Fenwick traduction Turc
122 traduction parallèle
JOE FENWICK...
Joe Fenwick ve Oğlu...
We take you to the duchy of Grand Fenwick the smallest country on the globe.
Sizleri şimdi bağımsız Grand Fenwick düklüğüne dünya üzerindeki en küçük ülkeye götürüyoruz.
Grand Fenwick was founded in 1430 by Sir Roger Fenwick a British baronet who took a fancy to the neighbourhood and moved in.
Grand Fenwick, 1430'da Sir Roger Fenwick tarafından kuruldu. ... Yöreye hayran kalıp taşınmaya karar veren bir İngiliz baronu.
Thus, Fenwick is the only English-speaking country in Europe.
Böylece, Fenwick kıta Avrupası'nda, İngilizce konuşulan tek ülke haline geldi.
Fenwick is ruled by Duchess Gloriana XII a direct descendant of Sir Roger and beloved by all her subjects.
Fenwick, Düşes 12. Gloriana tarafından yönetilmektedir. ... Kendisi Sir Roger'ın soyundan gelmektedir ve tüm tebası tarafından sevilir.
Fenwick's parliament.
Fenwick Parlementosu.
Fenwick's forest.
Fenwick Ormanları.
Fenwick's army.
Fenwick Ordusu.
Although at peace for 500 years, the longbow remains the national weapon.
500 yıldır barış içinde yaşanmasına rağmen, ok Fenwick'in milli silahı olarak kalmıştır.
Prosperity is based on the only export :
Fenwick'in zenginliği, tek ihraç malları olan
Pinot Grand Fenwick.
Pinot Grand Fenwick'ten gelmektedir.
Thus, secure in prosperity and invigorated by its alpine climate Fenwick has always been a happy country.
Güven ve zenginlik içinde, Alp ikliminin verdiği dinçlik sayesinde Fenwick her zaman mutlu bir ülke olmuştur.
However, in 1959 a California winegrower bottled an imitation of Pinot Grand Fenwick and called it "Pinot Grand Enwick."
Ne var ki, 1959'da Kalliforniyalı bir şarap üreticisi Pinot Grand Fenwick şişelerini taklit etti ve "Pinot Grand Enwick" adını verdi.
Backed by vast advertising and sold at a lower price this imitation drove Pinot Fenwick out of the American market.
Çok geniş reklam desteği ve düşük fiyat sayesinde bu taklit ürün, Pinot Fenwick'i Amerikan pazarından kovmayı başardı.
As a result, in a short time the duchy of Grand Fenwick was in a state of crisis.
Sonuç olarak, kısa bir süre içinde Grand Fenwick düklüğü krizin eşiğine geldi.
Men of Fenwick!
Fenwick'in erkekleri!
When you hear its name do your hearts swell with pride?
Grand Fenwick ismini duyduğunuzda... -... göğsünüz gururla kabarıyor mu? - Evet!
Men of Grand Fenwick, have no fear.
Grand Fenwickli erkeklerin, korkusu yoktur.
"A state of war exists between Grand Fenwick and the United States."
Amerika Birleşik Devletleriyle Grand Fenwick arasında savaş durumu oluşmuştur. "
- Grand Fenwick.
- Grand Fenwick Düklüğü'nün.
You're under arrest.
Pekala Fenwick, tutuklusun.
We'll talk in Grand Fenwick.
Bunu Grand Fenwick'te konuşuruz.
The U.S. And Grand Fenwick are at war and it takes the FBI to find out.
Amerika ve Grand Fenwick savaşa giriyor ve bunu bulmak FBI'a düşüyor.
The prime minister said Britain and Fenwick are united not only by language and history, but by blood.
Parlamentoda bu akşam Başbakan, İngiltere ve Fenwick arasında sadece dil ve tarih değil kan bağı da olduğunu söyledi.
In Paris the president said that the interests of these two wine-loving countries are identical and would be maintained at all costs.
Paris... Başkan, Fenwick'in sadece Fransa'nın tarihinin bir parçası olmadığını... aynı zamanda, bu iki şarapsever ülkenin çıkarlarının aynı olduğunu söyledi. Ve ne pahasına olursa olsun savunulacağını.
The premier said that the Soviet Union had already invented a Q-bomb but the workers of the USSR would do anything to prevent the bomb from falling into the hands of the imperialist, warmongering hyenas.
Başkan, Sovyetler Birliği'nin uzun yıllar önce Q-bombasını icat etmiş olmasına rağmen SSCB'nin barışsever emekçileri olarak... Fenwick bombasının, emperyalist, savaş kışkırtıcısı sırtlanların kanlı ve açgözlü ellerine düşmemesi için gerekeni yapacaklarını söyledi.
There is no word from Grand Fenwick, which controls the world's destiny.
Bu arada, dünyanın kaderini elinde tutan Grand Fenwick'ten ses çıkmıyor.
Admittedly, we are at war with Grand Fenwick.
Kuşkusuz, Grand Fenwick'le savaş halindeyiz. Ve yasal olarak saldırma hakkına sahibiz.
Now the French have offered to defend Fenwick.
Şimdi de Fransızlar Fenwick'i korumak için 8 bölük asker önerdi.
We're at war with Fenwick.
Fenwick'le savaştayız.
I'll fly to Fenwick to arrange an armistice.
Öyleyse Fenwick'e gidip ateşkes imzalayacağım.
We all have to wait until the workers permit us to enter.
Fenwick'in özgürlük yanlısı emekçileri izin verene kadar hepimiz burada beklemek zorundayız.
We want him to develop chewing gum with a pinot flavour.
Onun, "Pinot Grand Fenwick" esanslı sakız yapmasını istiyoruz.
- Mr. Secretary if there were an atomic war, Fenwick would be destroyed.
- Bildiğiniz gibi bakan bey eğer bir atom savaşı olursa, Fenwick her halükarda yok olacak.
Mr. Fenwick?
Bay Fenwick?
Mr. Fenwick, could we maybe go to someplace more dry?
Bay Fenwick, daha kuru bir yere gitmemiz mümkün mü?
Fenwick.
Fenwick.
I'll get back to you on Fenwick. - All right.
Fenwick işini yine konuşuruz.
Fenwick is breaking windows with his bare hands.
Fenwick çıplak elleriyle camları kırıyor.
Fenwick, you break another window, and I'm gonna give you a fat lip.
Fenwick, bir pencere daha kırarsan sana sıkı bir yumruk atacağım.
Fenwick scares me.
Fenwick beni korkutuyor.
Look at that Fenwick go.
Fenwick'in gidişine bak.
You really outdid yourself, Fenwick.
Bu sefer kendini gerçekten aştın Fenwick.
That's very mature, Fenwick.
Bu çok olgunca Fenwick.
Fenwick, you turned it over by yourself.
Fenwick tek başına devirdin.
Fenwick, you're a schmuck.
Fenwick, çok safsın.
What are you majoring in now, Fenwick?
Sen ne üzerine çalışıyorsun Fenwick?
- Barbara Kohler told Fenwick.
- Barbara Kohler Fenwick'e söylemiş.
- Fenwick's in the manger.
- Fenwick yemlikte.
- Fenwick, put that sheep down.
- Fenwick koyunu yere koy.
WHATEVER WAY HE COULD.
Joe Fenwick'e sorun isterseniz.