Edward traduction Turc
5,414 traduction parallèle
Wake up, Edward, please!
Uyan Edward, lütfen.
Edward... you have to fight her!
Edward Onunla savaşmak zorundasın
Please, Edward!
Lütfen Edward
- Edward.
- Edward
Oh, good to see you, Edward.
- Seni gördüğüme sevindim Edward
Hi, Edward.
Selam, Edward.
Say, Edward, do you mind if I ask you something?
Söylesene Edward, sana bir şey sorabilir miyim?
Uh, it's really not like a dentist's office here, Edward.
Burası pek dişçi muayenehanesine benzemez, Edward.
Ah, Edward, hey.
Edward, selam.
Edward, have you... Have you ever had sex with anyone?
Edward, sen hiç kimseyle seviştin mi?
Edward, Edward, look, look.
Edward, bak.
Edward, this is your lucky handkerchief.
Edward, bu senin şans mendilin.
- Edward, we are not having sex.
Edward, biz sevişmiyoruz.
♪ ooh ♪ ♪
♪ Edward Sharpe and the Magnetic Zeros - Man On Fire ♪ ♪
How did Edward ll die?
II. Edward nasıl öldü?
" James, Toby, Edward, Milo,
" James, Toby, Edward, Milo,
( Laughs ) Good luck with that, Edward.
İyi şanslar sana Edward.
I'd like to have Edward Meechum serve on my detail.
Bana hizmet etmesi için Edward Meechum'u istiyorum.
And I look forward to working with all of them as long as Edward Meechum is on the detail.
Ben de onlarla çalışmak için sabırsızlanıyorum. Edward Meechum özel görevde olduğu sürece.
That was very nice of Edward.
Edward'ın davranışı çok hoş.
But an astronomer named Edward Charles Pickering broke that rule.
Fakat Edward Charles Pickering adlı bir gökbilimci bu kuralı ihlal etti.
St. Edwards, it's the closest in the area.
St. Edward's, bölgeye en yakını o.
They're taking her to St. Edwards Hospital.
St. Edward's Hastanesi'ne götürüyorlar.
She's being transported in an ambulance to St. Edwards Hospital.
Ambulansla, St. Edward's Hastanesi'ne götürülüyor.
We're taking her to the AE department at St. Edwards.
Onu St. Edward's Hastanesi acil servisine götürüyoruz.
St. Edwards Hospital.
St. Edward's Hastanesi tarafında.
Eyewitnesses at the scene are reporting that they saw a missile hitting the stadium, echoing events at St. Edward's Hospital earlier today.
Olay yerindeki şahitler, bugün erken saatlerde St. Edward's hastanesindeki olayların yansıması gibi bir füzenin stadyumu vurduğunu gördüklerini söylüyorlar.
Edward Scissorhands?
Edward Scissorhands?
I would definitely "F" Edward R. Murrow.
Edward R. Murrow ile kesinlikle yatardım.
Arthur, Henry and Edward Connor.
Arthur, Henry ve Edward Connor.
It's your son. Edward.
Oğlunuz, Edward.
We'll give Henry and Edward a proper burial tomorrow.
Yarın Henry ve Edward için cenaze töreni düzenleyeceğiz.
They'll annihilate us, Edward.
- Bizi yok edecekler Edward.
It's for Edward James Olmos?
Edward James Olmos icin?
You and Mr Edward seem close, Miss Hawkins.
Bay Edward'la yakın görünüyorsunuz Bayan Hawkins.
- Samuel Edward Parker.
- Samuel Edward Parker.
That is Sir Edward Grey, the Liberal Foreign Secretary.
Sör Edward Grey, Liberal Dışişleri Bakanı.
You know, Sir Edward might also have been the unluckiest man in Britain.
Anlaşılan üzere, Sör Edward Britanya'daki en şanssız kişi olabilirdi.
- Now, now, dear, Sir Edward has come here to relax, not to talk shop.
Canım, Sör Edward buraya rahatlamaya geldi, iş konuşmaya değil.
But at least tell me this, Sir Edward, is it Serbia or Servia?
Ama en azından söylesene, Sör Edward, Sırbistan mı Sırhistan mı?
You have been keeping your cards close to your chest tonight, Sir Edward.
Kartlarınızı bu akşam iyi kapatıyorsunuz, Sör Edward.
- Edward.
- Edward. - Teşekkür ederim.
Sorry, Edward.
Özür dilerim, Edward.
- Good night, Edward.
- İyi geceler, Edward.
Do you think Sir Edward Grey will be in a flap over what has happened?
Olanlardan dolayı Sör Edward Grey'in telaşlanacağını düşünüyor musun?
And I'm pleased... you think Edward Grey will be calm.
Ve de Edward Grey'in sakin olacağını düşünmene sevindim.
What is it, Edward?
- Ne diyor, Edward?
Wake up, Edward!
Uyan, Edward.
You have to fight her! Edward!
Onunla savaşmak zorundasın Edward
Happy birthday, Edward.
Doğum günün kutlu olsun Edward.
- Edward.
Edward.