English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Eldest brother

Eldest brother traduction Turc

74 traduction parallèle
Eldest brother Song, after a while you see your little younger sister
Bugün çok güzel.
You're my eldest brother.
Ağabeyimizsin.
My eldest brother...
Kardeşim...
Your eldest brother is Gao Hao 2nd brother is Gao Zhi 3rd is Gao Yong the 5th Gao Xia
En büyüğünüz Gao Hao'dur. İkinci kardeş ise Gao Zhi, Üçüncü Gao Yong ve Beşinci Gao Xia
Eldest brother, second brother.
Abi, kardeşim!
Eldest brother...
Abi...
Eldest brother...
Abi!
My eldest brother Congfang and my fifth brother Conghai escorted 4th sister Xianer to be married to Yanzhang.
Abim Congfang ve kardeşim Conghai... Ablam Xianer'ı evlenmesi için Yanzhang'a götürüyordu!
As we rushed there, eldest brother was about to die.
Haberi alınca hemen oraya koştuk ama geç kalmıştık!
I heard Long Congyu talk of his eldest brother's death and the kidnapping of his younger siblings.
Long Congyu, abisinin öldürülüşünü ve ablasının... haydutlarca kaçırılışını anlatıyordu!
Eldest brother.
En büyük kardeş!
My eldest brother was stabbed to death.
En büyük ağabeyim bıçaklanarak öldürüldü.
Karna was your eldest brother, my first son.
Karna senin en büyük kardeşindi, benim ilk oğlum.
"of your eldest brother... " Suzujiro Haruno.
Suzujiro Haruno'nun... oğluyum.
My dad is the eldest brother of Wu-tong's Seven Heroes
Babam "Wu Tong'ın yedi kahramanın" en büyüğüdür.
I'm his eldest brother.
Hayır! Babua benim.
- Tarababu... I am Jagmohan. The eldest brother in the family I'm Manav's father.
Ben ailenin büyük kardeşiyim Jagmohan
Uncle Achmed is my fathers eldest brother.
Ahmet amcam babamın en küçük kardeşidir.
I opened your closet and pulled the empty drawers... only then I understood... as the eldest brother, what had really happened :
Evin en büyük çocuğu olarak asıl olanları o zaman anlamıştım.
Hey are you the eldest brother in your family?
Hey, ailendeki büyük kardeş sen misin?
I know you are my eldest brother, and in the gentle condition of blood you should so know me.
En büyük ağabeyim olduğunu biliyorum. Asil kanına bakılacak olursa, sen de beni kardeş bilmelisin.
David, my eldest brother, was supposed to be an attorney.
David, en büyük ağabeyim, avukat olacaktı.
Since the eldest brother had no sons, their uncle wanted my land transferred to my brother-in-law.
En büyük ağabeylerinin oğlu olmadığı için amcaları, toprağımın kaynıma geçmesini istedi.
This wolf is the pups'eldest brother.
Bu kurt, yavrunun en büyük ağabeyi.
My eldest brother was a great warrior.
Büyük kardeşim harika bir savaşçıydı.
This is Eldest Brother.
- En büyük abim.
Eldest Brother.
- En büyük abi.
Eldest Brother got doctor-prescribed supplement coupons.
Büyük abi doktor reçeteli takviye kuponları aldı.
It was revenge for the death of their eldest brother, William.
Büyük kardeşleri William'ın ölümünün intikamıydı.
The eldest brother of one of my friends in junior high seems to have opened a stylish restaurant in Suehiro province.
Liseden bir arkadaşımın abisi Suehiro'da tarz bir restoran açmış sanırım.
My eldest brother and brother-in-law can't come.
En büyük ağabeyim ve eniştem gelemiyor.
Well, you mentioned your eldest brother, so I assumed you had another brother.
Sen, en büyük ağabeyim dedin başka bir ağabeyinin de olduğu kanısına vardım.
Your eldest brother was a failure.
Abin bir başarısızlıktan ibaretti.
The reason being that in the great war, my eldest brother, Howard, saw his entire battalion drown in the sea.
Bunun sebebi, Birinci Dünya Savaşı'nda en büyük kardeşim Howard'ın, tüm taburunun denizde boğulduğunu görmesi.
Eldest brother, Liu Bo.
En büyük ağabeyi Liu Bo.
Your sister took over command of your eldest brother's ship after your new father killed him.
Kardeşin en büyük ağabeyinin gemisinin komutasını aldı. Yeni baban onu öldürdükten sonra.
Yes, Eldest Brother.
Emredersin Abi.
You must obey Eldest Brother, OK?
Büyük abinizin sözünü dinleyin.
Eldest Brother. I'm sorry.
Büyük abi, çok üzgünüm.
Eldest Brother!
Büyük abi!
It hath the primal eldest curse upon it, a brother's murder.
En eski lanet var bu işte, ilk kardeş kanı var içinde.
During the fight your eldest and second brother were somehow separated
Ama savaş sırasında.... Birinci ve beşinci kardeşler bir şekilde kayboldular
I'm eldest, he's the 2nd brother this is the fourth
Ben en büyüğünüzüm, o 2. ve o da 4. kardeş!
My brother Tom's eldest boy.
Kardeşim Tom'un en büyük oğlu.
It hath the primal eldest curse upon't a brother's murder.
En eski lanet var bu işte ilk kardeş kanı var içinde.
I have a brother and a sister and I'm the eldest.
Bir erkek ve bir kız kardeşim var. Ben en büyükleriyim.
Like my eldest brother, Doc.
misal, en büyük abim âlim.
It hath the primal eldest curse upon't - a brother's murder.
En eski lanet, ilk kardeş kanı var içinde.
Little dove, you must write to Lady Catelyn and your brother, the eldest,
Küçük güvercinim, Leydi Catelyn'e ve ağabeyine bir mektup yazmalısın.
And when that didn't work, they took my eldest son, your brother, and they cut his poor body to pieces.
Butun bunlar ise yaramayinca da en buyuk oglumu, agabeyini aldilar, ve zavalli bedenini parcalara ayirdilar.
Eldest Brother!
Büyük Abi!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]