English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Enticing

Enticing traduction Turc

196 traduction parallèle
Curiosity, however enticing, often brings regrets,
# Ne kadar davetkar olsa da # Sık sık neden olur merak pişmanlığa
The show is enticing!
Gönülleri çelen bir gösteri!
The prisoner is charged with enticing Her Majesty the Queen of Hearts into a game of croquet and willfully and with malice aforethought teasing, tormenting and otherwise annoying...
Tutuklu, majesteleri Kupa Kraliçesi ile kriket oynamak üzere görevlendirildi ve sonra taammüden... - Ama- - -... ve planlayarak alay etme, muziplik yapma... -... ve ayrıca sevgili Krali- -
She was always chasing and enticing me.
Sürekli peşimdeydi, beni ayartıyordu.
- Enticing a female indenture away.
- Başkasına ait bir kadını kaçırmaktan.
Would you say Mrs. Manion's appearance was deliberately voluptuous and enticing?
Bayan Manion'un görünümü kasten şehvet uyandırıcı ve baştan çıkarıcı mıydı sizce?
Enticing a broken-armed man into a project.
Kolu kırık birini projeye sokmuşsun.
That's the Countess Alexandrovna, one of the most enticing woman in St. Petersburg.
Kontes Alexandrovna. St. Petersburg'daki en oynak kadınlardan birisi.
She was calling me and enticing me,... as if she needed my help.
Beni çağırıyordu, ayartmaya çalışıyordu. Sanki bana ihtiyacı varmış gibi.
It's because they were all hit by my Enticing Ice Arrow
Hepsi de benim fettan buz oklarımla vuruldu
It's called the Enticing Wine of Mrs. Tang
Bayan Tang'ın işveli şarabı!
Enticing smoke
Zehirli duman!
The Enticing Ice Arrow
Fettan buz okumuz!
The Enticing Ice Arrow...
Fettan Buz oku...
This is only a mini Enticing Ice Arrow
Zehri küçük dozda verdim!
Your Enticing Ice Arrow?
Zehrin etkisine ne oldu?
His Enticing Ice Arrow is real
Zehir de bir problem yok!
The Enticing Ice Arrow never struck into our body
Yani Fettan buz oku... bedenimize hiç saplanmadı!
Walking these streets drenched in enticing perfumery... engaged in surreptitious venery with not one, but two.
... bu baştan çıkarıcı parfümü sürüp... caddelerde yürürken ... şarap imalathanesinden çıkmış elbiselere bürünüp, bir değil... ama iki, sayınız, bayanlar baylar
Don't you all look enticing?
- Hepiniz çok çekicisiniz.
Are you enticing those to be conquered in coming to the conqueror?
Yoksa birileri seni devirmek için bir şeyler mi planlıyor.
As enticing as the offer is, we really must pass.
Teklifiniz çok cazip olsa da reddetmek zorundayız.
He-he-he made it sound so enticing.
Herşey herşey öyle mantıklı görünüyordu ki.
While it can be tempting to dive in tongue first, the entire experience becomes so much more enticing if you take a softly-softly approach.
İlk temasta dilin kullanılması baştan çıkarıcı olabilir, eğer yavaştan almak istiyorsanız, o zaman duygusal öpüşmeyle başlayabilirsiniz.
So you plan your moment carefully, making it as enticing and romantic as possible.
Evlilik teklifini dikkatle planlarsiniz mümkün oldugunca çekici ve romantik kilarsiniz.
I am arranging an auction for an item I believe you will find most enticing.
Çok ilginizi çekeceğini düşündüğüm bir parça için, açık artırma düzenliyorum.
Or is it her firm, young flesh inviting your every caress... enticing you to explore... her deepest and most private secrets?
Yoksa onun sıkı, taze eti mi? Sizi kucaklayıp cezbederek en derin en gizli sırlarını keşfe davet etmesi mi?
You know, you make it sound really enticing.
Anlatışına bakılırsa baştan çıkarıcı bir yer gibi.
A career in law and order, although indubitably enticing, was not inscribed on the cards Dame Fortuna dealt my brother and me.
Emniyet kuvvetlerinde bir meslek sahibi olmak, şüphesiz baştan çıkarıcı olsa da, şans tanrıçasının bana ve kardeşime dağıttığı kartlarda pek mevcut değil.
Oh, I have something else in mind. Something more enticing.
Benim kafamda daha baştan çıkarıcı bir şey var.
An enticing offer... ... but... ... what does the lady want in return?
İlgi çekici bir öneri ama karşılık olarak ne istiyoruz?
- An enticing prospect!
- Baştan çıkarıcı bir manzara.
Enticing people to use a product that could give them cancer probably will give them cancer and feel no remorse.
İnsanları, kanser verebilecek ürünlerini kullanmaya ayartmaya yönelik muhtemelen, kanser verecek ürünlerini ve hiç pişmanlık duymayabilirler.
Very enticing scent, don't you think?
Çok baştan çıkarıcı koku, Değil mi?
An enticing notion.
Cazip bir fikir.
The eastern sector behind the Brandenburg Gate could be very enticing.
Brandenburg Geçidi'nin ardında yer alan Doğu Bölümü, çok cezbedici olabilirdi.
You have more enticing plans?
Daha iyi bir planınmı var?
His offer does have certain enticing qualities.
Önerisinin belli bazı güzel nitelikleri varç
Or are you enticing us?
Yoksa bizi ayartmaya mı çalışıyorsun?
I never ever thought I'd find a clothed female so... enticing.
Giyinik bir kadını bu kadar çekici bulacağım hiç aklıma gelmezdi.
Enticing?
Çekici mi?
I guess a candle-lit dinner would not be an enticing offer?
O zaman mum ışığında yemek cazip bir teklif olmaz.
I doubt you'll get as enticing an offer from the Kesat homeworld.
Kesat anavatanından bu kadar ayartıcı bir teklif alacağınızdan, şüpheliyim.
What lay below was an enticing mystery.
Aşağıda ne olduğuysa baştan çıkartıcı bir gizemdi.
Now I know why Scorpius found you so.. enticing.
Şimdi neden Scorpius'un seni bu kadar ayartıcı bulduğunu... anlıyorum.
Oh, so that's why you decided to lay your trap for me with your enticing $ 12 in singles, huh?
O yüzden mi önüme baştan çıkarıcı on iki dolarını koyup tuzak kurmaya karar verdin?
You make an enticing offer.
Ayartıcı bir teklif yaptın.
All I'm saying is if evil weren't enticing, why would there be any?
Tüm söylediğim, eğer kötülük cazip olmasaydı, ( Neden hiç birşey olmazdı? )
Here we see the enticing, voluptuous fallopian tubes, m'kay.
Burada ise baştan çıkarıcı, şehvetli fallop tüpleri, t'mam.
is this your way of enticing me to join your... alliance?
Bunu yapmanız için önce ittifakınıza katılamam... gerekmiyor mu?
Let's be a little more enticing!
Biraz daha cezbetmeye çalışalım!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]