Excuse me for a minute traduction Turc
243 traduction parallèle
- Will you excuse me for a minute?
- Biraz izin verir misiniz?
- Excuse me for a minute, will you, please.
- Bana bir dakika izin verir misiniz.
Excuse me for a minute. Be right back. Hold my seat.
Sandra, izninle bir dakika.
Would you men excuse me for a minute?
Bana biraz izin verirmisiniz beyler?
- Would you excuse me for a minute?
- Bir dakika izin verir misiniz?
Excuse me for a minute, please.
Bir dakika izin verir misiniz, lütfen?
Excuse me for a minute.
Bir dakika izin ver.
Excuse me for a minute.
Bir saniye.
- Excuse me for a minute.
İzninizle.
Blood work's fine. Excuse me for a minute.
İnsanlığın kurtuluşu sana ve planına bağlı olabilir.
- Excuse me for a minute.
- Afedersiniz bir dakika.
Philip, would you excuse me for a minute?
Philip, bir dakika izin verir misin?
Excuse me for a minute.
Bir dakika, izninizle.
Would you... Would you excuse me for a minute?
Bana bir saniye izin verir misiniz?
Would you excuse me for a minute?
Bana biraz izin verebilir misiniz?
Would you excuse me for a minute, please?
- Bir dakika izin verir misiniz?
- Which reminds me. Would you excuse me for a minute?
Tekrar hatırlamışken, bana bir dakika müsaade.
M-Mr Niles, would you excuse me for a minute, please?
Mr. Niles, bana biraz izin verir misiniz?
Excuse me for a minute.
Bana bir dakika izin ver.
Would you excuse me for a minute?
Biraz müsaade eder misiniz?
- Would you excuse me for a minute?
- Bana bir dakika izin verir misin?
- I'm sorry, Jenny. - Will you just excuse me for a minute?
Özür dilerim Jenny...
Could you excuse me for a minute?
Bana biraz izin verir misiniz?
Would you excuse me for a minute?
Bir dakika müsaade eder misiniz?
Uh, could you excuse me for a minute?
- Biraz izin verir misin?
Excuse me for a minute?
Biraz izin verir misin?
Would you excuse me for a minute?
Bana bir dakika izin verir misiniz?
- Would you excuse me for a minute?
- Bana bir dakika izin verir misin? - Tabii ki.
- Will you excuse me for a minute?
Biraz müsaade eder misin? - Elbette.
Could you guys both excuse me for a minute?
Bana... bir dakika izin verebilir misiniz lütfen?
Excuse me for a minute. Oh, no, wait.
Bir dakika izin ver.
Would you please excuse me for a minute?
Bir dakika izin verir misiniz?
Excuse me for a minute.
Affedersin.
Excuse me for just a minute.
Bana bir dakikalığına izin verin.
- I'm worried, Bennie. You leave the worrying to me. Excuse us for a minute.
Gerçekten beni mi istiyorlar?
Excuse me, I have to check the car for a minute.
Müsaadenizle, arabaya kadar gitmem gerek.
Excuse me for a minute, sweetheart.
Bana bir dakika izin ver tatlım.
I'm afraid, officer, that you've been a victim of a drunken prankster but if you'd excuse me for one minute, this young lady isn't feeling very well.
Memur bey, korkarım sarhoş birinin muzipliğine kurban gitmişsiniz. Şimdi bana bir dakika müsaade ederseniz, bu hanımefendi pek iyi hissetmiyor.
Excuse me, Miss Salome, can I talk to you for a minute?
Affedersiniz, Bayan Salome, sizinle biraz konusabilir miyim?
Cupcake, would you excuse me for just a minute?
Tatlım, bana bir dakika izin verir misin?
Would you excuse me just for a minute here?
Bana biraz izin verir misin?
Say, Rebecca. Oh, excuse me for a minute.
Affedersin, izninle.
Excuse me, just for a minute, gentlemen.
- İzninizle, beyler.
Excuse me, I just want to borrow him for a minute.
Pardon, onu bir dakika almalıyım.
Uh, would you excuse me for a minute?
Bir dakika izin verir misiniz?
- Let me talk to you for a minute in here. - Excuse me.
Seninle şurada biraz konuşabilir miyiz?
Would you excuse me for just a minute?
Bana bir dakika izin verir misin?
Could you excuse me while I go to the ladies'room for a minute?
Bir dakika izin verir misin tuvalete gideyim?
Lmagine, for a minute, that this piece of paper... Excuse me. That's Vanessa, and that's mine.
Bir dakikalığına bu kağıt parçasının...
- Would you excuse me for a minute?
Bir dakika izin verir misin?
- Would you excuse me for a minute? . - Sure.
Elbette.