English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Exposure

Exposure traduction Turc

1,906 traduction parallèle
Check this out. This is where the sunroom is gonna be with the eastern exposure.
Şuna bak burası güneş odası olacak Doğu'dan gelecek.
And the pool hours are... hey, at 5,000 to 8,000 rem, even a small exposure would result in disorientation or coma within minutes, but, hey, knock yourself out.
Ve yüzme saatleri... Hey, 5000 ila 8000 arası rem, hatta daha düşük bir miktar dakikalar içinde bilinç kaybı veya komaya sebep olur. Ama sen keyfine bak.
We need maximum exposure, market penetra...
Bu yüzden bunu herkese duyurmalıyız.
- Good exposure for you.
- İyi reklam oldu.
Sir, the longer we're in their presence, the greater the danger of exposure.
Onların yanında ne kadar çok kalırsak, açığa çıkma riskimiz o kadar artar.
He's had a lot of exposure to, you know, chemicals and stuff.
Çok fazla patlamaya maruz kaldı, bilirsiniz kimyasallar falan.
Indecent exposure is illegal.
Uygunsuz çıplaklık yasalara aykırıdır.
What's our exposure?
Ne kadar açığa çıkmışız?
When you're a nobody, no one wants to give you an exposure unless unless you can give them a good story.
Senin hakkında kimse yazmayacaktı. Hikâyeye baharat koymazsan. Hiçbir şey alamazsın.
The exposure's going to be wonderful, but it doesn't stop there.
Medyanın ilgisi müthiş olacak ama bu kadarla da bitmiyor.
Beth Keller said her son became autistic one week after exposure to it.
Beth Keller aşı yapıldıktan bir hafta sonra oğlunun otistik olduğunu söyledi.
You know, Montelena could have used the exposure.
Bence, bu tanıtım Montelena'nın işine yarardı.
That kind of indecent exposure is illegal and improper.
Bu tür ahlâksız davranışlar uygunsuz ve kanuna aykırıdır.
We're finishing fourth floor, north exposure.
Kuzey dördüncü kat bitmek üzere.
A little bit more fucking exposure.
Birazcık daha şeffaflık.
... and exposure worth twice that. - Yeah!
- Ve kendini teşhir etmesi durumu ikiye katlıyor.
For prolonged exposure.
Uzun süre maruz kalanlar için bu.
Prolonged exposure will lead to faintness, rapid degradation of your mental faculties.
Zaman geçtikçe bunu bilinç kaybı, ve zihinsel aktivitelerin ani bozulması takip eder.
Also. we halve the exposure time. two men inside. you with me? Yeah.
Ayrıca iki adam içerideyken süreyi yarıya indirmiş oluruz, anladın mı?
This belief stemmed from early exposure to sad British pop music... and a total misreading of the movie The Graduate.
Bu inancın sebebi çok genç yaşta maruz kaldığı İngiliz pop müziği... ve Aşk Mevsimi filmini tamamen yanlış yorumlaması.
People close to the President are concerned about his exposure on this.
Başkanın çevresindeki insanlar olanların onu zorda bırakmasından endişe ediyorlar.
The onset of symptoms so soon after exposure suggests the bio-agent is more virulent than we thought.
Belirtilerin bu kadar kısa sürede ortaya çıkması gösteriyor ki virüs düşündüğümüzden çok daha hızlı yayılıyor.
President wants maximum exposure on her support for Matobo.
Başkan Matobo'ya olan desteği için maksimum teşhir istiyor.
Things go wrong, we're looking at exposure- - for all of us.
İşler yolunda gitmiyor. İfşa olacağız. Hepimiz birden.
In fact, the only sure way to destroy it is by exposure to extreme temperatures above 500-degrees celsius.
Ama virüs ölümden sonra da iki saate kadar, bazen daha fazla dayanır. Aslında onu imha etmenin tek kesin yolu 500 derecenin üzerindeki sıcaklıklara maruz bırakmaktır.
Even brief exposure causes severe lung damage and chemical burns of the skin.
Ciğerlerde hasara ve deride kimyasal yanıklara neden oluyor.
Huh. I'm gonna have to rethink my theory of instant exposure.
Anlık patlama teorimi tekrar düşünmeliyim.
We're not going to have enough light... for an exposure for another 40 minutes.
Çekim yapabilecek gün ışığını almamız için 40 dakika daha geçmesini bekleyeceğiz.
What does it say about exposure to airborne contaminants?
Havayla geçen kirleticilere maruz kalmakla ilgili ne diyecek?
Even at levels as high as 100 parts per million, IBC Global claimed it wasn't necessary to reduce human exposure to the contaminant?
IBC Global 100 ppm gibi yüksek bir değerde bile maruziyet sınırını düşürmeye gerek olmadığını mı söylüyordu?
But my legal advice is to eliminate exposure. I want you to cut all ties with Suttry.
Ama bir sorunla karşılaşmamak için yasal önerim şu ki Suttry ile tüm ilişkinizi kesmenizi istiyorum.
I am not going to risk exposure.
İfşa edilme riskini alamam.
Prolonged exposure could contaminate the entire sector.
Uzun süre maruz kalındığında tüm bölgeyi kirletebilir.
If the CIA had that information, the risk of exposure would be so high to the Japanese rank and file, they'd bow to U.S. pressures.
Eğer CIA bu bilgiye sahip olursa Japon makam ve dosyası, çok yüksek bir riske maruz kalmış olur Amerika baskısı için referans alınır.
Exposure to a patient, whether viral or through touch,
Bir hasta maruz kalıyor virüs kaynaklı ya da dokunma yoluyla.
In 60 seconds, exposure to vacuum will result in Commander Pike's death.
60 saniye içerisinde uzay boşluğuna maruz kalmak Komutan Pike'ın ölümüne yol açacak. Kalan süre gösteriliyor.
THAT THEY REALIZED THAT IF YOU MAKE A LONG PHOTOGRAPHIC EXPOSURE, YOU CAN SEE STARS.
yeterince uzun bir fotografik pozlama alındığında yıldızların görünebileceğini fark ettiler.
You are allowed to make a decision of whether or not you want to ultimately take that exposure.
Yani bundan faydalanmak isteyip istemediğiniz yönünde bir karar verme hakkına sahip oluyorsunuz.
The missing power cells. Should we be worried about, you know, radiation exposure?
Radyasyona maruz kalma konusunda endişelenmeli miyiz?
It must've been a steady exposure over time.
Bir süre, düzenli olarak maruz kalmış olmalı.
It's only in case of accidental exposure.
Sadece kazara bulaşır diye bir önlem.
I mean, you're not somebody who's had a lot of exposure to pills, so you may not have the tolerance that other people do.
Yani sen çok fazla hap alacak birisi değilsin diğer insanların yapacaklarına hoşgörülü olmak zorunda değilsin.
It was my first exposure to that kind of interrogation technique.
İlk kez öyle bir sorgulama tekniği görüyordum.
He was charged with indecent exposure.
Teşhircilikle suçlanmış.
Okay, so that explains why Officer Akers and Mrs. Javid survived the exposure.
Tamam, Memur Akers ve bayan Javid'in maruz kaldıktan sonra neden ölmediğini bu açıklıyor.
Another puts kids on balance beams, exposure to parasites... chelation therapy, hyperbaric oxygen treatments.
Diğeri çocukları denge aletine koyuyor, parazitlere maruz bırakanlar var, şelasyon terapisi var, hiperbarik oksijen tedavisi var.
That's exposure, Clay.
Bu kendimizi açıkta bırakmak demek, Clay.
Assault and indecent exposure inside a livestock transport.
Saldırı ve canlı hayvan nakliye aracında uygunsuz pozisyon.
All that matters is we get her back in time For the peace negotiations, With a minimum of public exposure.
Önemli olan konu halka yayılmadan,... barış müzakereleri için kızı vaktinde geri getirmek.
Commencing exposure of Andromeda to multiple strains of bacteria.
Andromeda, bakterilerin yok edilmesi için virüslere maruz bırakılıyor.
Most die immediately with exposure. Those that don't, exhibit violent behavior within minutes.
Bunlar birkaç dakika içerisinde saldırganlaşmasına neden olmaz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]