English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Everyone's happy

Everyone's happy traduction Turc

283 traduction parallèle
Everyone's happy.
Herkes mutlu olsun.
McKAY : Everyone's so happy around here... I hate to be the bearer of bad news.
Herkes bu kadar mutluyken, kötü haber getiren olmaktan nefret ediyorum.
A few rays of sunshine and everyone's happy.
Tek gereken biraz gün ışığı, ve herkes mutlu.
I want you all to meet the happy little group... that's responsible for the show... that everyone will be clamouring to get seats for next season.
Mutlu ekibimizle tanışmanızı istiyorum şovdan sorumlu olan grup herkes gelecek sezona bilet kapmak için birbirini yiyecek.
You tell us you were joking and everyone's happy.
Bize şaka yaptığını söyle ve herkes mutlu olsun.
And everyone's happy.
Herkes de mutlu.
She say she like to go to America, boss where everyone happy, sit around and sip tea while machine do work.
Amerika'ya gitmeyi çok istermiş, patron orada herkes mutlu, makineler çalışır herkes oturup çay içermiş.
We're inside a small house, everyone's happy.
Küçük bir evin içindeyiz, herkes mutlu.
One minute you're preaching a happy, perfumed heaven, the next, Gantry's damning everyone to a scalding, stinking hell.
Sen mutlu, güzel bir cennet vaaz ettikten bir dakika sonra Gantry gidenin haşlandığı, pis bir cehennem için beddua okuyor.
Everyone's so kind to me, and I'm so happy, Uncle.
Herkes bana karşı çok nazik ve çok mutluyum dayı.
I wonder what everyone's so happy about.
Acaba neden herkes bu kadar mutlu?
That's why everyone's so happy.
Bu yüzden herkes çok mutlu.
Men are queers, women are lesbians — everyone's happy.
Erkekler homoseksüel, kadınlar lezbiyen - herkes mutlu.
Everyone's happy.
Herkes mutlu.
- So everyone's happy.
- Herkes mutlu yani.
They work only for themselves, not others I'd like them to understand that material things alone do not create happiness I was in a children's home l'd like everyone to have a happy childhood
İnsanlar kendileri için çalışıyor. Başkalarını düşünmüyor. Onları anlamak ve maddiyata dayalı yaşamamalarını arzuluyorum.
" Try to make everyone happy...
" Herkesi mutlu etmeye çalış...
Please take anything you need... and we'll be happy to supply you with a list of everyone... that has worked in the office for the past twelve months.
Gerekli olan her şeyi alabilirsiniz. Bu arada biz de size geçtiğimiz yıl boyu ofiste çalışmış kişilerin isimlerini verelim, olur mu Carl?
At any rate yes, everyone's very happy that you invited us to the festival.
Neyse bizi festivale davet ettiğiniz için herkes çok mutlu.
Then we put them back and everyone's happy.
Sonra onları yerine koyuyoruz, herkes memnun oluyor.
She was a very happy girl. Everyone will tell you that. Pierrette was always happy.
Çok hayat dolu bir kızmış, herkes öyle söylüyor.
Everyone is happy and in love, and that's wonderful.
Herkes mutlu ve aşık. Ve bu harika.
- Everyone's happy, except me.
- Benim haricimde herkesin!
Then everyone's happy. Is that any better?
Şimdi daha iyi mi?
Everyone ´ s happy.
Herkes mutlu.
If i knew the answer to that i wouldn't be sitting here but in a president's chai presiding i'd be telling everyone what they should do to be happy but i don't know knowing is not my business
Bunun yanıtını bilsem şu anda burada değil, bir başkan koltuğunda oturup başkanlık yapıyor olurdum. Herkese mutlu olmaları için ne yapmaları gerektiğini söylerdim. Ama bilmiyorum.
You can fight the Bumble Bee. Everyone would be happy.
Eşek Arısı'yla kapışabilirsin.
When Yeller saves the family and everyone's happy?
Yeller'in aileyi kurtarması ve herkesin mutlu olması mı?
Then everyone's happy.
O zaman herkes mutlu.
Everyone's happy
Alan memnun, satan memnun.
- Works every time. Everyone's very happy for you.
- Herkes senin için seviniyor.
"So everyone's happy."
Bu yüzden hepimiz mutluyuz.
Her life is over but it's OK because everyone else is allive and happy.
Yaşamı sona erdi.. ... ama sorun değil çünkü diğer herkes hala hayatta ve mutlu.
Your side spends a bit of money, everyone's happy.
Sizin tarafınız paranın azını ödeyecek, herkes mutlu.
Everyone's so happy.
Herkes öyle mutlu ki.
we search and think of ways to make everyone happy.
Tüm yolculuk sırasında herkesi mutlu etmenin yollarını araştırdık.
Everyone's happy. - Thanks, Ron.
Sağol, Ron.
Everyone's happy.
Herkes mutlu olur.
Everyone's real happy then!
Herkes sahiden mutlu olur!
And I think everyone has room to grow... but Bob is perfectly satisfied... and says just being his wife should make me happy.
Herkesin kendini geliştirmesi için fırsatı vardır... Fakat Bob bundan tamamen hoşnutsuz ve onun karısı olmamın beni mutlu etmesi gerektiğini söylüyor.
And everyone's happy.
Ve herkes mutlu.
It's a celebration, everyone's happy and wants to enjoy the moment.
Uygulamadığınız kararlar çıkarıp duruyoruz.
Everyone's gonna be happy.
Bu durumda herkes mutlu olur.
In theory, everyone's equal... and has the right to pursue whatever makes them happy.
Teorik olarak, herkes eşittir... ve kendisinimutlu eden şeyleri yapma hakkına sahiptir.
# Happy happy anniversary from everyone at Bennigan's #
? Bennigan'da çalışan herkesten mutlu, mutlu yıldönümleri? ?
# Happy happy anniversary from everyone at Bennigan's #
Bennigan'da çalışan herkesten mutlu, mutlu yıldönümleri? ?
If it'll help me take the midterm, I'm happy to show everyone my balls.
Eğer sınava girmeme yardım edecekse, herkese toplarımı göstermekten mutluluk duyarım.
We take a little, everyone's happy.
Biraz alır, herkesi sevindiririz.
you play the game, and everyone's happy. Or you're a smart ass, and I make your life miserable.
Ya dediklerimi yaparsın, herkes mutlu olur, yada seni mahvederim.
She puts on a happy face for everyone, but I know she's hurtin'.
Herkese gülümsüyor, ama incindiğini biliyorum.
Of course they do It's a core Everyone's rich and happy here
Elbette gülerler. Burası merkez. Burada herkes zengin ve mutlu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]