to eat meat,
Et yemek doğanın bir parçası.
It's okay to eat just a little bit.
- Biraz yesen bir şey çıkmaz.
- You eat it!
- Ye!
it's fine 7136
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it is 11007
it's not fair 795
it's friday 105
it's done 1271
item 93
it's been so long 173
it's over 4654
it's cold 680
it is good 116
it's ok 4874
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's okay 22028
it's warm 139
itchy 49
itis 22
it's me 10254
italy 247
italian 217
it was 5878
it's not 5855
it's all right 8832
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72
itch 25
it's about damn time 34
items 25
itself 24
it's a boy 347
it's cool 1584
it's me again 322
it's a girl 287
it's only fair 72