Erlendur traduction Turc
36 traduction parallèle
My name's Erlendur.
Elin? İsmim Erlendur.
Grandpa Erlendur!
Erlendur dede.
Ellidi wants to talk to you.
Erlendur, Ellidi seninle konuşmak istiyor.
Erlendur, my friend.
Dostum...
I'm Erlendur, a police investigator.
Ben dedektif Erlendur.
Erlendur, do not be dismayed.
Erlendur, sakın korkayım deme.
Erlendur, do not be dismayed.
Erlendur, gözün korkmasın.
Erlendur, quiet him.
Erlendur, sustur şunu.
Tell us, Erlendur, what happened in England after we left?
Söylesene Erlendur biz gittikten sonra, İngiltere'de ne oldu?
Erlendur and I barely escaped with our lives.
Erlendur'la canımızı zor kurtardık.
Erlendur, come.
Erlendur, buraya gel.
Erlendur, come look!
* Erlendur, come look!
Erlendur.
Erlendur.
* *
Erlendur!
What is that shit you're holding, Erlendur?
* What is that shit you're holding, Erlendur?
Erlendur, son of Horik.
Horik oğlu Erlendur.
Erlendur doesn't pay her any attention.
Erlendur ona hiç ilgi göstermiyor.
We may need the tools Erlendur made.
Erlendur'un yaptığı teçhizata ihtiyacımız olabilir.
Erlendur, bring the tools!
Erlendur, aletleri getir!
Erlendur, son of King Horik.
Erlendur, Kral Horik'in oğlu.
And so did Erlendur, who is with us.
Bizim yanımızda olan Erlendur da aynı şekilde.
Thank you, Erlendur.
* Thank you, Erlendur.
Erlendur was telling me how he has forgiven Torvi for leaving him.
Erlendur, onu bırakıp gittiği için Torvi'yi affettiğini söylüyordu.
By the way, that was Erlendur's ring.
Bu arada o Erlendur'un yüzüğüydü.
Erlendur's coming, too.
Erlendur'da geliyor.
Erlendur...
Erlendur...
Erlendur! No!
Erlendur yapma!
That was a long time ago, Erlendur.
Bu çok uzun zaman önceydi Erlendur.
Erlendur has told me to kill you. To revenge the death of his father.
Erlendur seni öldürmemi söyledi babasının intikamını almak için.
Erlendur has told me to kill you.
Erlendir bana seni öldürmemi söyledi.
Erlendur!
Erlendur!