Ethne traduction Turc
53 traduction parallèle
Ethne is 21 next Thursday, so Father is letting himself go.
Ethne, önümüzdeki Perşembe 21 yaşına basıyor, o yüzden babam coştu.
- I know how you feel about her.
- Ethne için neler hissettiğini biliyorum.
Harry Faversham... coupled with the name of my daughter Ethne.
Harry Faversham... kızım Ethne ile birlikte.
Ethne, you'll never creak.
Ethne, sen hiçbir zaman gıcırdamayacaksın.
You're not going to rob me of my solitary dance, Ethne.
Beni tek dansımdan mahrum bırakamazsın Ethne.
Reasons why Ethne Burroughs doesn't love John Durrance.
Ethne Burroughs'un, John Durrance'ı sevmeme nedenleri.
Well, they had a fine send-off, Ethne.
Çok güzel bir uğurlama oldu, Ethne.
If that happens, I should like you to go to Ethne... and tell her that at least I tried to put right... the shame and humiliation that I caused her.
Bu olursa, Ethne'ye gidip... en azından sebep olduğum utanç ve aşağılanmayı... düzeltmeye çalıştığımı söylemenizi istiyorum.
A bit jerky, isn't it? Ethne, I shall love you always.
Seni daima seveceğim, Ethne.
I'm glad to find you alone, Ethne.
- Buraya sırf seninle konuşmak için geldim.
His mind was made up. You must always remember that, Ethne... for the sake of his memory and for your own happiness.
Onun hatırına ve kendi mutluluğun için... bunu asla aklından çıkarmamalısın Ethne.
It'll be a dose of bronchitis if you don't take care.
Hadi gel Ethne. Bize biraz şarap dök.
Lots of fun in going back to school again, Ethne.
Tekrar okula gitmek çok eğlenceli, Ethne. Joe harika bir öğretmen.
Look here, Ethne.
Bak Ethne. Ben -
Ethne, read - read the postscript you wrote.
Oku Ethne. Yazdığın dipnotu oku.
Ethne, darling, I'm sorry.
Özür dilerim. Titriyorsun.
Stay here. I'll get my coat and fetch yours, Ethne.
Gidip ceketlerimizi alacağım, Ethne.
We'll be the first to tell Ethne and the old man.
- Ne? Ethne ile babasına haberi ilk verenler olacağız.
Oh, but Ethne and the general will know before we get there.
Ama Ethne ile general biz oraya varmadan öğrenmiş olacak.
To Ethne Burroughs.
Ethne Burroughs'a.
Dear Ethne...
Sevgili Ethne...
Ethne, your feather.
Ethne, işte tüyün.
N-Not up there, Ethne.
Orada olmaz Ethne.
Now, Ethne, come down from there, please.
İn oradan lütfen Ethne.
Oh, dear, yes, come down, Ethne.
Aşağı in Ethne.
Ethne, listen to Jack, please.
Ethne, Jack'i dinle lütfen.
It's not very funny, Ethne.
Hiç eğlenceli değil Ethne.
Harry... and Ethne.
Harry ve Ethne.
Harry and Ethne!
Harry ve Ethne!
Good night, Ethne!
İyi geceler, Ethne!
Good night, Ethne, we have to take him home!
İyi geceler, Ethne, onu eve götürmeliyiz!
Refuse him leave to marry Ethne?
Ethne ile evlenmesini red mi etti?
No, Ethne, I...
Hayır Ethne.
- Ethne...
Ethne...
It has nothing to do with you, Ethne!
Seninle hiçbir ilgisi yok Ethne!
No, Ethne, l-I never meant to lie to you.
Hayır Ethne, sana asla yalan söylemedim.
I don't care what people think, Ethne.
İnsanların ne düşündüğü umrumda değil Ethne.
Ethne did.
Ethne verdi.
Dearest Ethne :
Sevgili Ethne :
Ethne, you can't blame yourself.
Ethne, kendini sorumlu tutamazsın.
Ethne, you have to...
Ethne, sen bence...
Your friend forever, Ethne.
Sonsuza dek dostun, Ethne.
Ethne.
Ethne.
Did you come here to tell Ethne Harry was dead?
Ethne'e Harry'nin öldüğünü söylemeye mi geldin?
That won't happen, Ethne.
Bu olmayacak Ethne.
Was that Ethne's carriage outside?
Dışarıdaki Ethne'nin arabası mı?
Ethne is free to make up her own mind.
Ethne kendi kararlarını vermekte özgür.
Ethne was there... watching.
Ethne oradaydı ve izliyordu.
We both were, Ethne.
İkimiz de emindik, Ethne.
You needn't tell me, Ethne.
Söylemene gerek yok, Ethne.
Just as Ethne knew.
Tıpkı Ethne'nin de bildiği gibi.