Farmers traduction Turc
1,951 traduction parallèle
I run a scrap metal yard for a bunch of hayseed farmers.
Köylüler için bir hurda metal şantiyesi işletiyorum.
Late winter in southern Yunnan, it's a busy time for local farmers as they prepare the age-old paddy field ( µ ¾ Ìï ) ready for the coming spring
Güney Yunnan'da Kışın sonları, çiftçiler için yoğun bir zamandır. Asırlık çeltik tarlalarını yaklaşan bahar için hazırlamakla meşguller.
While the farmers are busy in the fields the swallows fly back and forth with material for their nest
Çiftçiler tarlalarla uğraşırken kırlangıçlar da yuvaları için malzeme topluyor.
Karst landscapes are often studed with ( É ¢ ² ¼ × Å ) rocky outcrops forcing local farmers to cultivate tiny fields
Karst manzaralarına sık sık kaya oluşumları eşlik ediyor. Bu durum çeltikle uğraşan çiftçileri daha küçük alanlara mahkûm etmiş.
Traditionally, the birds'departure marked the start of the farmers'day.
Kuşların ayrılışı geleneksel olarak çiftçiler günün başlangıcını gösterir.
The birds and farmers had probably coexisted here for thousands of years, until the 20th century when in many parts of China rice was replaced by more profitable wheat production.
Kuşlar ve çiftçiler binlerce yıldır burada uyum içinde yaşıyorlardı ta ki 20. yüzyılda Çin'in pek çok bölgesinde olduğu gibi pirinç daha kazançlı bir buğday üretim yöntemiyle değiştirilene kadar.
As the farmers tend their new crops, the secret life of China's most famous animal is finally coming to light.
Çiftçiler yeni hasatlarına yönelirken Çin'in en meşhur hayvanın gizli hayatı da nihayet gün yüzüne çıkıyor.
Even today, black-necked cranes are treated with reverence and are welcomed by farmers as they land in the fields around the villages.
Bugün bile siyah boyunlu turnalar büyük saygı görüyor ve köyün etrafındaki tarlalara konduklarında çiftçiler tarafından hoş karşılanıyorlar.
The farmers are happy to have these sacred birds on their fields.
Çiftçiler bu kutsal hayvanların tarlalarına gelmesinden mutlular.
The farmers of this valley are no longer protected by your Wudang-warriors.
Bundan böyle bu vadiyi Wudang savaşçılarına karşı çiftçiler korumalı.
And start a movement among the farmers.
O kim? Çok güzel bir isim.
If we can contract out this land to wealthy farmers, It's very possible
Eğer bu toprakları zengin çiftçilere verirsek mümkün olur.
But then the wealthy farmers will be able to obtain vast amounts of land
Fakat o zaman zengin çiftçiler daha geniş toprak sahibi olabilecekler.
However, To do that by exploiting the farmers... and making them cultivate the land, as in Suwa-sama's plan, would be frowned upon by many
Fakat bunu, çiftçileri kullanarak yapmak ve onların Suwa-sama'nın planındaki gibi toprağı işlemelerini sağlamak bir çok kişi tarafından hoş karşılanmaz.
But to do this, we cannot sacrifice the future of our farmers
Ama bunu yaparak çiftçilerimizin geleceğini feda edemeyiz.
If we squeeze the farmers any further many more will abandon their land
Çiftçileri daha zor duruma sokarsak çok daha fazlası topraklarını terk edecektir.
Farmers must work for their country!
Çiftçiler ülkeleri için çalışmalı!
Suwa-sama is planning to build a second house using bribes from the wealthy farmers
Suwa-sama, zengin çiftçilerin rüşvetlerini kullanarak ikinci bir ev inşa etmeyi planlıyor.
On top of that, many farmers forced to cultivate the new fields, will not even be able to satisfactorily weed their own fields
Üstelik, yeni alanlar yetiştirmek zorunda olan çoğu çiftçi kendi alanlarını bile zararlı otlardan temizleyemeyecek.
What's more, for almost no money... Suwa-sama will buy up all the damaged fields that the farmers will have to part with and make them his
Dahası, Suwa-sama çiftçilerin elden çıkarmak zorunda olduğu alanları neredeyse bedavaya alıp kendisi sahiplenecek.
At this rate, if the annual tribute is not decreased even slightly the number of ruined farmers will only grow!
Yıllık vergi biraz daha azaltılmazsa zarar gören çiftçi sayısı artacak!
If Tezuka is given a strict sentence, the farmers will not remain silent most likely
Tezuka'ya sert bir ceza verilirse çiftçiler büyük ihtimalle sessiz kalmayacaktır.
Why did Tezuka-sama draw his sword... for the farmers with no concern for himself?
Tezuka-sama, kendini hiç düşünmeden çiftçiler için neden kılıcını çekti?
But at the same time, we don't know if the people shooting at us are gonna be in uniform or looking like farmers.
Ama aynı zamanda bize ateş edenlerin üniformalı mı yoksa basit bir çiftçi gibi mi olacağını bilmiyoruz.
He says they are farmers.
Dediğine göre, çiftçilik yapıyorlarmış.
I hope they prove as delicious as the farmers who grew them.
Umarım onları yetiştiren çiftçiler kadar lezzetlidirler.
You want to talk about, uh lives at stake? See, our products increase yield so that farmers can produce more food for people to eat.
Bakın, ürünlerimiz mahsulü arttırıyor dolayısıyla çiftçiler insanların yemesi için daha fazla yiyecek üretiyorlar.
Pot farmers, man.
Ot yetiştiriyorlar adamım.
You are like to outshine all farmers.
Diğer tüm çiftçileri gölgede bıracak gibisin.
Now it's just farmers and poor folk.
Şimdiyse yalnızca çiftçiler ve fakir halk var.
Discolored teeth? They're farmers.
Dişlerinde renk bozukluğu?
Farmers are leaving their land for the relative safety of the towns and cities. A short time ago the UN...
Çiftçiler, kent ve şehirlerde aradıkları güvenlik için, topraklarını terk edip göç ediyorlardı.
You go into the supermarket and you see pictures of farmers, the picket fence, the silo, the'30s farmhouse and the green grass.
Süpermarkete girdiğinizde ; çitçilerin resimlerini görürsünüz.. Ahşap çitler.. kümes.. silo.. 30'ların çiftlik yaşamı..
That meat is being processed by huge multinational corporations that have very little to do with ranches and farmers.
Bu et, çiftçi ya da yetiştiricilere yapacakları pek bir şey düşmeden devasa çok uluslu firmalar tarafından işleniyor.
The companies don't want farmers talking.
Kartel, çiftçilerin konuşmasını istemiyor..
I understand why farmers don't want to talk- - because the company can do what it wants to do as far as pay goes since they control everything.
Çiftçilerin neden konuşmadıklarını anlayabiliyorum.. Çünkü şirket ödemelerini yapıp kontrolü ele geçirdiğinden beri Ne istiyorsa onu yapıyor..
The companies keep the farmers under their thumb because of the debt that the farmers have.
Şirketler çiftçileri borçlandırarak boyunduruk altına alıyorlar..
This is how they keep the farmers under control.
İşte böyle tüm çiftçileri kontrol altında tutuyorlar
We encourage farmers to grow as much corn as they can grow, to get big, to consolidate.
Çiftçileri yetiştirebildikleri kadar mısır yetiştirmeleri için cesaretlendiriyoruz daha fazla.. daha güçlü bir yapı için..
We subsidize farmers by the bushel.
Onları üretim miktarına göre sübvansiye ediyoruz.
Many of the illegal immigrants coming to America were corn farmers in Mexico.
.. ve son göçmenlerde Meksikalılar pek çoğu Amerika'ya kaçak yolla girmiş eski Mısır tarlası işçileri..
It's put more than a million and a half Mexican farmers out of work. They couldn't compete with this cheap corn coming from America.
Bu, Amerika'dan gelen ucuz mısırla başa çıkamayan 1,5 Milyon mısır tarla işçisini işinden etti..
So what happens to those million and a half Mexican farmers?
Peki bu 1,5 Milyon işçiye ne oldu?
10,000 years ago, farmers started saving their best seeds and planted again in the following year.
10,000 yıl önce çiftçiler en iyi taneleri tohum olarak ayırıp ertesi sene yeniden ekmek için ayırdılar..
Most farmers were just absolutely disgusted with the whole concept.
Bir çok çiftçi bu uygulamaya nefretle yaklaştı..
Either farmers that have judgments against them, or businesses, or else it's- - or it's farmers that have not submitted their paperwork, will not turn over their records.
Listedeki her çiftçinin onlara karşı ya bir davası ya bir takıntısı ya da benzer bir durumu var.. .. ya da evrakların, kayıtlarını Monsanto'yla paylaşmayanlar..
I see two of the farmers that I work for on here.
Bak, onlar için çalıştığım iki çiftçi de burada..
Justice Clarence Thomas wrote the majority opinion in a case that allowed these companies to prevent farmers from saving their own seed.
Justice Clarence Thomas çoğunluk kararını kaleme alırken şirketlerie tohum sattığı çiftçilerin tohum ayırmasını engelleme izini veriyordu..
You're talking about power- - centralized power and that power is being used against the people who are really producing the food like the farmers.
Güçten bahsediyoruz merkezi güçten ve bu güç çiftçiler gibi gıdayı üretenlere karşı..
For a while, we could sell grains so cheaply anywhere in the world, farmers in other countries who aren't being subsidized could not compete with us.
Bir süre için dünyanın başka ülkelerine devlet tarafından desteklenmeyen çiftçilere ucuz hububat satalım.. Bizimle başa çıkamazlar..
Today, chicken farmers no longer control their birds.
Artık tavuk üreticilerinin kümeslerinin kontrolü onların elinde değil..