Ethical traduction Turc
828 traduction parallèle
It isn't ethical.
- Etik değil mi.
But you can't go there, it isn't ethical.
Ama sen oraya gidemezsin.
It's not ethical, reading other people's stuff.
Başkasının yazısını okumak ahlak dışı.
You consider it ethical to judge a man without all the evidence?
Delilsiz yargı ahlaka uygun mu sizce?
It isn't ethical. I'm here as your doctor.
Bu etiğe aykırı, doktorun olarak buradayım.
From Sally's point of view, that attitude is both sound and ethical.
Sally'ye göre, bu davranış hem etik hem de mantıklı.
It's both sound and ethical.
Etik ve mantıklı.
Of course, I've given up basketball in order to maintain a high ethical standard of my firm.
Tabi ki basketboldan firmamın büyük etik standartları dolayısı ile vazgeçiyorum.
Wouldn't be quite ethical, but...
Çok etik olmayacak ama...
I wonder if it's ethical to watch a man with binoculars and a long-focus lens.
Bir adamı dürbün ve uzun odaklı mercekle izlemek ahlaka sığar mı bilmiyorum.
Do you... Do you suppose it's ethical, even if you prove that he didn't commit a crime?
Sence suç işlemediği kanıtlansa bile bu yaptığımız ahlak kurallarına sığar mı?
Or is it ethical to tell?
Söylemende sakınca var mı?
- This is a class distinction, not an ethical problem.
- Bir tür sınıf ayrımı, etik bir sorun değil.
I see no ethical purpose for a raid on Troy.
Truva hücumu icin hicbir ahlaki neden göremiyorum.
Sorry, don't think it'd be ethical to tell you their names.
Adlarını söylemek doğru olmaz. Görüşürüz.
In view of my position, I hardly think it ethical to express my opinion.
Etik olarak benim bir görüş bildirmem doğru olmaz.
Bertram Cates, defendant in one of the greatest ethical contests known to us, Bertram Cates has been found guilty.
Bertram Cates, öğretmen, kilit taşı ve sanık durumunda ve eyaletimizdeki en büyük etik mücadelelerin birinde Bertram Cates suçlu bulundu.
On the whole, you are both ethical in business matters... and certainly farsighted socially.
Genel olarak, her ikiniz de iş hayatınızda ahlaklı... sosyal ilişkilerinizde de kesinlikle uzak görüşlüsünüz.
Ethical doctors don't advertise.
Hayır, hem âhlâklı doktorlar reklâm yapmaz.
Ethical doctors starve.
Ahlâklı doktorlar açlıktan ölür.
Course not. No ethical agency does.
Elbette hayır, bunu hangi saygı değer ajans destekler.
- That's very ethical of you.
- Bu çok ahlaki bir davranış.
Even if we do not consider the question of whether it is ethical for a person to own another person, the important fact remains that once the defendant had such dreams, he should have taken steps to prevent them becoming a public nuisance.
Sorunun etik olup olmadığını göz ardı edersek, geriye bir tek mesele kalıyor. Sanığın gördüğü rüya nedeniyle meydana gelen kamusal zarara engel olunmalıydı.
It's not the filmmaker's intention to defend Gustave Minda's ethical code.
Film yapımcısının niyeti Gustave Minda'nın ahlaki duruşunu savunmak değildir.
I am therefore filing charges against these gentlemen before the Ethical Practices Committee of the American Bar Association.
O yüzden bu beyefendiler aleyhine,..... baroya şikayette bulunuyorum.
The prisoner's awareness of his own guilt is what gives execution its moral and ethical meaning... though I'm no authority.
Mahkûmun suçluluğunun farkında olması infaza ahlaki ve etik anlamını veriyor. Ama yetkili kişi ben değilim sonuçta.
I propose that our cut be put into the planetary treasury and used to guide the lotians into a more ethical system.
Payımızın gezegen hazinesine konmasını öneriyorum ve Iotianların daha ahlaki bir sistem kurmasında kullanılmasını.
She should take medical measures rather than ethical measures now.
Ahlaki tedbirler yerine tıbbi tedbirleri konuşmanın zamanıdır.
And besides... it isn't ethical.
Ayrıca bunu... etik bulmuyorum.
Ethical, unethical!
Etik, etik!
I mean, that wasn't exactly an ethical thing that you did, was it?
Yani, yaptığın tam olarak ahlaki bir şey değildi, değil mi?
It's not ethical.
Bu ahlaklıca olmaz.
It wouldn't be ethical.
Etik olmaz.
Yeah, that's why I've changed my dear old mansion... into a school for moral and ethical instruction.
Evet, işte bu yüzden ben de burayı değiştirip... ahlak ve iffet eğitimi veren bir okul haline getirdim.
And I have to behave in a moral and ethical manner.
Ve ben bundan sonra ahlaklı ve nasuslu yaşamak zorundayım.
And my colleagues and I are of one mind... regarding the moral importance of family unity... on both the moral and ethical level.
Arkadaşlarım ve benim ortak kannatimiz.... ahlak ve iffetin, aile birliğinin korunmasında... çok önemli bir yere sahip olduğudur.
Is it moral or ethical?
Ahlaki olan mı iffetli olan mı?
You see, we're dealing with an ethical question here.
Tamam, güzel. Burada, biz etik bir soruyla karşı karşıyayız.
Well, the difference is a matter of ethical and intellectual superiority which is caused whether you like it or not by blood and by class difference
FarklıIık, ahlâki ve entelektüel üstünlük meselesidir. Beğensen de, beğenmesen de bu durum kan bağı ve sınıf ayrıIıklarından kaynaklanır.
I wish to emphasize no moral or ethical position is being taken here.
Vurgulamak isterim ki burada manevi ve etik kurallar yok.
But is it ethical?
Ahlaki olmayışı mı?
You have been found guilty of treason against the state and in violation of every code of moral and ethical conduct known to man.
Vatan hainliğinden ve insanların tanıdığı tüm ahlak kurallarını ihlal etmekten suçlu bulundun.
You're a very principled, ethical lawyer, with no political ties.
Sen güçlü ilkeleri olan bir avukatsın, ama hiçbir siyasi desteğin yok.
... what a moral and ethical principal is?
... bir ahlaki prensip ne demek?
I have an ethical question for you.
Sizin için etik bir sorum var.
- Is that ethical?
- Bu etik mi?
No ethical problems in the family.
Aile içi problem istemiyorum.
Protomatter, an unstable substance which every ethical scientist in the galaxy has denounced as dangerously unpredictable.
Protomadde. Galaksinin etiğe saygılı tüm bilim insanlarının tehlikeli ve sonuçları tahmin edilemez diye kullanmadıkları dengesiz bir materyal.
Then the defence counsel has no real ethical dilemma.
O halde... savunma avukatının etik olarak bir ikileme düşmesine yol açacak bir neden yok.
Do you know there are ethical boundaries, Miss Tzu, even for the press?
Etik diye bir şey biliyor musunuz Bayan Tzu, basın etiği?
You don't mind, do you? It is hardly ethical.
Uygun olmaz.