English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Few

Few traduction Turc

94,224 traduction parallèle
Now, if she was starting up a lemonade stand, I might throw in a few bucks.
Ama limonata falan satmaya başlarsa birkaç para atarım.
The least I can do is give you a few days back.
Ben de sana karşılığında birkaç gün verebilirim en azından.
Well, it did, so now I'm trying to make it as a legitimate headhunter, which pays about 10 % of what I made before, so, if you'll excuse me, I'm meeting with an actual client in a few minutes.
Oysa bunun tersi oldu, bu yüzden artık yasal bir yetenek avcısı olarak önceki işimden % 10 daha fazla kazanıyorum, şimdi izin verirseniz birazdan bir müvekkilimle buluşacağım.
You know the attention Holden's been getting, and we've all been under a microscope for the past few weeks.
Holden'a artan ilginin farkındasın... ve haftalardır mercek altındayız.
Your mama gave me the snip a few years back after they made it illegal.
Annen birkaç yıl önce bana... yasa dışı ilan edildikten sonra ilaç verdi.
There's an ambulance crashed a few miles up the road.
İlk yardım görevlisiyim.
He scammed a few months'disability, turned his hobby into a fulltime job.
Birkaç ay sakatlık maaşı aldı. Hobisini mesleğe dönüştürdü.
We've got lawyers, a CEO, a few journalists.
Avukatlar var, bir CEO ve birkaç gazeteci.
Yeah, you do... which is why I've been thinking about watching a few more games in person.
Doğrudur. İşte bu yüzden birkaç maçı canlı canlı izleyeyim diyorum.
I did that a few months ago, and there was nowhere to go.
Onu birkaç ay önce yaptım ama gidecek yerim yoktu.
It's only been a few hours.
Daha birkaç saat oldu.
Yeah, I can think of a few.
Evet, birkaç tane aklıma geliyor.
I'd say to him, " Lay off the big white whale for a few days.
Ben olsam derdim ki " Birkaç gün büyük beyaz balinanın peşini bırak.
He was my best friend, my partner, and one of the few people I knew who could whistle with crackers in his mouth.
En yakın dostum, partnerim ve ağzında leblebi tozu varken ıslık çalabilen nadir insanlardandı.
So, can I leave you children alone a few more hours?
Sizi birkaç saat daha yalnız bıraksam olur mu?
Although it was only a few hours ago.
Sadece birkaç saat önceydi gerçi.
A few hours ago...
BİRKAÇ SAAT ÖNCE...
We'd only have a few minutes to get him free.
Onu çıkarmak için sadece birkaç dakikamız olacak.
We're just running a few tests to make sure that you're stable enough to travel.
Sadece... durumunuzun seyahat etmeye elverişli olduğundan emin olmak için bazı testler yapacağız.
But it was just a few drops of blood.
Ama bu sadece birkaç damla kan.
Well, we've just had a spike in missing persons over the last few weeks.
Kayıp kişilerde geçen birkaç haftada ani bir artış oldu.
They all had blood work done a few days before they disappeared.
Kaybolmalarından birkaç gün önce... hepsi kan tahlili yaptırmış.
And my parents always relied on me to watch over my sister, so the few times that I've ever did anything for myself, it ended badly.
Ve ailem her zaman kız kardeşime göz kulak olmam için bana güvendiler, bu yüzden birkaç kez kendim için bir şey yaptığımda, kötü son buldu.
Now, if you could just head this way, I need to run a few tests, and we'll get you cleared for flight.
Eğer bu taraftan gelirseniz birkaç test yapacağım ve uçuşa hazır olacaksınız.
Brain death is a few hours away.
Beyin ölümü birkaç saat içinde gelir.
Alex says you need a few days of observation.
Alex bir kaç gün daha gözlem altında kalman gerektiğini söyledi.
You got beaten up a few weeks ago.
Birkaç hafta önce dövüldün.
It's funny, I'm all seeing and all powerful, but that's one of the few things I can't make you do.
Ne tuhaf. O kadar şeyi görebiliyor ve yapabiliyorum ama sana yaptıramayacağım nadir şeylerden biri bu.
We've got a few hundred of them.
Bir kaç yüz tanesi elimizde.
Looks like it's taken a few bumps and bruises.
Bir kaç sıyrık ve darbe almışa benziyor.
I just wanted to, um, say a few things... Before I lose you forever.
Seni sonsuza dek kaybetmeden önce birkaç şey söylemek istedim.
Uh, okay, so, a few months after you left,
Sen ayrıldıktan birkaç ay sonra,
Of course, I kept a few key details out of the proposal.
Elbete bir kaç detayı teklifin dışında tuttum.
I think I was there quite a few years before you, but I will take the compliment.
Galiba senden bir kaç yıl önce ordaydım, ama övgüyü ben alayım.
I went and checked, and my parents'ship definitely had left for Daxam a few weeks ago.
Gidip kontrol ettim, ailemin gemisi birkaç hafta önce Daxam için yola çıkmış.
I was one of the few to escape.
Sadece birkaç kişi kaçabildi.
In a few minutes, this ship will be destroyed, and everyone on it.
Birkaç dakika içinde bu gemi ve içindeki herkes yok olacak.
Sam brought them in house a few years ago.
Sam onları birkaç yıl önce eve getirdi.
But those few who can do both... they become billionaires.
Ama ikisini de yapabilen birkaç kişi milyarder oluyor.
You could just go to Yahoo Finance and hit "refresh" every few seconds.
Bir finans sitesine girip, birkaç kez sayfayı yenilesen yeter.
There's very few short positions out there.
Çok az kısa pozisyonlar var.
Today, I kicked ass at work, yeah, big project I've spent the last few weeks on.
İşte milletin canına okudum. Son birkaç haftamı verdiğim büyük bir projeydi.
So, uh, a few nights ago a client of yours cashed out, which means that you probably sold him some chips recently.
Peki, birkaç gece önce bir müşterin sattığın çipleri paraya çevirdi.
Keith's mother, Melissa London, would now like to say a few words.
Keith'in annesi Melissa London, şimdi birkaç kelime söylemek istiyor.
And I believe Mayor Adalardi would like to say a few words.
Belediye Başkanı Adalardi de birkaç söz söyleyecektir.
I'd love to ask you a few questions about working on the campaign.
Sana kampanyayla ilgili birkaç soru sormayı çok isterim.
As few as possible.
Oldukça az.
A few parting words.
Birkaç veda sözcüğü.
I think they only had a few seconds.
Sadece birkaç saniyeleri vardı.
It's a few good years before your pussy wears out.
Birkaç yıl sonra vajinan tamamen kurur.
Just have kind of had my heart trampled on a few times.
Birkaç kez kalbim kırıldı da.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]