Emotions traduction Turc
3,992 traduction parallèle
Because my emotions are fine.
Çünkü benim duygularım gayet yerinde.
Turn your emotions back on right now, Elena, or so help me, God, I will give you something to be sad about.
Derhal duygularını geri aç Elena yoksa Tanrı yardımcım olsun ki sana üzülecek bir şey veririm.
The emotions are overwhelming you.
Duyguların üzerine üzerine geliyor.
I know her emotions were off.
Duyguları kapalıydı onu biliyorum.
Elena's emotions are back.
Elena'nın duyguları geri geldi.
I never felt this particular cocktail of emotions.
Daha önce hiç bu duyguları bir arada hissetmemiştim.
All this... the makeups, the breakups, the emotions?
Bütün bu, barışmalar, ayrılıklar, duygular.
You're perfect and everyone else can't handle their own emotions.
Sen muhteşemsin ve herkes kendi duygularıyla başa çıkamıyor.
You remember the events, but the emotions, what were they?
Bunu sen de biliyorsun. Olayları hatırlıyorsun, peki ya duyguları? Neydi duyguların?
I've never had to deal with these emotions before.
Daha önce bu duygularla başa çıkmam gerekmemişti.
Such is the intensity of your emotions that they threaten your sense of independence and control.
Bağımsızlık ve kontrol hissinizi tehdit eden duygularınızın yoğunluğu gibi.
Your emotions for Emily have endangered her mission.
Emily'ye olan hislerin onun görevini tehlikeye attı.
More emotions.
Daha fazla duygu.
It leads to... emotions and... and other bad stuff.
Böyle şeyler duygusallıklara, hatta daha kötü şeylere yol açar.
Human emotions are such a mystery, aren't they?
İnsan duyguları tam bir gizem, değil mi?
He doesn't show his emotions.
Duygularını göstermez.
Optimus, I know there are many emotions tied to the Forge.
Optimus, Demir Dövücüsüne birçok duyguyla bağlı olduğunu biliyorum.
Emotions are running high, so I will keep this tight and short.
Heyecan yükseliyor o yüzden bunu kısa ve öz tutacağım.
Today is bringing up so many emotions.
Bugün birçok duyguyu gün yüzüne çıkardı.
We don't get together to share our emotions. We get together to escape them.
Duygularımızı paylaşmak için değil onlardan kurtulmak için birbirimize ihtiyacımız var.
"Emotions and social relations."
"Sosyal İlişkilerde Duygular."
Burying your emotions isn't healthy, Daniel. Eventually they bubble to the surface!
Duygularını bastırmak sana yardımcı olmaz Daniel, eninde sonunda yüzeye çıkarlar.
I'm feeling a lot of emotions, too.
Ben de sana karşı birçok şey hissediyorum.
You do always say that we that can't let emotions cloud our judgment, but you did.
Her zaman, duygularımızın kararlarımızı etkilememesi gerektiğini söylersin ama seninkileri etkiledi.
You beat me fair and square, makin'me feel emotions and stuff... so I'm gonna go home, cry myself to sleep by my bed made of money!
Beni adil ve dürüst bir şekilde yendin beni duygusallaştırdın falan yani eve gidip paradan yapılmış yatağımda tek başıma uyuyana dek ağlayacağım! Bekle!
Fear is the most primal of emotions.
Korku duyguların başlıcalarındandır.
They are controlled by their emotions.
Onları duyguları kontrol ediyor.
I have been through a range of emotions this past week.
Hafta boyunca karışık duygular içerisindeydim.
My emotions are just, like, all over the place.
Bütün duyguları yaşıyorum sanki.
I think it's great how you live true to your emotions.
Duygularını dürüstçe yaşaman harika bir şey bence.
If I've understood correctly, what tends to happen is that certain pairs of twins divide up available emotions and personality traits between them.
Doğru anladıysam bazı ikizlerde görülen eğilim mevcut duyguların ve kişisel özelliklerin ikiye bölünmesi.
Troubles work on emotions, so it's likely a place your wife feels her baby envy deepest.
Sorunlar, duygular yoluyla işler. Yani karınızın bebeğinin olmasını çok istediği bir yer olmalı.
Humans are controlled by their emotions.
İnsanları duyguları kontrol ediyor.
Time, money, energy, emotions, everything we had.
Zamanımı, vaktimi, enerjimi duygularımı. Sahip olduğumuz her şeyi.
They're trying to play with our emotions...
Duygularımızla oynamaya çalışıyorlar...
Old and depressing emotions can make you recall something.
Eski ve iç karartıcı duygular bir şeyi hatırlamanı sağlayacaktı.
You've got to keep your emotions in check.
Duygularını kontrol altında tutmalısın.
Oh! So many emotions are fighting each other right now.
Birçok duygu şu an aynı anda çarpışıyor.
They're said to emerge when we're torn between conflicting emotions.
Zıt duygular arasında kaldığımız zaman ortaya çıktıkları söylenir.
( THINKING ) With the proper training, you'll be able to access their feelings, their emotions.
Düzgün bir eğitimle hislerine ve duygularına ulaşabilirsin.
It seems utterly extraordinary that this actually quite unprepossessing physical object contains somebody's personality, the seat of their emotions, and it was where they experienced the world and where they held their memories.
Aslında epey itici bir fiziki nesnenin bir bireyin kişiliğini, duygularının kaynağını oluşturduğunu ve dünyayı deneyimleyip anılarını saklayan yer olduğunu düşünmek tamamen olağanüstü geliyor.
'It's what makes the human brain so brilliant,'this complex wiring diagram of connections that holds our memories,'our emotions, our ability to row a boat or to draw.'
İnsan beynini bu kadar muhteşem kılan anılarımızı, duygularımızı kürek çekme ya da çizim yapma yeteneğimizi barındıran bu karmaşık bağlantı ağı şemasıdır.
- A confidant, someone who understands the confusing emotions
- Bir sırdaş olarak, Kafa karıştıran duyguları anlayan
And I thought it best to explore these raw and difficult emotions through the medium of opera.
Ve bu zor ve karmaşık duyguları yenmenin en iyi yolunun opera olduğunu düşünmüşümdür.
You know, perhaps it might be best to explore these difficult and raw emotions through the medium of a poem.
- Biliyor musun? Belki de bu karmaşık ve zor duyguları şiir yoluyla keşfetmek en iyisidir.
Emotions affect mutations.
Duygular dönüşümü tetikliyor.
Sometimes my emotions get the better of me.
Bazen duygularıma yenik düşebiliyorum.
To get inside his head, to understand his options, his emotions.
Onun kafasına girmek, duygularını, tercihlerini anlamaktır.
I've made mistakes because I let emotions cloud my judgment, and I can't let my next handler make those same mistakes.
Duygularımın kararlarımı etkilemesine müsaade ettiğim için hatalar yaptım ve benden sonraki idarecinin aynı hataları yapmasına izin veremem.
I used to think cartoons hit all the highs and lows - of human emotions... - Mm-hmm.
Eskiden çizgi filmlerin insanların tüm duygularını karşıladığını düşünürdüm ama Rigoletto'nun kızını bıçaklayışını görmemden sonra bu Aqua Teen Hunger Force gözüme çok sıradan geldi.
No emotions.
Duyguları yoktur..