Elf traduction Turc
1,296 traduction parallèle
I keep thinking about your elf.
Aklımda perinle ilgili bir şey var.
How about if you win, I become your elf for the day... but if you lose, you become mine?
Kazanırsan, o gün ben senin perin olurum.... Ama kaybedersen, sen benim perim olursun.
Personally, I think you'll look very sexy in the elf outfit.
Bence, peri kıyafeti içinde çok seksi görüneceksin.
"I've got the perkiest little bottom in all of toyland, and i trot along the street like a happy, trotting elf."
Oyuncak Şehri'nin en diri, minik poposuna sahibim ve sokaklarda mutlu bir cin gibi hoplayarak dolaşırım, " diyorsun.
Where did "happy trotting elf" come from?
Sokaklarda hoplayarak dolaşan mutlu cin nereden çıktı?
Santa's bounciest helper? Susan the happy trotting elf?
Noel Baba'nın en çok hoplayan yardımcısı, mutlu bir şekilde hoplayan cin Susan.
So a few glasses of wine, a few laughs, and it's Susan the happy, trotting elf.
- Birkaç kadeh şarap, birkaç kahkaha ve hoplayarak dolaşan mutlu cin Susan.
* I'm Susan, the happy, trotting elf * * i trot and trot and bounce and bounce * * and smile a lot, and that's what counts *
Ben Susan! Hoplayan mutlu cin! Hoplar, hoplarım Zıplar, zıplarım.
* I'm Susan, the happy, trotty, smile-a-lotty elf *
Ben Susan. Hep gülümseyen mutlu cin.
* I'm Susan * * the happy, trotty, smile-a-lotty elf *
Ben Susan. Hep gülümseyen mutlu cin.
Could you turn into an elf again?
- Yine cine dönüşebilir misin?
I know someone who knows someone who knows an elf, and if any of you acts up, so help me, I will call Santa, and I will tell him you want socks for Christmas.
Noel Baba'nın cinlerinden birini tanıyan, birini tanıyan, birini tanıyorum. Eğer içinizden biri yaramazlık ederse, yemin ederim ki Noel Baba'yı arayıp, Noel'de çorap istediğinizi söylerim.
No, that elf over there.
Hayır, şuradaki cüce cini!
I put out Frosty, he puts out an elf village.
Renkli lambalar asıyorum, daha iyisini asıyor.
I put out Dracula, he does nothing and I look like a jackass!
Kardan Adam Frosty'i çıkarıyorum, bir elf köyü çıkarıyor.
Yeah, he's an Elf.
Evet, o bir elf.
Hi, it's Gothar, the Elf King.
Selam, ben Gothar, Elf Kralı.
That well-known bedrock pragmatism of elvish culture.
Elf kültürünün ünlü pragmatizmi.
Spin around like a crazy elf
Çılgın bir cin gibi dön
There's Elmo the elf.
İşte elf Elmo.
Once upon a time, there was a family of elves.
Bir zamanlar bir aile varmış elf ailesi.
And one day the little elf family went into the magic forest to find a secret gnome facility, where the gnomes were turning mushrooms into uranium.
Ve bir gün bu elf ailesi sihirli ormana girmiş gizli bir gnome tesisini bulmak için. Burada gnome'lar mantarları uranyuma çeviriyormuş.
So three elves laid down heavy suppressive fire on the gnomes while the others maneuvered around to the right flank, finishing off anything left alive.
Derken üç elf, gnome'lar üzerine ağır silahlarla ateş açmışlar diğerleri sağ kanattan bir manevrayla hiç kimseyi sağ bırakmamışlar.
Even the teeniest littlest elf of all Rodriguez.
İçlerinden en genç en küçük elf Rodriguez bile.
The elf wizard.
- Elbette. Elf büyücüsü.
If not the Devil then who? A little elf?
Şeytan değilse kim peki?
Wood elf? Why do you cry?
Niye ağlıyorsun Orman perisi?
Get off me, you fucking faggot-ass elf. Fuck off.
Siktir git elf kılıklı ibne!
And the fire spreads through the forests, and the forests burn furiously, and hundreds of elves and trolls and fairies come running out of the woods, screaming : " Bambi's dead!
ve ateş ormanlara sıçrar ve şiddetle yanar, yüzlerce elf, trol ve peri masalı karakterleri ormandan kaçarak bağırır : " Bambi öldü!
I am the ElfWarrior ofGallendror!
Ben, Gallendor'un Elf savaşçısı.
My elf powers are invisibility, archery and worthy hygiene.
Elf güçlerim, görünmezlik, okçuluk ve takdire şayan temizliğim.
- So I give you an elf curse!
- Seni elf lanetiyle cezalandırıyorum.
What are you, an elf? Yes.
Nesin sen bir elf mi?
Like a tiffany elf -
Tiffany'den küçük bir- -
I'm no "elf".
Ben "elf" değilim.
Just never seen no black elf before.
Hiç daha önce zenci elf görmemiştim.
I felt like I was being stalked by an elf.
Sanki bir cin beni takip ediyormuş gibiydi.
I'm Desk Sergeant at my Neighborhood Watch.
Mahallenin nöbetçi korucusu ve 14'üncü seviye elf rahibiyim.
- She went with the elf cut?
- Elf kesimi yaptırmış.
It's an elf lord. Whatever.
- O bir Elf Lordu.
Are you waiting for me to guess, Elf Lord?
Tahmin etmemi mi bekliyorsun Elf Lordu?
Michael, I would like to be the elf.
Michael, bugün bende Elf olmak istiyorum.
That makes sense because he has elfish features.
Bak bu mantıklı çünkü onda Elf özellikleri var.
Deep inside Santa's fabled workshop... discontent had begun to spread... among the androgynous elfin workforce.
Noel Baba'nın masalsı atölyesinin içlerinde... erdişi elf işçileri arasında hoşnutsuzluk başlamıştı.
Not to be mistaken for the elf-hunting camp of a similar name.
Benzer bir isim taşıyan başka bir doğa kampıyla karışmasın.
Why, perhaps this elf can help me.
Belki bu elf bana yardım edebilir.
You know, elf, we might not be the richest family in town, but we can afford normal-size birds once a year or so.
Biliyorsun Elf, kasabanın en zengin ailesi olmasak da yıIda bir kez normal boyutta bir kuş alacak kadar paramız var yahu.
The tree, the elf, the moon.
Ağaç, elf, ay.
She's my elf, Tara.
O benim perim, Tara.
You're in on the trotting elf?
Hoplayan cini sen de mi biliyorsun?
And a 14th-level elf cleric.
Bunlardan vazgeçmeyeceğim.