English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Faking

Faking traduction Turc

1,497 traduction parallèle
# And I ain't faking
# Ve uydurmuyorum
Unless she's doing a really good job of faking it.
Eğer sahtecilik işinde çok iyi değilse.
Faking it again...
Yine numara yapıyor...
- Do you think he's faking?
- Bizi kandırdığını mı düşünüyorsun?
And how do I know that you're not just faking your data?
Veriyle oynamadığını nereden bileceğim?
Do you mean that or are you just faking?
Ciddi misin yoksa numara mı yapıyorsun?
She was clearly faking it.
Numara yaptığı çok belliydi.
He was faking.
Numara yapıyordu.
Yeah, who kills people by faking accidents.
Düzmece kazalarla insanları öldüren kişi.
He's faking.
Belki de yapmamalısın.
He's faking it.
Bir şeyi yok. Numara yapıyor.
Guy's faking.
Adam numara yapıyor.
He's faking humility when he's saying New Haven and Cambridge, instead of Yale and Harvard.
Yale veya Harvard yerine New Haven ve Cambridge diyerek sahte tevazu gösteriyor.
You ever hear of faking remorse?
Yalandan vicdan azabını duydun mu hiç?
I'm gonna a total idiot faking my way through cellular neuron science physio
Şimdiyse tam bir salak gibi görüneceğim... -... şu hücresel sinir-fizik şeyi yüzünden...
Except when you were faking your own suicide or dressing up like Aunt Rhoda, you were really there for me.
İntihar etmiş gibi yaptığın ya da Rhoda teyze kılığına girdiğin zamanlar hariç. Ama bana destek oldun.
I think she's faking it for our sake.
Bence rol yapıyor.
I was a professor, faking my way through a class on Borges.
Ben Borges üzerine ders veren sahte bir profesördüm.
They're faking.
Numara yapıyorlar.
There's no way this guy is faking.
Hiçbir yol yok Bu adam sahte.
Or maybe his memory is back and he's just faking it.
Ya da hafızası geri geldi ama bize Oyun oynuyor.
Hmm, you acting jealous, you... you were just faking that too, right?
Hmm, demek rol yapıyordun, Sen... sadece beni kandırıyordun, Değil mi?
You've just been faking it.
Sadece numara apıyorsun.
Ow! I was faking it!
Taklit ediyordum!
Don't tell me you were faking it, Miss Kidd.
Bana taklit ettiğini söyleme Bayan Kidd.
I know when you're faking it, and you did that thing with your toes!
Taklit ettiğini bilirim ve o zaman bunu ayak parmaklarınla yaparsın.
You're faking photos and passing them as truth?
resimleri taklit mi ediyorsunuz onları gerçek gibi göstermek için?
For faking a government application.
"Resmi belgede sahtekârlık" suçu yüzünden.
I was faking it. You're a monster!
Sen bir canavarsın!
No faking, no faking...
Hile yok, hile yok!
I try to get Stacey out of her abusive relationships so that she can actually be happy instead of faking it.
Stacey'i ayartan, saçma sapan ilişkilerden korumaya çalışıyorum ki böyle palavra şeylere hemen inanıp kendini kaptırıyor.
Because faking it is for dumbass girls who hook up with the first guy in baggy jeans and some earth-fucking SUV.
- Çünkü numara yapmak gördükleri ilk bol kesim kotlu çocukla bir jipte sevişen budala kızlara göre.
- She's faking it.
- Numara yapıyor.
Mama she's not faking it!
Anne, o numara yapmıyor!
She'll be okay, she's just faking.
Bir şeyi yok, sadece numara yapıyor.
Mama she's not faking it!
Anne, numara falan yaptığı yok!
Don't you remember me faking my way through her last birthday?
Son doğum gününde beni nasıl yanılttığını hatırlamıyor musun?
You know, she could be faking.
Hatta Hudu bile olmayabilir.
And I thought that was faking good.
Ve iyi bir taktik olduğunu düşündüm.
Look, I think he's just faking so he doesn't have to go to school.
Bence okula gitmemek için numara yapıyor.
And there are some things women are universally known for faking. And this girl is a professional.
Kadınlar rol yapma konusunda çok iyidir ve bu kız profesyonel.
Okay, so... were you...? I - i-if you weren't, uh... Were you faking it?
Tamam.Peki sen yani, işte numara mı yapıyordun?
I've checked her medical records and there's no question of her faking it.
Ama raporlarına baktım, numara değil.
Does that include planting a weapon at my place doctoring ballistics and faking finger prints?
Bunlar, silahı mekanıma yerleştirmeyi, balistiği değiştirmeyi ve yalan parmak izlerini, kapsıyor mu?
No, just faking it.
Hayır, sadece düzenleme yapıyordum.
She's faking it.
Numara yapıyor.
I'm not used to faking it.
Düzmece işlere alışkın değilim.
In my defense, I think we all suspected Hammond might have been faking.
Kendimi savunmam gerekirse, Sanırım hepimiz Hammond'un bunu uyduruyor olabileceğinden şüphelendik.
Right, nothing says "I love you" like faking your own death.
Sevseydin ölmüş gibi yapmazdın!
Okay, well, forgive me for trying to liven things up around here by faking an old stranger's death.
Yaşlı bir yabancıyı ölü gibi göstererek ortamı neşelendirmeye çalıştığım için kusuruma bakmayın.
So you thought they were faking it?
Numara olduğunu düşündünüz.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]