English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ E ] / Extra large

Extra large traduction Turc

264 traduction parallèle
I have grade " "A" " extra large.
"extra large" var.
He made some extra large cups and chopsticks
İnandırıcılık için de bazı nesnelerin büyük boyları etrafa yerleştirildi
Are you an extra large, Norm?
Battal boy mu giyiyorsun Norm?
I see, she has this extra large feature and she wants to make it look smaller?
Ekstra büyük bir özelliği var ve küçük görünmesini istiyor, öyle mi?
Extra large, that's the one, that's me.
Battal boy, işte bundan, tam bana göre.
You've got the large in here with the extra large.
Tam zamanında yetişmişim.
You wanna share an extra large, everything on it?
Ortaya en büyüğünden bir tane söyleyelim mi?
Plus he's an extra large like all dwarves and hunchbacks.
Artı onunki ekstradan kalındır. Aynı cüceler ve kamburlarınki gibi.
Extra large.
En büyüğünden.
They come in extra-extra-extra large.
- Ekstra-ekstra-ekstra büyük bedeni var. - Eminim vardır.
Prune juice, extra large.
Erik suyu, ekstra büyük.
Let's see... that's a Tarkalean tea for you a raktajino for you and an extra large prune juice.
İşte... Bakın sizin için Tarkalean çayı Senin için bir raktajino ve ekstra büyük erik suyu.
Orange juice, extra large.
Portakal suyu, ekstra büyük.
Prune juice, extra large.
Erik suyu, büyük boy.
extra small or extra large.
Ekstra küçük veya ekstra büyük olanları var.
Oh, I've just been informed we've run out of extra large.
Yeni gelen bilgiye göre ekstra büyük bedenimiz kalmamış.
Is that an extra large?
En büyük beden mi bu?
Do you want large, extra large or jumbo large?
Büyük boy mu, aile boyu mu yoksa en büyük boy mu istersiniz?
Extra large.
Ekstra büyük.
Does Radiology stock extra-extra large?
Radyolojinin ekstra-ekstra büyük filmleri var mı?
Extra large. Double-XL, if you got it.
En büyük boyundan olsun.
Put the extra large one here.
Fazladan geniş olanı şuraya bırak.
An Extra Large Stinker at that Headed straight for the bridge
En büyüğünden bir kokuşuk... köprüye doğru geliyor.
I'm extra large, so...
Ben ekstra büyüğüm ama olsun.
This is a men's extra large.
Bu, büyük beden erkek montu.
Oh, this is an extra large.
Bu çok büyükmüş.
- And a large fry with extra salt.
- Bir de ekstra tuzlu patates.
A large mushroom, pepperoni with extra onions, and Michelob, please.
Büyük mantarlı, salamlı, fazladan soğan, ve Michelob, lütfen.
Extra-large combination, no anchovies.
Ekstra boy kombinasyon, ançüezsiz.
One extra-large Molotov cocktail coming right up!
Büyük boy molotof kokteyliniz hazır, hemen geliyor!
I would like to order one large pie with pepperoni, anchovies and mushrooms... and one regular pie with just extra cheese.
Bir biberli, ançüezli ve mantarlı büyük boy, bir de ekstra peynirli orta boy istiyorum.
I need a large pepperoni, extra cheese, to 828 Esplanade, apartment 405.
Büyük boy pepperoni ve ekstra peynirli istiyorum. Adres 828 Esplanade apartman 405.
- Large pepperoni, extra cheese.
- Büyük pepperoni, ekstra peynirli.
Uh, four orders of large french fries... extra crispy, and some Coke.
Eee, dört büyük porsiyon patates kızartması... iyice kızarmış olsun ve biraz kola.
And with Taurus Bulba at large again, I'll have to be extra vigilant.
Taurus Bulba dışarıda elini kolunu sallarken, daha da dikkatli olmam gerekiyor.
I'd like a hotel room, please, with an extra-large bed, a TV, and one of those little refrigerators you have to open with a key.
Bir oda istiyorum. Büyük yataklı, televizyonlu ve kilitli buzdolabı olan.
... with an extra-large bed, a TV, and one of those little refrigerators you have to open with a key. Yes, sir, you'll need a major credit card upon check-in.
Kredi kartınız var mı?
Lucky I was wearing this extra-large piece of the true cross today.
Neyse ki bugün bu aşırı büyük haçı takmıştım.
Make it extra-large, two sugars, lots of cream.
Benimki büyük olsun, 2 şeker, bolca da krema.
You're so fond of boasting that you need extra-large condoms.
Ekstra büyük prezervatife ihtiyacınız olduğunu övünerek söylüyordunuz.
ONE LARGE, EXTRA PLANKTON.
Bir büyük, Extra Plankton'lu.
Hi. I'd like an extra-large bucket of popcorn, half-butter, half-salt.
Merhaba, büyük boy mısır istiyorum.
- Make that extra-large, mate.
- En büyük boy getir dostum.
Give me a large diet malt liquor and a popcorn with extra motor oil.
Büyük boy diyet malt likörü ve extra motor yağlı patlamış mısır istiyorum.
Arturo would cut her the extra-large lamb chops... and only charge her for the regular-size lamb chops... which in my family made you eligible for sainthood.
Arturo ona fazladan kuzu pirzolası kesermiş ve..... aynı fiyatı uygularmış. Bu da seni bizim ailede evliya yapar.
Now, it comes in four sizes. Extra small, small, medium, and large.
Dört boyumuz var ; ekstra küçük, küçük, orta ve büyük.
I'll cut you an extra-large slice.
Sana büyük bir dilim pasta getireceğim.
So I'll be right back with an extra-large slice of key lime pie for my orchid expert.
Orkide uzmanım için hemen büyük bir dilim pasta getireceğim.
Two Whoppers, hold the onion, extra ketchup. Toast the bottom bun only, medium well-done. Two large fries, extra well-done.
İki Whopper, soğansız, bol ketçaplı, ekmeği tost edin, et yanmasın... iki büyük patates, iyi kızarsın, iki çikolatalı milkshake... kıvamı şefe kalmış.
I didn't know they made body armor in triple extra-large
Zırhlı yelekleri bu büyüklükte de yaptıklarını bilmiyordum.
Extra large vibrator, still on.
Ekstra büyük vibratör hâlâ çalışıyor.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]