Foosball traduction Turc
230 traduction parallèle
Play a little foosball?
- Oynayaylım mı?
He's not a big fan of foosball.
Langırtı pek sevdiği söylenemez.
You wanna play some foosball?
Biraz langırt oynayalım mı?
Put the foosball table in there.
Langırt masasını oraya koyarım.
You want me to give you a hand with the foosball table?
Yardım etmemi ister misin langırt masası için?
I didn't know they had foosball in the 1800s.
1800'lerde langırt olduğunu bilmiyordum.
For a really cool guy, you suck at foosball.
Bu kadar muhteşem birine göre langırtta çok kötüsün.
And I gave first names to all the foosball players.
Ben de tüm langırt oyuncularına isim koydum.
I win again. Relax, Dad. It's just foosball.
Sakin ol biraz baba, alt tarafı langırt.
Just foosball, son?
Alt tarafı langırt mı?
Hey, foosball.
Hey, langırt var. İyi misindir?
She's just like a wife but fun. She likes foosball, baseball she likes to cook.
Langırtı seviyor, beyzbolu seviyor, yemek yapmayı seviyor.
One more game of foosball?
Bir el daha langırt oynayalım mı?
- Museums don't have foosball, do they?
- Müzede langırt yoktur, değil mi?
The blond at the bar tank top in tan up at the jukebox or the leather pants at the foosball table.
Bardaki sarışın müzik kutusunun yanındaki ya da futbol masasındaki deri pantolon.
You want to play some foosball?
Langırt oynamak ister misin?
It's like someone stuffed some shag carpet and a foosball table into my mother's womb.
Sanki annemin rahmine tüylü halı ve bir langırt masası konulmuş gibi.
Just playing some foosball.
- Langırt oynuyoruz sadece.
I was under the impression that foosball was our game.
Ben de langırt bizim oyunumuz sanıyordum.
Hey, let's go play some foosball.
Hey, hadi biraz langırt oynayalım. Tabii.
Oh! And let my father play foosball with you.
Ve babamın sizinle langırt oynamasına izin verin.
Want to get your ass kicked in foosball?
Langırtta canına okuyayım mı?
What do you say we play a little uh, foosball for money?
Neden parasına langırt oynamıyoruz?
The foosball table and..... $ 500.
Langırt masası ve.. 500 dolar.
- Anybody for a game of foosball?
- Langırt oynayacak biri var mı?
Arlene suckered me into a game of strip foosball.
Arlene, strip langırt oyunu için beni kandırmıştı.
And this lack of rules made girls... and specially us guys like these foosball players.
Ve bu eksik kurallar kızları böyle yaptı... ve özellikle de erkek langırt oyuncularına karşı.
It's not like owning a foosball table.
Bu, futbol topu almaya benzemez.
Foosball anarchy!
Langırt anarşisi!
No, if we're feeling dangerous we could challenge a couple of 8 year boys to foosball or go for the ice capades.
Tehlikeli diyorsan, 8 yaşlarındaki bir grup çocukla langırt oynayabilir ya da gidip buz pateni yapmaya çalışabiliriz.
JIM, YOU DID TELL THEM YOU'D BUILD THEM A TREE HOUSE LAST YEAR, BUT SOMEHOW I GOT A FOOSBALL TABLE INSTEAD.
Jim, geçen sene onlara, ağaç evi yaparım demiştin, ama niyeyse, onun yerine ayak sehbası geldi.
Foosball. Pizza box.
Futbol, pizza kutusu.
I wanted to tell you at the Kappa Delta Hoedown, but you were having so much fun playing foosball, so... well, I'll just say it.
Bir yerde buluşup söylemek isterdim ama futbol oynarken öyle eğleniyordun ki. Söyleyeyim.
You took it out of the answering machine, you labeled it, and you placed it in a box along with a bunch of lame foosball trophies.
Cihazdan çıkardın, üzerine etiket yapıştırdın. Ve bir çok dandik futbol kupasının olduğu bir kutuya yerleştirdin.
I came across it one day when I was drawing genitals on your foosball trophies.
Bir gün kupalarının üstüne cinsel organ resmi çizerken bulmuştum.
- Foosball bought it.
- Foosball almış.
I was hitting on Foosball all night and he was totally ignoring me.
Tüm gece Foosball'a yılıştım ama o beni tamamen görmezden geldi.
- Isn't Foosball gay?
- Foosball ibne değil mi?
Tell Foosball my foreign exchange student doesn't speak English well.
Foosball'a, yabancı öğrencimin çok iyi İngilizce konuşamadığını söyle.
Foosball, no English.
Foosball, İngilizcesi yok.
Foosball.
Foosball.
- Have you seen Foosball?
- Foosball'u gördün mü?
I need you to go to McFee's room and tell... and tell Foosball the girl he's waiting for doesn't speak English.
McFee'nin odasına gidip Foosball'a- - beklediği kızın İngilizce bilmediğini söylemen gerekiyor.
- Where's Foosball?
- Foosball nerede?
We could tell Foosball about the prostitute.
Foosball'a fahişeden bahsedebiliriz.
I was trying to reach Foosball to see how things went with Dominique.
Dominique ile işlerin nasıl gittiğini öğrenmek için Foosball'a ulaşmaya çalışıyordum.
We overheard him talking to Foosball.
Foosball ile konuştuklarına kulak misafiri olduk.
What happened to the foosball?
Langırt topuna ne oldu?
Foosball.
- Langırt.
I had a foosball table, I had a dart board, a mini fridge.
Bu eve taşındığımız zamanı hatırlıyor musun?
What, my foosball trophies?
- Futbol kupalarımı mı?