Empathy traduction Turc
616 traduction parallèle
You need both Kang Woo and President Joo to feel empathy for you and protect you.
Kang Woo ve Başkan Joo'nun sürekli seni korumak istemesine sebep olan şey.
You've been deceived by words like "obligation" or "human empathy".
"Minnet borcu" veya "vazife" diyerek seni kandırmışlar.
Driven by the same empathy for the human condition.
İnsan durumu için aynı empatiyle.
It's based on empathy.
Empati üzerine kurulu.
Do you know what the word "empathy" means?
"Empati" sözcüğünün anlamını biliyor musun?
Empathy.
Empati.
Empathy is to project your imagination so that you actually feel what the other person is feeling.
Empati ise hayal gücünü kullanarak..... diğer kişinin hislerini aynı şekilde hissetmek demek.
- Empathy.
- Empati.
You talk a lot about empathy.
Empatiden çok söz ediyorsun.
- Why not throw some empathy my way?
- Bana biraz empati göstersen?
- Your empathy is a little one-sided.
- Senin için empati biraz tek yanlı.
- Maggie, that's empathy!
- Maggie, işte empati!
The empathy of the blind in me needed to find out straight from you, Boss because I wanted to be sure, you see.
Körlerin sağ duyguları, tıpkı... benim gibi karşısındakinin ne düşündünü ortaya çıkarır, Patron çünkü, emin olmak istiyorum, anlarsın.
Evidently, it gained an immediate knowledge of us from its empathy with me.
Yaşadığımız duygu birliği yüzünden hakkımızda bilgi almış oldu.
I have felt human empathy only a few times.
Empati duyduğum insan sayısı elin parmaklarını geçmez.
Complete empathy.
Tam bir empati.
I lack empathy for my fellow human beings.
Açık yüreklilikle büyük bir içgörüye ya da kardeşlik duygusuna sahip olduğumu söyleyemem.
– Is this to be an empathy test?
Bu, karsinizdakinin duygularini anlama testi mi olacak?
Dr Pulaski's greatest medical skill is her empathy.
Dr Pulaski'nin en büyük tıbbi yeteneği, onun empatisidir.
I am the goddess of Empathy.
Ben Empati Tanrıçasıyım.
I am the goddess of Empathy.
Ben Empati tanrıçasıyım.
Empathy requires understanding.
Empati için anlayış gerekir.
It's empathy.
Bu empatidir.
Empathy, yeah.
Empati, evet.
How can you have empathy with someone you've never met?
Hiç tanımadığın birine karşı nasıI empati duyarsın?
They can sense their master's emotions through empathy.
Empati yoluyla, sahiplerinin duygularını sezebilme yeteneğine sahipler.
( Woman ) The part of the brain responsible for reward and empathy goes into high-alert mode, as does the one producing the hormone oxytocin, the bonding chemical.
Beynin ödül ve empati kısmı kırmızı alarm moduna geçer, kimyasal tutucular, oksitosin hormonu üretmeye başlar.
If you had a dog, which is doubtful, considering your lack of empathy for the animal kingdom.
Eğer bir köpeğin olsaydı, ki bu şüpheli senin hayvanlar alemine olan empati eksikliğin göz önüne alınırsa.
You have no empathy.
sende hiç anlayış yok.
I want to share with Dr. Ryan our empathy and anguish but I'll wait for a more appropriate time.
Dr. Ryan'ın acısını anlıyor ve paylaşmak istiyorum. Ama bunun için daha uygun bir zamanı bekleyeceğim.
You said, "Let's give her a break." That was empathy.
Dedin ki, "Ona biraz yardımcı ol." Bu bir empatiydi.
Where's your empathy?
Hiç anlayışınız yok mu?
Empathy was yesterday.
Anlayış dünde kaldı.
What is "empathy"?
"Özdeşleşme" ne demek?
Empathy and kindness are basic to all forms of life.
Empati ve iyilik, yaşamın en temel formudur.
Just have a little empathy, for Christ's sake.
Tanrı aşkına bir an kendini benim yerime koy Mickey.
Yeah, I know, we have no feelings, no compassion, no empathy for our clients'suffering.
Evet, biliyorum, bizim duygularımız ve şefkatimiz yok, müvekkillerimizin acılarını anlamak istemeyiz.
That's not love, Gloria, that's empathy.
Bu aşk değil Gloria, bu empati.
I guess as a hologram myself, I have a certain empathy.
Kendimde hologram olunca, tam bir empatide bulundum.
Human sentiment... compassion... guilt... empathy... they're irrelevant.
İnsan duyguları... merhamet.. suçluluk.. empati... önemsiz.
I'm the new bartender over at the pub. Got my lighter, my rag, my empathy face.
Barın yeni barmeniyim Çakmağım, bezim, anlayışIı yüz ifadem var.
And if I hadn't deadened my frown lines with Botox. you'd be able to read my empathy.
Botoksla kırışıklarım yok olmasaydı seni anladığımı görebilirdin.
You don't see it that way because that would require a little empathy.
Bu şekilde bakmıyorsun, çünkü bu empati gerektirir.
You're saying I have no empathy?
Empatim olmadığını mı söylemeye çalışıyorsun?
Empathy?
Empati mi?
He has no insight or empathy.
Kavrama kabiliyeti yok veya empati. Oh, ne diyorum ben?
A lack of empathy. It's the one characteristic that connects all the defendants.
Yıllarca, Almanlara şu tip düşünceler empoze edildi :
And yet, the world is immeasurably vast, and gentleness, mercy and empathy linger in our hearts
Ancak dünya ölçülemeyecek kadar muazzam... Ve kalplerimizdeki nezaket, merhamet ve empati gitmek bilmiyor.
Lee's dynamic on-screen presence, coupled with an audience empathy that cuts across all cultural boundaries have resulted in his films shattering box office records.
Lee'nin sahnedeki dinamizmi, seyircinin duygularıyla birleşince tüm kültürel sınırlar aşılır ve neticesinde filmleri gişe rekorları kırar.
- Where's your empathy?
Anlayışına ne oldu?
Evil, I think, is the absence of empathy.
Hükümet, Yahudilerin hakları yoktur dediğinde ve bu ikinci sınıf insanları öldürmek şarttır dediğinde