Flax traduction Turc
132 traduction parallèle
You, spinning your flax in the spinning room
Sen, eğirme odasındaki, keten iplik
Your flax
Keten
There, where flax for export... is brought to the harbour
Orada, ihracat için keten... limana getirilir.
- Flax.
Bir tanesi...
- Flax.
- Ketenden.
One of flax.
Bir tanesi ketenden.
The second night, the rope of flax broke.
İkinci gece de ketenden olan, Bayan Beaton'ın söylediği ip kopmuş.
They part like burning flax!
Tutuşan saçlar gibi kopuyor! Şeytanın kanı!
That's a subsidiary of Western Wool and Flax.
Western Wool Flax'ın yan kuruluşu.
My God, My God, don't flax!
Tanrım, Tanrım, utandırma!
Went belly up trying to grow flax.
Keten yetiştireceğim derken battı.
Hello, Dr. Flax, this is Mr. Hendricks... from the telephone company.
Alo, Dr. Flax, ben telefon şirketinden Bay Hendricks.
But mother, Mrs. Flax, though I was a little peculiar.
Fakat annem, Bayan Flax, biraz tuhaf olduğumu düşündü.
Mrs. Flax doesn't believe in ritual or tradition.
Bayan Flax ayinlere veya geleneklere inanmaz.
A word about Mrs. Flax and food. The word is hors d'oeuvres.
"Bayan Flax ve yiyecek" hakkında bir söz söylenecekse bu söz "meze" olur.
Mrs. Flax is dating her boss.
Bayan Flax patronuyla flört ediyor.
I'm taking my fiancee to lunch.
Bayan Flax, öğle yemeği için nişanlımı alıyorum.
You must be Mrs. Flax.
Siz Bayan Flax olmalısınız.
Oh, God, please let Mrs. Flax control herself.
Tanrım lütfen, Bayan Flax kontrolünü kaybetmesin.
Nice to meet you, Mrs. Flax.
Tanıştığımıza memnun oldum, Bayan Flax.
We have a new student today, Charlotte Flax.
Çocuklar, bugün yeni bir öğrencimiz var, Charlotte Flax.
Flax, right?
Flax, doğru mu? F, L, A, X.
Is there a Mr. Flax?
Bir Bay Flax var mı? Hayır.
Mrs. Flax!
Bayan Flax!
You look nice.
- Selam, Joe. - Selam, Bayan Flax. İyi görünüyorsunuz.
Care to dance, Mrs. Flax?
Dans etmek ister misiniz, Bayan Flax?
Mrs. Polka Flax.
Bayan Polka Flax.
When Mrs. Flax brought you home I pretended you were mine.
Ve Bayan Flax seni eve getirdiği zaman benimmişsin gibi davrandım.
Mrs. Flax promised she'd try and stay put.
Bayan Flax çabalayacağına ve kalmaya söz verdi.
Is this toad flax?
Bu nevruz otu mu?
Even flax from a corn stalk.
Veya mısır sapından elde edilmiş ketenle.
Flax?
Flax?
For an additional charge you can have a natural coffin made of flax and sealed with potato starch together with environmentally friendly clothing which is 100 % biodegradable.
Biraz daha fazla ödeyerek tamamen doğal ketenden yapılmış ve nişastayla mühürlenmiş tabutla beraber, çevre dostu % 100 doğada ayrışan kıyafetlere sahip olabilirsiniz
They sold them shirts made from flax taken from their country.
Onların ülkelerinden aldıkları ketenden, onlara gömlekler yaptılar ve sattılar.
- The Flax.
- "Flax".
I've never heard of anything called "the flax."
Daha önce hiç "Flax" diye birşey duymadım.
That's the flax.
O bir "Flax".
Staanz's story about the flax could be true.
Staanz'nin "Flax" ile ilgili hikayesi doğru olabilir.
We don't know that the Flax doesn't exist.
"Flax" ın varolup olmadığını bilmiyoruz.
One of the pirates who run the flax and loot ships that get caught in it.
"Flax" ı idare eden ve ona yakalanan gemileri yağmalayan korsanlardan biriydim.
Part of the fun is getting to the flax before they do.
İşin eğlenceli yanı keten iğliğine onlardan önce gitmek.
His ship got caught in the flax!
Gemisi flaxa yakalanmıştı!
- What about the flax?
- Peki ya Flax?
That's the flax, alright.
Bu flax, tamam.
- Well, they're stuck in the flax.
- Flax'te sıkışıp kaldılar.
Look, the bottom line is... if he knows where we're at, he's gonna seal the flax up... and we're not gonna get to that Luxan ship... or your friends.
Asla, bak, sonuç olarak... eğer bizim nerde olduğumuzu öğrenirse, Flax'ı kapatır... ve o Luxan gemisine ulaşamayız... ya da sizin arkadaşlarınıza.
We're caught in the flax.
Flax'e yakalandık.
Hi.
Bayan Flax, merhaba.
I try not to get too involved with women before the World Series starts
- Bayan Flax. - Evet, Bay Landsky.
Rachel Flax.
Rachel Flax.
Flax him.
Yarayı hemen sarın.