Flight attendant traduction Turc
424 traduction parallèle
And find the flight attendant.
Bir de uçuş görevlisini bulmanı.
[Flight Attendant] That " s to your right.
Sağ tarafta.
FLIGHT ATTENDANT : Ladies and gentlemen, thank you for flying with us.
Sayın yolcular, bizi seçtiğiniz için teşekkürler.
Excuse me, ma'am. FLIGHT ATTENDANT :
- Affedersiniz bayan.
YOU TIP A FLIGHT ATTENDANT?
Uçuş görevlisine bahşiş mi veriyorsun?
I'm sorry - flight attendant.
Pardon uçuş görevlisi.
I'm the first flight attendant on...
İlk uçuş görevlisiy..
Flight attendant.
Uçuş görevlisi.
Ah, flight attendant.
Ah, uçuş görevlisi.
Used to be a flight attendant.
Eskiden uçuş görevlisiydim.
Leslie, the other flight attendant, told me the guy dragged me to the exit.
Leslie, diğer hostes, adamın beni çıkışa sürüklediğini söyledi.
Flight attendant. If you go to your seat, I'll bring you your peanuts.
"Sizi çağırıyorum." Yerinize oturursanız fıstıklarınızı getireceğim.
Last time I saw him, he was with a flight attendant.
En son gördüğümde bir hostesle birlikteydi.
First, it was Hostess, then Stewardess, now, it's flight attendant.
eskiden sadece "hostes" ti, sonra "erkek hostes" diye detaylandırdılar, şimdi de "uçuş görevlisi" oldu.
The flight attendant wouldn't let me through.
Uçuş görevlisi, geçmeme izin vermedi.
I was on this plane where the flight attendant -
Hostesin şey olduğu bir uçağa...
She says, "I'm the flight attendant."
- O da, "Ben hostesim." der.
I'm a flight attendant.
Uçuş görevlisiyim.
The flight attendant.
Uçuş görevlisi.
The flight attendant told me to hold Bubble.
Uçuş görevlisi Köpük'ü tutabileceğimi söylemişti.
Because I have a positive ID from the flight attendant.
Uçuş görevlisine doğrulattım.
If you are interested in assistance, the flight attendant will come by to help.
Eğer yardıma ihtiyacınız olursa, uçuş görevlisi, yardıma gelecektir.
She's a flight attendant and a model.
Bir uçuş görevlisi ve bir manken.
I've got a Scandinavian flight attendant with a bum ankle and an earache.
Bileği incinmiş ve kulak ağrısı olan İskandinavyalı bir hostes var.
[Flight Attendant] It's right here on the aisle.
İşte burası koridor tarafı.
You know, I'm a flight attendant for Cabo Air.
Bilirsiniz Cabo Air'de hostesim.
We flew to Singapore once. And my daddy smiled at the flight attendant who
Bir keresinde Singapur'a uçmuştuk... ve babam uçuş görevlisine gülümsemişti...
Flight attendant.
"Le Steward" mı?
No, a flight attendant.
- Hayır, hostes.
How they... on the plane ride home the flight attendant had to ask me how I was?
Uçakla evime nasıl geldiğimi ve görevlinin bana nasıl olduğumu sormak zorunda kalmasını mı?
Lisa's got a new life as a flight attendant for Virgin Atlantic.
Lisa uçuş görevlisi olarak yeni bir hayata başladı.
"please ask a flight attendant to reseat you."
"lütfen uçuş görevlisinden yerinizi değiştirmesini isteyiniz."
Guess who jammed a 30-year-old flight attendant... at 25,000 feet en route to Cancun?
Tahmin et kim 30 yıllık hostesi... Cancun'a giderken 7,500 metrede becermiş?
Or suppose you just had really big hands couldn't you strangle a flight attendant?
Veya farzedin kocaman elleriniz var hostesin birini boğazlayamaz mıydınız?
My wife was on an Orlando turnaround as a flight attendant, and I was home, scrubbing algae off the tiles around the swimming pool we never used... the one that got me into hot water with Internal Affairs
Karım bir Orlando uçağında uçuş görevlisi. Ben de evde, hiç kullanmadığımız havuzun kenarındaki yosunları kazıyordum. O havuz yüzünden, İçişleriyle başım derde girmişti.
Our first winner is a flight attendant from Washington, D, C,
İlk kazananımız Washington DC'den bir uçuş görevlisi.
While the people of Infinity mourn the loss of Carol Wilson, flight attendant, the people of Clayton, Missouri, mourn the girl they grew up with.
Infinity'de çalışanlar uçuş görevlisi Carol Wilson için yas tutuyorlar. Clayton Missouri'nin arkadaşları beraber büyüklerin insan için ağlıyorlar.
Flight attendant, Beautiful, and blonde
Uçuş görevlisi, Güzel ve sarışın
- Everyone in first class. Nine passengers, one flight attendant.
- Birinci sınıftaki herkes.
The flight attendant kept them separated.
Hostes onları ayrı tutmuş.
Why don't you just ask the flight attendant?
O delirdi. Uçuş görevlisine sorsanıza.
Yeah, and if she didn't know, the flight attendant sure did.
O bilmese bile uçuş görevlisi bilir.
Flight attendant gave him two aspirin.
Uçuş görevlisi ona iki aspirin vermiş. Neden? Uçuş görevlisi ona iki aspirin vermiş.
- Excuse me, it's flight attendant. Catherine, the doctor, 3-E.
Catherine, sen 3E'deki doktorsun.
One minute later, the plane hit turbulence. According to the flight attendant, that's when our stiff lost it and started hammering his call button.
Uçuş görevlisinin dediğine göre adam o zaman delirip düğmeye basmaya başlamış.
Because he was pushing his call button, that he was bothering the flight attendant.
Sürekli düğmeye basıp hostesi rahatsız ediyordu.
A flight attendant?
Bir uçuş görevlisi?
'Flight attendant, Intercontinent Airlines'.
Inter-Continent Havayolları.
- The correct term is "flight attendant".
- Doğru terim "uçuş görevlisi".
The grim shadow of murder may have fallen over the desperate flight of the gold thieves tonight. Less than an hour ago, a passing motorist discovered the body of an elderly gas station attendant, shot to death near Lynn, Nevada.
Altın hırsızlarının çaresiz kaçışına, bu akşam gaddar bir cinayetin gölgesi düşmüş olabilir. 1 saatten daha evvel yoldan geçen bir sürücü Lynn, Nevada civarındaki benzinliğin yaşlı çalışanının vurularak öldürülmüş cesedini fark etmiş.
I saw him, the little girl next to me saw him, the flight-attendant saw him.
O adamı gördüm, benim yanımdaki kızda gördü, mürettebat gördü.