Fanfan traduction Turc
69 traduction parallèle
Fanfan.
Fanfan.
So you're Fanfan...
Demek Fanfan sensin...
Fanfan...
Fanfan...
Fanfan?
Fanfan?
Fanfan... give me that key, don't be silly.
Fanfan anahtarı ver, saçmalama.
Poor Fanfan has no charm at all!
Zavallı Fanfan'ın hiç cazibesi yok.
So Fanfan and I will never know.
Fanfan ve ben asla öğrenemeyeceğiz.
I'll court Fanfan forever. without ever letting her know I love her.
Fanfan ile sonsuza dek flört edeceğim onu sevdiğimi ona belli etmeden.
Ti, I want my desire to remain perpetual, and Fanfan's too.
Ti, arzumun ebediyen kalıcı olmasını istiyorum Fanfan'ınki de.
My adventure with Fanfan will escape reality.
Fanfan ile olan maceram gerçekten kaçış olacaktır.
I forbade you to enter the palace after you doubted Madame de Fanfan's Virtue.
... Madam Fanfan'ın faziletinden şüphelendiğinizden beri saraya gelmenizi yasaklamıştım.
Madame de Fanfan's honor is as precious... as my family jewels.
Bayan Fanfan'ın şerefi aile mücevherlerim kadar değerlidir.
Fanfan,
Fanfan.
Fanfan, all I want is to be friends.
Fanfan, istediğim sadece arkadaş olmak.
Fanfan!
Fanfan!
Fanfan, if you want to pass the test,
Fanfan sınavı kazanmak istiyorsan eğer...
And kissing Fanfan can only result in the same disaster.
Ve Fanfan'ı öpmek aynı felaketle son bulur.
And Fanfan?
Peki Fanfan?
Fanfan won't wait.
Fanfan beklemez.
This is Fanfan.
Selam, ben Fanfan.
I'm not a voyeur, Fanfan.
Ben bir sapık değilim, Fanfan.
I know Fanfan had a soft spot for you.
Fanfan'ın senden biraz hoşlandığını biliyorum.
Fanfan wants to preserve your... your friendship.
Fanfan arkadaşlığınızı muhafaza etmek istiyor.
Fanfan has a favor to ask you.
Fanfan'ın senden bir ricası var.
Fanfan, I'd like to spend the night here.
Fanfan, geceyi burada geçirmek isterim.
That barbarian wants to live with Fanfan, without the inconveniences of coupledom, without soggy earplugs...
Bu barbar, Fanfan ile yaşamak istiyor çiftlerin yaşadığı sorunları yaşamadan dertsiz, tasasız.
Fanfan is not an object.
Fanfan bir nesne değil.
Maud, promise me you won't tell Fanfan.
Maud, Fanfan'a söylemeyeceğine söz ver.
Fanfan, love always turns sour.
Fanfan, aşk sonsuza dek sürmez.
Does Fanfan have a sister?
Fanfan'ın ablası var mı?
Fanfan never told you?
Fanfan anlatmadı mı sana?
- And me!
Söyle Fanfan.
- Fanfan what?
- Fanfan ne?
Fanfan. 5 ft. 6 in. Born in Paris...
Fanfan, Bir atmış sekiz boyunda, Paris doğumlu.
Lison, do you take as your husband Fanfan no-name?
- Lison, kimden olduğu belli olmayan Fanfan'ı kocalığa kabul ediyor musun?
You, Fanfan, do you take as your wife Lison?
- Ya siz Fanfan? Burada hazır bulunan Lison'u karılığa kabul ediyor musunuz?
- Fanfan what?
- Fanfan. - Fanfan ne?
Fanfan becomes Fanfan-la-Tulipe.
Sadece Fanfan yerine, Fanfan La Tulipe olacak.
- Thanks to a charming savior Fanfan.
- Bir şeyiniz yok ya? - Neyse ki.. Fanfan adında biri kurtardı bizi.
It's me, Fanfan-la-Tulipe.
Hatırlayın.. Fanfan. .. Fanfan la Tulipe.
You here? What's going on?
- Bay Fanfan siz burada ne..?
My Adeline. My Fanfan.
- Fanfan'ım...
He gave Fanfan a jewel to spare him.
Gördüm ve Fanfan'a bir mücevher verdi hayatını bağışlaması için.
- Fanfan.
- Fanfan.
- Just plain Fanfan.
- Sadece Fanfan.
Honesty and courage don't get you far without a recommendation. Monsieur Fanfan, come here.
- Bay Fanfan!
You listening?
.. Fanfan, dinliyor musun?
- Or the other way around.
Fanfan'ı öldürecek!
The famous Fanfan!
Parisli!
Tomorrow...
Fanfan!
The one you christened Fanfan...
Fanfan.