Exceed traduction Turc
315 traduction parallèle
009, even if you manage to exceed the speed of light, there are some things that happen that you simply cannot change.
009. Işık hızını aşmayı başarsan bile yine de kolaylıkla değiştiremeyeceğin şeyler vardır.
I, a shock worker from pit # 9, promise to exceed the quota this year and to deliver 28 000 tons!
Maden ocağında komünist bir işçiyim # 9 Söz verdim. bu yıl ki kotam olan 28000 tonu aşmaya!
You know, of course, that sabres must not exceed the maximum weight of 60 decagrams?
Bildiğiniz üzere, kılıçlar kesinlikle 60 dekagramdan ağır olmamalı.
The King, sir, hath laid, sir, that in a dozen passes between yourself and him he shall not exceed you three hits.
Ama devam edin bakalım. Kral bahse girdi, efendimiz, Laertes'le siz karşılaşırsanız, on iki kapışmada sizden ancak üç puan fazla alabilir diye.
- You exceed your function here!
- Haddinizi aşıyorsunuz Efendi Jean.
I'll bet the appraisal is going to exceed even your estimate...
Eminim tahminimizden çok daha değerli...
I must exceed the stature of man in both good and evil. Greater than man.
Arayış içindeyim, çünkü insanoğlunun iyilik ve kötülüklerini aşmam lazım.
" From Emperor Caesar Tiberius to Princess Salome of Galilee, you have incurred our imperial displeasure by presuming to exceed your status as...
"İmparator Sezar Tiberius'tan Celileli Prenses Salome'ye. " Bir barbar olarak mevkinizi aşarak... "... imparatorluğumuz katında...
The latest statistics show that our imports exceed our exports by several billion francs.
Gelecek yıl da 60 milyarı aşması beklenmektedir. Geçen yüzyılda hayat sigortası yani ölümle birlikte toplu para ödenen sigorta türü başı çekmekteyken günümüzde sigorta uygulamalarında bu ancak yüzde 66,7 oranındadır.
- You exceed the rights of a brother.
- Kardes hakkini asiyorsun.
Because by doing so, I would certainly exceed even my own stupidity.
Bunu yaparsam eminim kendi budalalığımı bile aşarım.
We won't let you exceed your limit.
Limitinizi geçemezsiniz.
Thus, almost exceed 1000 Time to acabr.
Böyle giderse dönem sonuna kadar bir tonun üstünde olacaklar.
The expected death toll from highway accidents as well as swimming and boating mishaps may well exceed last year's record high.
Trafik kazalarının yanı sıra yüzme ve tekne kazalarından kaynaklanan toplam ölüm sayısının geçen seneki rekor sayıyı geçmesi bekleniyor.
I'd heard of your gallantry, but you exceed my expectations!
- Nezaketini duymuştum ama sen, beklentilerimi aşıyorsun.
It's the safest place in the world, provided the combined weight of the two people does not exceed 1400 pounds.
İki insanın birleşik ağırlığı, beş yüz kiloyu aşmayacak şekilde ayarlanmış.
He might far exceed master Yan
Yan Bey den bile daha iyi olabilir
I know if I send you to Khartoum... you'll play tricks, you'll exceed your orders... and in the name of some mystical necessity... apparent only to yourself... you'll do your ingenious best to involve this government... up to the hatband.
Hartum'a seni yolluyorsam numara yapacağını, emirleri dinlemeyeceğini biliyorum, ve bir takım mistik zorunluluk adı altında sadece kendini ortaya çıkaracağını, ve bu hükümeti bulaştırmak için elinden gelenin en iyisini yapacağınıda biliyorum.
"3 others end in'c-e-e-d'exceed, proceed, succeed."
Üç tane de "c-e-e-d" ile biten var. "Exceed", "proceed", "succeed".
Except after "c" as in exceed, proceed, succeed, accede, concede, intercede, precede, recede, secede.
"C"'den sonra gelirse, "exceed", "proceed", "succeed", "accede",... "concede", "intercede", "precede", "recede", "secede"'de olduğu gibi.
This affected us, but we had that to exceed.
Bu durum sizi etkiliyordu ancak bununla yaşamalıydınız.
The last one exceed them all.
Sonuncusunda aşırıya gitmiş.
Also we will exceed the difficulties gifts.
"Mevcut zorlukların da üstesinden geleceğiz."
For the vibro-compaction... necessary for high-grade concrete... the water-cement factor... should not exceed 0.45.
Vibrokompaksiyon için ihtiyaç duyulan yüksek kaliteli beton su-çimento faktörü 0.45'i geçmemeli.
For the vibro-compaction... necessary for high-grade concrete... the WCF should not exceed 0.45.
Vibrokompaksiyon için ihtiyaç duyulan yüksek kaliteli beton su-çimento faktörü 0.45'i geçmemeli.
Furthermore, it is the judgment of this court that said defendant shall be sentenced to a federal penitentiary for a term not to exceed 11 years.
Buna ilaveten, mahkeme sanığın 11 yılı geçmemek kaydıyla eyalet hapishanesinde kalmasına karar vermiştir.
"Interest shall be paid at an annual rate of 7 percent... " or at the federal bank rate, should this exceed 7 percent.
Faiz yıllık olarak % 7'lik bir oranla geri ödenecek ya da Merkez Bankası'nın belirlediği faiz oranı üzerinden işlem görecek.
" You will be kept under observation for a period not to exceed 21 days.
Orada tıbbi izlemeye alınacaksınız ve bu süre 21 günü geçmeyecek.
Eventually, I will circumstanþele exceed i.
Sonunda koşullar bunu gerektirecek.
He should strive to exceed the written, and a lot would be done.
Yazılı testi geçerse işin çoğu bitmiş olacaktır.
And if he does not exceed it?
Ya geçemezse?
Your powers will far exceed those of mortal men.
Senin güçlerin ölümlü insanlarınkini kat be kat aşacak.
Capable of speeds that exceed twice the speed of sound the attack drone has an interception range of over 1,000 miles.
Hız kapasitesi sesten iki kat fazla olan saldırı aracının 1600 km'den fazla bir etki mesafesi var.
Any person who alters... forges, knowingly destroys... knowingly mutilates... or in any manner changes this certificate... may be fined not to exceed $ 10,000... or imprisoned for not more than five years... or both.
Bu belgeyi değiştiren... tahrif eden, yok eden... bilerek herhangi bir yolla... bozan kimseler... 10,000 $'ı aşmayacak şekilde ya da beş yılı geçmeyecek şekilde hapse atılacak... veya her ikisiyle birden cezalandırılacaktır.
I do admit I had to exceed the parameters of my authority. But I stayed within an acceptable margin of error.
Yetkilerimi aştığımı itiraf ediyorum, ama amaçladığımız sonuca ulaştığımız için kabul edilebilir bir hata sınırında kaldığımı düşünüyorum.
The orders, as already placed, exceed many times the total foreign exchange remaining at the disposal of Great Britain.
Verilen siparişler, çoğu zaman İngiltere'nin dış ticaret dengesini aşıyor.
American casualties in Vietnam, killed and wounded now exceed 300,000.
Amerika'nın Vietnam'daki kayıpları, ölü ve yaralı olarak 300.000'i aştı.
Unexpected random fluctuations of the standard deviation... would need to exceed 2.33 for it to be conceived as significant.
Beklenmedik şekilde rastgele dalgaların standart sapmasını anlam kazanması için 2,33'ü aşması gerekiyor.
But, in our democratic nation, nobody is allowed to exceed the law and behave arbitrarily.
{ \ cHd0d0d0 } Muhteşem bir iş. Şaşkınlıklarından yararlanalım! ileri!
You exceed your own standards of self-preoccupation.
Q, bencillikte kendi limitini bile aştın.
Differential stress will exceed upper limit in 15 seconds.
Ayrımsal gerilme 15 saniye sonra üst sınırını aşacak.
Differential stress will exceed upper...
Ayrımsal gerilme 10 saniye sonra...
Under no circumstances are their losses to exceed ours.
Kayıpları, kesinlikle bizim kayıpların sayısını aşmayacak.
The king hath wagered six Barbary horses... that in a dozen passes between you... he shall not exceed you three hits.
Kral onunla altı berberi atına bahse girdi... sizinle onun arasında... sizi üç sayıdan fazla geçemeyecek.
You know, almost everyone has a moment in life when they exceed their own limits, achieve what seems to be impossible.
Neredeyse herkesin hayatında, kendi sınırlarını aştığı, imkansız görüneni başardığı bir an vardır.
His power does exceed my own.
Onun gücü benimkini aşar.
I hope their purchases will not exceed 600 francs.
Umarım alışverişleri, 600 Frank'ı geçmez.
I am designed to exceed human capacity, both mentally and physically.
İnsani becerileri hem zihinsel hem de fiziksel olarak geçecek şekilde tasarlandım.
I am designed to exceed human capacity.
İnsani becerileri geçmek üzere tasarlandım.
I am designed to exceed human capacity, both mentally and physically, but I do not experience emotions.
İnsani becerileri hem zihinsel hem de fiziksel olarak... geçecek şekilde tasarlandım. Ama insani duyguları yaşayabilme yeteneğim yok.
You really must be careful not to exceed four bars of pressure... - I said no problem.
- Sorun yok dedim.