English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Fisher

Fisher traduction Turc

2,153 traduction parallèle
I won't require that, Mr. Fisher... but I do require discretion.
Buna gerek yok, Bay Fisher ama sağduyulu olmanız gerekiyor.
The song that Yemenese fisher folk sing almost constantly as they labour.
Şu Yemenli balıkçıların hep söylediği meşhur halk şarkısı
Our missing persons are Julie Fisher and her neighbor Cate Connelly.
Kayıp kişilerimiz Julie Fisher ve komşusu Kate Connelly.
Well, her voice was on the 911 tape and Mr. Fisher said that Mrs. Connelly comes over here for coffee.
- Sesi 911 kaydındaydı. Bay Fisher da Bayan Connelly'nin kahve içmeye geldiğini söyledi.
Do the Fishers have money?
- Fisher'ların parası var mı?
I'm going to go interview Gavin Fisher.
- Gavin Fisher'la görüşmeye.
Julie...? Julie Fisher.
Julie Fisher.
I'll get that for you, Mrs. Fisher.
- Ben alırım, Bayan Fisher.
Well, no arrows point to Adam Fisher.
Adam Fisher olduğunu gösteren bir durum yok.
We found your wife, Mr. Fisher.
Eşinizi bulduk, Bay Fisher.
Mrs. Fisher, I'm Special Agent Johnson.
Bayan Fisher, ben Özel Ajan Johnson.
That tattoo was seen by Julie Fisher, and we believe it's pretty much their trademark.
Julie Fisher, bu dövmeyi görmüş. Onların markası olduğunu düşünüyoruz.
Well, he shot Julie Fisher in the back and left her for dead.
Julie Fisher'ı sırtından vurup ölüme terk etti. - Kate'e de öyle mi olsun?
Based on the fact that we have an eyewitness that places you at Julie Fisher's house prior to the kidnappings.
- Kaçırılmadan önce Julie Fisher'ın evinde seni gören bir görgü tanığına dayanarak.
Where is your husband, Mrs. Fisher?
Eşiniz nerede, Bayan Fisher?
Which one of you is Mrs. Fisher?
Hanginiz Bayan Fisher?
Any clues as to where Adam Fisher hit the jackpot?
Adam Fisher'a piyango nerede vurmuş, ipucu var mı?
What's up? Yeah, I got Fisher's car at the Mayan Theater.
- Hidalgo Sineması'nda Fisher'ın arabası duruyor.
So, what have you discovered, then, Detective Crabtree? - Fisher, file these.
Ne buldun bakalım Dedektif Crabtree?
- Thank you, sir. Well, we've questioned the restaurant staff.
- Bunları dosyala Fisher.
- Uh, Fisher, just scoop, please.
- Fisher, sadece kepçe, lütfen.
Why don't you use Fisher and his discount sperm?
Neden Fisher'ın indirimli spermlerini kullanmıyorsun?
No, Booth has a larger mandible and a more prominent zygomatic than Fisher, as well as a more pronounced ratio between the width of his clavicles and his ilia.
Booth'un, daha geniş bir çenesi ve belirgin elmacık kemikleri var. ... hem de köprücük ve kalça kemiği genişliği oranı daha belli.
If you're uncomfortable, Fisher sells his sperm monthly, he's very intelligent and...
Rahat değilsen, Fisher spermlerini satıyor o çok akıllı ve...
Fi... Oh, no, you are not having Fisher's kids.
Hayır, Fisher'ın çocuğunu doğuramazsın.
Fisher says this will remove the staining from the bones.
Fisher, bunun kemiklerdeki boyayı çıkaracağını söylüyor.
Fisher, have you ever just taken a moment to forget yourself?
Fisher, hiç kendini bir an unuttuğun oldu mu?
The denture cleaner was an excellent idea, Mr. Fisher.
Diş temizleyicisi mükemmel bir fikirdi, Bay Fisher.
Oh, I like the way you think, Fisher.
Düşünme şeklini beğeniyorum, Fisher.
She was gonna have a baby anyway, I mean, with Fisher.
Zaten bu çocuğa sahip olacak, yani, Fisher ile.
Look at this layabout. Israël Fisher.
Şu boş gezenin boş kalfasına bak.
Israël Fisher.
İsrail Fisher.
Derek fisher, not kobe bryant.
Derek Fisher veya Kobe Bryant değilim.
I pretty much wanted to be a doctor since I got my first Fisher-Price stethoscope. Mm.
Elime ilk defa stetoskop aldığımdan beri doktor olmak istemişimdir.
Spitz and fisher's medicolegal investigation of death,
Spitz ve Fisher'ın Ölüm soruşturmalarında Mediko yasalar.
Not a problem, deputy fisher.
Sorun değil, yardımcı Fisher.
What's troubling you, fisher?
Canını sıkan ne Fisher? Ne?
What's up, fisher?
Ne oldu Fisher?
Deputy Fisher says you're the local thief
Şerif yardımcısı Fisher buraların hırsızının sen olduğunu söyledi.
Fisher sent you?
Fisher mı gönderdi seni?
- Even you, deputy fisher. - That's right.
- Hatta sen bile, yardımcı Fisher.
It's 700 pages. ( clears throat )
Dört saat önce kızım Hayley Smith, azılı aylak Jeff Fisher ile kaçtı.
"and found out, what's up, doc? " carrie vo :
Hayley Smith ile Jeff Fisher'ın evlenmesine mani olana verilecek.
You're the boy's father?
Hippi Jeff Fisher. Sahi mi?
- Mmm-hmm. Mr. Fisher, I'm ready.
Bay Fisher, hazırım.
So, hey, Fisher, how long does this thing take to marinate? - Few hours.
Eee, bu marine işlemi ne kadar sürecek?
Okay, what about you, Mrs. Fisher?
Peki, ya siz Bayan Fisher?
The husband, Adam Fisher.
- Kocası, Adam Fisher.
Oh, Fisher?
Fisher mı?
Fisher, okay?
Fisher, tamam mı?
Fisher, take Collins and go after her.
Fisher, Collins'i al ve peşinden git.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]