English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Footprints

Footprints traduction Turc

1,306 traduction parallèle
Are there any footprints?
Hiç ayak izi var mı?
You wore enormous boots to leave big footprints.
Büyük ayak izleri bırakabilmek için devasa botlar giydin.
Overturned carts, footprints, clear sign of a struggle.
Devrilen araba, ayak izleri, bariz mücadele işareti.
Footprints.
Ayak izleri.
The footprints...
Ayak izleri...
There are many footprints as well as tyre tracks.
Çok fazla ayak izi var, benzer şekilde tekerlek izleri de.
They say he has gone on a journey... into the land where men walk without footprints.
Bir Yolculuğa çıktığını söylüyorlar... insanların ayakizleri bırakmadan yürüdüğü ülkelere.
There were footprints of some aliens which led to the jungles... but the footprints of one of them did not lead back to the spaceship.
- Ayak izi ağaçlara kadar uzanıyordu bu onlardan birinin gemiye dönmediğini gösteriyor.
What if they are indeed the footprints of an alien?
- Onlar gerçekten bir yaratığın ayak izleriyse ne yapacaksınız?
I've taken pictures of the footprints as you asked me to.
- Bana dediğiniz gibi, ayak izi resimlerinin kopyasını çıkarttım.
From the photographs Inspector Khan sent us, it is proved... that they are the footprints of an alien.
- Müfettiş Kaan'ın, bize yolladığı fotoğraflardan... bunların, yabancı birine ait ayak izleri olduğu kanıtlanmıştır.
They say he has gone on a journey... into the land where men walk without footprints.
Bir Yolculuğa çıktığını söylüyorlar... insanların ayak izleri bırakmadan yürüdüğü ülkelere.
- Maybe you think these are footprints.
- Belki de, bunların ayak izleri olduğunu düşünüyorsun.
Footprints go up the side of the dune.
Ayak izleri, kumul tarafına doğru çıkıyorlar.
These are genuine footprints.
Bunlar hakiki ayak izleri.
The footprints look like a bride and groom's.
Ayak izleri, damat ve gelin ayak izlerine benziyor.
But you didn't find anything, aside from the footprints?
Fakat yine ayak izinden başka bir şey bulamadınız değil mi?
Not only that, due to the rain, the footprints are all smudged.
Sırf bu da değil, yağmur yüzünden... tüm ayak izleri de bozulmuş.
Footprints!
Ayak İzleri!
The footprints leading away from the cottage... suggested El Chupacabra was scared off once Shaggy alerted the rest of us.
Kulübenin yanındaki El Chupacabra'nın ayak izleri Shaggy korkutulmadan önce oluşturulmuştu.
And then I saw these footprints.
Ve ayak izlerini gördüm.
We already gave you our footprints, and our fingerprints are on file, so what else do you need?
Ayak izlerimizi verdik, parmak izlerimiz zaten dosyada, daha ne istiyorsun?
And a trail of bloody footprints.
- Ve kanlı bir ayak izi.
We got one set of footprints which means one assailant.
Tek bir ayak izi seti var. Yani saldırgan sayısı bir.
They tracked him into the woods until his footprints disappeared... as if he'd been yanked up into the air.
Ormanda ayak izlerinin kaybolduğu yere kadar izini sürdüler. Sanki birden havaya uçmuştu.
What should we look for on his hard drive? If he's any good, he won't leave any footprints.
- Çocuk işi biliyorsa, iz bırakmaz.
He's hot but I see big footprints all over your back.
Bence seksi. Ama senin sırtında büyük ayak izleri görüyorum.
There are several footprints in the snow. Perhaps more than one perpetrator?
Karda birçok ayak izi var.Belki birden fazla zanlı vardır?
Among them are the footprints of an ape, a very remarkable ape.
Bunlar arasında bir gorilin ayak izleri var, olağanüstü bir gorilin.
The male's footprints are scuffed by a smaller set of prints, perhaps made by a child walking through the newly-fallen volcanic ash and treading in the steps of its father.
Erkeğin ayak izleri daha küçük bir ayak izi setiyle aşınmış durumda. Belki de bir çocuk, yeni düşen külün içinde yürürken babasının ayak izlerine basarak ilerliyordu.
Three and a half million years separate the individual who left these footprints in the sands of Africa form the one who left them on the moon.
Afrika kumlarında bu izleri bırakan kişilerle, ayda ayak izi bırakan kişiler arasında sadece 3.5 milyon yıI bulunuyor.
It washes its hands in urine so that it leaves a trail of smelly footprints.
Ayrıca ellerini de idrarıyla yıkayarak bu kokuya sahip ayak izleri bırakmış oluyor.
These are the footprints... of an Arctic fox.
Bu ayak izleri kutup tilkisine ait.
The depth of the tire tracks footprints near the embankment.
Lastik izlerinin derinliği toprak setin yakınındaki ayak izleri.
Shiny footprints.
Parlak ayakizleri.
I'll compare the glow of those footprints to the pterodactyl scale.
Ayak izlerindeki tozla Pterodactyl pullarını karşılaştıracağım.
Doesn't randamonium glow, like those footprints in Wickles'mansion?
Randomonyum parlamaz mı? Tıpkı malikanedeki ayak izleri gibi.
Electronic footprints of where your man has been and with whom.
Adamınızın ve beraber olduğu kişinin olduğu yerdeki ayak izleriyle.
You left a few footprints, though, didn't you?
Birkaç iz bıraktın ama, öyle değil mi?
Footprints with no people in them.
İnsan ayak izi yok.
These are the footprints of Lord Rama and Sita.
Bunlar Tanrı Rama ve Sita'nın ayak izleri.
Ram and Sita's footprints!
Rama ve Sita'nın ayak izleri!
Follow our footprints for five kilometers to get to the highway.
Ayak izlerimizi takip et. Beş kilometre sonra otoyola ulaşırsın.
Well, actually, sir, upon arriving at the scene, I realized I should check for the victim's footprints, to eliminate foul play.
Aslına bakarsanız, efendim, olay yerine vardığımda cinayet ihtimalini elemek amacıyla kurbanın ayak izlerini tetkik etmem gerektiğini düşündüm.
- No footprints?
- Ayak izi yok mu?
You're certain there are no other footprints leading to or away from the tree?
Ağaca doğru ve aksi yönde ayak izi olmadığına emin misin?
Well, the footprints, then.
O halde ayak izleri?
The footprints are a curiosity.
Ayak izleri bir muamma.
These things - the circles, the footprints.
Bu şeyler... halkalar, ayak izleri.
But the footprints - That's more difficult.
Ama ayak izleri... Bu daha zor oldu.
If a brother recognizes his sister's footprints in the sand, he must never follow them.
Eğer erkek kardeş, kız kardeşinin ayak izlerini kumsalda bulursa onları asla takip etmemek zorundadır.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]