English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Fitzpatrick

Fitzpatrick traduction Turc

230 traduction parallèle
Would you mind stepping forward a little bit, Mrs. Fitzpatrick?
Bayan Fitzpatrick, biraz daha öne gelebilir misiniz?
I'll ask Maj. Fitzpatrick of the Burma Rifles to tell you more.
Burma Rifles'dan Binbaşı Fitzpatrick diğer bilgileri verecek.
There was Hughie Fitzpatrick He wanted to marry me, he did
Hughie benimle evlenmek istiyordu.
- Look, ma'am,'tis Mrs Fitzpatrick!
- Bakın, madam, Bayan Fitzpatrick!
And I too - running away from my husband, Mr Fitzpatrick, who's hot on my trail, I'm sure.
Ben de öyle, kocam Fitzpatrick'ten kaçıyorum. Şu an peşimdedir eminim.
Mrs Fitzpatrick.
Bayan Fitzpatrick.
- There's no Mrs Fitzpatrick here.
- Burada öyle biri yok.
- Mrs Fitzpatrick!
- Bayan Fitzpatrick!
- Come on, Mrs Fitzpatrick!
- Çık ortaya, Fitzpatrick!
Do I not know Mrs Fitzpatrick very well?
Bayan Fitzpatrick'i görsem tanımaz mıyım?
We must fly before Fitzpatrick discovers me.
Fitzpatrick beni bulmadan ortadan kaybolmalıyız.
Desperate to find his Sophie, Tom called on Mrs Fitzpatrick, who was entertaining a certain Lady Bellaston - the notorious Lady Bellaston.
Sophie'i bulmaktan ümidi kesen Tom, Lady Bellaston'da kalmakta olan Bayan Fitzpatrick'ten yardım ister. Lady Bellaston Londra'nın adı çıkmış zenginlerinden biridir.
I'm absolutely certain Sophie was at Mrs Fitzpatrick's when I called.
Sophie'nin orada olduğuna eminim ama yok dedirtti.
It's Mrs Fitzpatrick, perhaps, with news of my Sophie.
Bayan Fitzpatrick olabilir. Belki de Sophie'den haber getirecek.
Mrs Fitzpatrick - if you are she - it's a little cruel to divert yourself at my expense.
Bayan Fitzpatrick eğer sizseniz, beni oyalamanız korkunç bir zalimlik.
I thought you were Mrs Fitzpatrick.
Ben sizi Bayan Fitzpatrick sanmıştım.
Fitzpatrick... ( chuckles )
Fitzpatrick...
You could try Mrs Fitzpatrick.
Bayan Fitzpatrick'le bir konuşun.
'Tis said that hope is a bad supper, but makes a good breakfast, and in the morning Tom set off for Mrs Fitzpatrick to seek help.
Derler ki umut ana yemek değil ancak kahvaltılık aperatif olabilir. Sabahleyin Tom bir ümitle Bayan Fitzpatrick'e gider.
So Lawyer Dowling decided to pay a call on Mr Fitzpatrick, and who should receive him but Mrs Waters.
Avukat Dowling Bay Fitzpatrick'i ziyaret etmeye karar verdi ancak onu karşılayan kişi Bayan Waters'dan başkası değildi.
- Fitzpatrick.
Fitzpatrick.
Sorry for the intrusion, Mrs Fitzpatrick.
Rahatsız ettiğim için bağışlayın, Bayan Fitzpatrick.
I'm a close friend of Mr Fitzpatrick.
Bay Fitzpatrick'in yakın dostuyum.
Well, indeed, I came to see Mr Fitzpatrick to plead for your son.
Aslında ben de onu görmeye gelmiştim. Oğlun için af dileyecektim.
He never intended to wound Mr Fitzpatrick.
Bay Fitzpatrick'e zarar vermek niyetinde değildi.
But I met the man who wounded Mr Fitzpatrick, at Upton.
Ama ben o adamı Upton'dan tanıyorum zaten.
My friend Mr Fitzpatrick has now recovered and is no longer charging Tom with robbery.
Arkadaşım Fitzpatrick iyileşti ve Tom'a olan suçlamasını geri aldı.
- Admiral Fitzpatrick speaking.
- Amiral Fitzpatrick konuşuyor.
You should have been at the Fitzpatrick wedding.
Fitzaptrick'lerin düğününde olmalıydın.
Is your nameJane Fitzpatrick?
İsminiz Jane Fitzpatrick mi?
Where's Fitzpatrick?
Fitzpatrick nerede?
- This is the big fertilizer man. - Randall Patrick O'Shannon Fitzpatrick.
Bu da toptan gübre işi yapan adam.
I have Miss Davis on the phone.
Bay Fitzpatrick, Bayan Davis telefonda.
I don't have a brother, Mr. Fitzpatrick.
Benim bir kardeşim yok Bay Fitzpatrick.
You know, it's funny, Mrs. Fitzpatrick, my wife when she found out Mickey got married, she was understandably upset.
Biliyor musun garip Bayan Fitzpatrick, karım Mickey'nin evlendiğini öğrendiğinde doğal olarak kızdı.
- Very handsome, Mr. Fitzpatrick. How's the hair, babe?
Çok yakışıklısınız Bay Fitzpatrick.
This is Inspector Fitzpatrick of the Department of Housing and Zoning.
Bu Müfettiş Fitzpatrick. Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'ndan.
Captain O'Riley Fitzpatrick... McNamara Callaghan!
Yüzbaşı O'Riley Fitzpatrick McNamara Callaghan.
" Miss Fitzpatrick, it's your blood.
" Bayan Fitzpatrick, bu sizin kan grubunuz.
I think I'll go and visit Father Fitzpatrick.
Peder Fitzpatrick'i ziyarete gitsem iyi olacak Dougal.
"Father Crilly, on the instructions " of our recently deceased client, Father Seamus Fitzpatrick, " here are some items he specified you should have
"Peder Crilly, yeni kaybettiğimiz Peder Seamus Fitzpatrick'in isteği üzerine ölümünde sizin almanızı istediği eşyaları size yolluyoruz."
Mr. Fitzpatrick.
Bay Fitzpatrick?
- A problem there, Fitzpatrick?
- Orada bir soru mu var, Fitzpatrick?
Fitzpatrick, you've already heard that from her many's the time.
Fitzpatrick, Bunu onun ağzından da pek çok kereler duydun.
- Hey, Fitzpatrick.
- Hey, Fitzpatrick.
- Fitzpatrick couldn't hold his brandy and lemonade.
- Fitzpatrick Brendi ve limonatasını tutamadı.
- We had a fight with Fitzpatrick.
- Fitzpatrick ile kapıştık.
- And Fitzpatrick's saying you took a shot at him.
- Ve Fitzpatrick de senin onu vurduğunu söylüyor.
My mother is rotting away in a prison cell... because of the lies of a policeman named Fitzpatrick.
Annem bir hapishane köşesinde çürüyor. Fitzpatrick adında bir polisin yalanları yüzünden.
- Shamus Fitzpatrick.
- Shamus Fitzpatrick? ...? .
Shamus Fitzpatrick was a fool.
Shamus Fitzpatrick bir aptal oldu.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]