Expérience traduction Turc
16,914 traduction parallèle
When you have the most terrifying experience a parent can go through, having your child taken from you, vanishing without anyone caring, fear doesn't exist anymore.
Bir babanın yaşayabileceği en büyük acıyı yaşadığında evladın elinden alındığında ortadan kaybolmuş ve kimse umursamazken ortada korku diye bir şey kalmaz.
In my experience, it's the truly powerless who are all too eager to demonstrate their new-found strength.
Tecrübelerime göre yeni edindikleri güçleri göstermeye çok hevesli olanlar tamamen güçsüz olan kişilerdir.
I've got some experience.
Bazı tecrübelerim var.
In my experience, when tracking homicidal supernaturals, it's best to be quiet.
Tecrübelerime göre, tehlikeli doğaüstü yaratıkları takip ederken sessiz olmak iyidir.
I had a slightly different experience.
Ben biraz farklı bir deneyim yaşadım.
As you know from your own experience, any vampire who seeks true power will inevitably require the aid of a witch.
Sen de bilirsin ki gerçek gücü isteyen her vampir cadının yardımına ihtiyaç duyar.
You've grown even more foolish with experience.
Tecrübelendikçe aptallaştın.
I can tell you from experience that closure does not come that easily.
Tecrübeyle sabit söyleyebilirim, işler o kadar kolay bitmiyor.
I mention this because you strike me as someone with experience leading a dual life.
Eğer biri olarak bana grev nedeniyle Ben bu söz Deneyime sahip ikili bir hayat lider.
You sound like you're talking from some personal experience.
Bazı kişisel deneyimlerinden konuşurken gibisin konuşuyorsun.
They stole a cyber weapon called Rubicon and now are using it to commandeer the world's nukes, so we have less than 24 hours to stop it, or the world is going to experience the sequel to "Wargames."
Rubicon adında siber bir silah çaldılar ve tüm dünyanın nükleer silahlarını kontrol etmek için onu kullanıyorlar. Durdurmak için 24 saatten az süremiz var yoksa dünya Wargames'in devam filmine bizzat şahit olacak.
Have you ever had that experience?
Hiç böyle deneyimin oldu mu?
And as your experience attests, he seems to have a fixation with Batman.
Senin gördüklerinden anladığımız üzere Batman'e takıntısı var.
So much experience.
Çok şeyler yaşamış.
Young Henry Ford, he had no experience.
Genç Henry Ford, tecrübesi yoktu.
And Mr. Pappas has over 20 years of experience with... all different types of puppets.
Ve Bay Pappas'ın farklı kukla tiplemeleri konusunda 20 yıllık deneyimi var.
You're about to experience an extraterrestrial power.
Dünya dışı bir gücü tecrübe etmek üzeresin.
Well, in my experience, standing up for yourself and other people is always better than running away.
Tecrübelerime göre, kendin ve başkaları için direnmek kaçmaktan daha iyidir.
The gambling experience of a lifetime, the opportunity to play against someone special, someone who will make him beg to sit at our table, someone legendary.
Hayatının en büyük kumar tecrübesini yaşatmalıyız. Özel birine karşı oynama şansı vermeliyiz. Masamıza oturmak için yalvaracağı biri.
Therefore, the Holy Father's inevitable lack of experience, together with Sister Mary's inevitable lack of experience would lead me to suggest an internal contribution...
Kutsal Babamızın malum tecrübe eksikliği Rahibe Mary'nin malum tecrübe eksikliği ile birlikte bani içerden bir yardım önermeye itti.
What remained with you from your experience with the girl in California?
Kızla olan deneyiminizden aklınızda ne kaldı? Kaliforniya'daki kızla.
That really would be an unusual experience for me.
Benim için alışılmadık bir deneyim olur.
They say that you've sent a man with no experience to conduct that investigation because you don't actually want to investigate.
Dediklerine göre soruşturma için hiç deneyimi olmayan birini görevlendirmişsiniz çünkü aslında soruşturmak istemiyormuşsunuz.
- You have experience with this thing?
Bu şeyle bir tecrüben mi var?
I think we're already gonna share a connection as we experience the one thing that's eluded me all these years.
Sanırım tecrübe ettiğimiz ve beni yıllardır es geçen bir şeyin bağını zaten paylaşıyoruz.
You haven't had very much experience in swordsmanship, Mr. Palmer.
Kılıç ustalığı konusunda pek tecrübeniz yok Bay Palmer.
We're gonna have, you know, an experience.
Bir deneyim yaşayacağız.
What kind of experience?
Nasıl bir deneyim?
What kind of experience do you want?
Nasıl bir deneyim istiyorsun?
- Right? And when does...? Or how long does this experience take?
Bu deneyim ne kadar sürecek?
Over the next two days, you're about to experience actual person-to-person contact.
Önümüzdeki 2 günde, birebir sohbet etme deneyimi yaşayacaksınız.
It's not just the Phase Two Life Activation Experience.
Yalnızca, İkinci Aşama Hayatını Etkinleştirme Deneyimi değil.
Well, what about all the other public officials who actually had experience with that kind of thing.
Peki bu işle gerçekten uğraşan devlet görevlilerine ne oldu?
But my PhD in economics and my experience in running a $ 5.1 billion operating budget meant that I was nicely suited for their administrative needs.
Ama ekonomi doktoram ve 5,1 milyar dolarlık bir bütçeyi yönetmem yönetici vasıflarını karşıladığım anlamına geliyormuş demek ki.
I've heard that time heals all wounds, but that has not been my own experience.
Zamanın tüm yaraları iyileştirdiğini duymuştum ama henüz kendim tecrübe etmedim.
They had no cave diving experience.
Mağara dalışı konusunda bir tecrübeleri yoktu.
You don't have any experience in this world.
Senin bu dünyada hiçbir tecrüben yok.
I want it to be an experience.
- Bunun bir deneyim olmasını istiyorum.
What's your, uh, combat experience?
Savaş tecrüben nedir?
It's true, son, I told you that, but, it was in other times, I did not have the experience...
Doğru ya, ben söyledim ama o farklı bir dönemdi. Tecrübesizdim...
Let her experience life.
Bırak hayatı kendi başına tecrübe etsin.
Lucky for you, I got a lot of experience dealing with this kinda thing.
Şansına, bu tarz şeyler için eğitimliyim.
It's one of the most exhilarating things you can experience.
Tadabileceğin en hayat dolu histir.
After my experience in Afghanistan... No sir.
Afganistan aikojeni sonra... istememişmiydin.
_ It's been quite a while since I time-jumped far enough to experience side effects.
Yan etkilere maruz kalacak kadar uzun bir zaman atlaması yapmayalı bayağı oluyor.
You boys have any experience with law enforcement?
Sizin şeriflik konusunda tecrübeleriniz var mı?
Well, I have a fair bit of experience fighting crime.
- Suçlarla savaşmak konusunda tecrübem vardır.
I'd say I miss simple, but I guess you have to experience something first to miss it.
Basit zamanları özledim ama sanırım özlemek için o şeyleri tecrübe etmen gerekiyor.
Lots of veterans experience it.
Birçok asker bunu yaşar.
To experience how our own fathers must have felt the day we were born.
Doğduğumuz gün kendi babamızın hissettiklerini tecrübe etmek.
Well, I hope you get to experience this for yourself one day.
Umarım bunu bir gün kendin tecrübe edersin.
experience 101
experienced 30
expert 47
experiment 48
experimental 18
experiments 24
experts 18
experimenting 17
experienced 30
expert 47
experiment 48
experimental 18
experiments 24
experts 18
experimenting 17