Expense traduction Turc
1,940 traduction parallèle
See Torrez, he don't care about how many hermanos get sold out. As long as he gets his house in burbs and a fat corporate expense account.
Torrez'e baksana, kaç hemanos'un satıldığı evini alıp, banka hesabı şişkin olduğu sürece umurunda bile değil.
This arrangement of ours cannot work if you seek every opportunity to aggrandize yourself at my expense.
Bizim bu anlaşma yürümeyebilir, özellikle de kendini, bana karşı üste çıkaracak... her fırsatın peşinde koşmaya devam edersen.
Say, Capucine, could you persuade those sharks who exploit us to let me wander the globe on an expense account?
Bizi sömüren şu dolandırıcı heriflerle konuşup ücretsiz bir dünya gezisi ayarlayabilir misin?
Don't waste your money, I have an expense account.
Paranı boşuna harcama. Harmalarımı şirketim karşılıyor.
And this whole flirty sexual thing that you do, that's just your way of having a laugh at my expense.
Ve senin yaptığın bütün bu cinsel flörtler, ki bunlar beni gülünç duruma düşürüyor.
It was a corporate expense.
Masrafları şirket karşılıyordu.
Finally something other than an expense claim.
Nihayet masraf beyânı haricinde bir belge!
Oh, those hookers were a business expense.
O fahişeler, iş harcamasıydı.
And 15 years from now when he's trapped in a loveless marriage and I've become a cold, hard ice queen for whom love is but a distant memory it will come down to the fact that on this day, which happens to be my birthday you obeyed the letter of the law at the expense of simple human charity.
... ve ben de soğuk, taş gibi bir aşkı unutmuş bir kraliçe oldum mu sebebi tesadüfen doğum günüm olan bu sabaha gelecek basit bir insani iyilik yerine yasalara uyduğun için.
You know, she may be having a bit of fun, a joke at your expense.
Belki de sana şaka yaparak, eğlenmeye çalışıyordur.
You and your horrid little ways, always at other people's expense.
Sen ve senin o iğrenç yollarının bedelini hep başkaları ödedi.
You've done well for yourself at my father's expense.
Babamın yokluğunda kendine iyi bakmışsın.
Caring for it at the expense of our own dreams.
Cooper ya da Paige için bunu ister miydin?
I'm not gonna clear my conscience at her expense.
Kendi vicdanımı rahatlatmak için onu incitemem.
It would save us the effort and the expense involved in a trial.
Bizi uğraştan ve mahkeme masraflarından kurtarmış olurdun.
Alexis, I have some expense report issues to go over.
Alexis, incelemem gereken masraf bilgileri var.
All that travel and he didn't claim it as a business expense.
Tüm o seyahatlerini iş gideri olarak beyan etmemiş.
They let me fly to cleveland, my expense.
Cleveland'a uçmama izin veriyorlar, masrafları benden.
Officially it was a business trip but his expense account was red hot.
Resmî olarak bu bir iş gezisiydi ama gider hesabı fazlasıyla kabarıktı.
Expense problem solved.
Masraf sorunu çözüldü.
And you're leading the charge to change that perception at the expense of my career?
Sende ön yargıları değiştirmek için,... kariyerimi harcama pahasına suçlamaların üzerine gideceksin, öyle mi?
But the saving of my body, will be at the expense of my soul.
Bedenimi kurtarmak, ruhumu satmak olacak.
Are you amusing yourself at my expense?
Madam? Halimle mi gırgır geçiyorsunuz?
A raise and an expense account at Montgomy Ward?
Zam ve Montgomory Ward'da gider hesabı mı?
If you cannot afford a lawyer, one will be appointed for you at government expense.
Eğer bir avukat tutacak paranız yoksa, devlet size bir avukat tutacaktır.
We've taken away his car, slashed his expense account.
Arabasını el koyduk. Gider hesabında kesinti yaptık.
- your expense account...
- Harcama hesabına el koymak - - masam.
I guess hell hath no fury like a woman in charge of your expense account.
"Küçük görmemen gereken, şu kadınlardan birinin" işi olmalı.
Hey, it's actually a medical expense.
Daha çok tıbbi harcama denebilir.
Yet, through poor moral decisions, you've used these advantages to selfishly further only yourselves at the expense of others.
Yine de, zayıf ahlâki kararlarla bu avantajları bencilce başkalarının pahasına kendinizi öne çıkarmak için kullandınız.
Remember, it's better for someone to have laughed at your expense than never to have laughed at all.
Unutma ki bazılarının yaptıklarına gülmesi tüm yaptıklarına gülünmemesinden daha iyidir.
Soothing your conscience at the expense of others.
Kendi yararına yaptığın şeyler, diğerlerinin hep zararına oluyor.
The point was to shag him in the top three Parisian bridal suites at our client's expense.
Asıl amaç onunla en iyi otel odalarında sevişip faturayı müşterinin hesabına yazdırmak.
Or management. Production efficiency at the expense of the worker.
Ya da işçi pahasına üretim verimliliğini arttırmaya çalışan yönetime.
This joke is at my expense. But it is not fucking funny!
Bana gülüyorsun ama bu hiç komik değil.
And at the expense of his own needs and his real desires.
Ve tüm bunlar için kendi ihtiyaçlarından ve gerçek tutkularından ödün veriyordu.
It's really bad because, of course, this is an expense.
Bu biraz can sıkıcı çünkü bunun gideri var.
Spite me all you want, but don't do it at the expense of the child.
Bana istediğin gibi hakaret et,.. ... ama bunu çocuğun önünde yapma.
At whose expense?
Kimin hesabına?
But he is trying to make profits at the expense of our nation.
O ülkemizin geleceği söz konusu olmasına rağmen kazanç sağlamaya çalışıyor.
I mean, putting on the whole mr. Little perfect act at everyone else's expense.
Yani, başkalarını gülünç duruma düşürüp şu Küçük Bay Mükemmel olayı yüzünden.
But if you were to insist on some sort of expense reimbursement, we, of course, would not accept.
Ama eğer bazı masrafların geri Ödenmesine karşıysan, Tabiki kabul etmeyiz..
At great personal expense, I fear.
- Büyük bir özveriyle maalesef.
When the winter ice started thinning, dogs became an expense most islanders couldn't afford.
Kış buzu incelmeye başlayınca köpekler, çoğu adalının altından kalkamayacağı bir masrafa dönüştü.
What I don't understand is the pleasure you get from dwelling on it continuously at the expense of everything, including us.
Anlamadığım şey ise, bizden bahsetmek yerine devamlı bundan bahsetmenden aldığın zevk.
You'll learn that at your expense.
Bunu deneyimlerinle öğreneceksin
It would be nice to know so we can have a laugh about it, at my expense, and then... get on with our lives.
Bunu bilmek iyi olurdu, gülerdik, bana göre, ve sonra... hayatımıza devam ederdik.
At my expense.
Masraflar bana ait olacak.
Now, I'm not gonna let you puzzle over that little brain teaser one more day at my son's expense.
Şimdi, o küçük beyninle bulmacayı çözmeye çalışmana oğlum adına izin vermeyeceğim.
Usually, at the expense of others.
İlgin için müteşekkirim ama bunu hak etmiyorum.
None of that matters because he's dead and she wasn't in need of any vengeance or anything else... except maybe a good giggle at your expense.
Hiçbirinin önemi yok. Çünkü o ölü. Ve kızın intikama ihtiyacı yok.