Footsteps traduction Turc
1,562 traduction parallèle
And next to you, I'm tellin'you... you've followed in her footsteps.
Ve senin yanında, bak sana söylüyorum... sen onun izinden gittin.
The only thing keeping you from passing out is the sound of the footsteps of the man going down the hall looking for your son.
Seni bayılmaktan alıkoyan tek şeyse salona inen o adam, lanet olasıca ayak sesleridir oğlunu arıyordur.
If I thought it would stop him following in our footsteps, I'd break his other ankle.
Şayet peşimize düşmesini engelleyeceğini bilseydim diğer bileğini de kırardım.
Man. I hear noises and footsteps and there's these little fires.
Bir sürü ses, ayak sesleri ve aynı zamanda cılız yanma sesine benzer sesler işitiyorum.
These are the children's footsteps when they run from the Dragon.
Bunlar, çocukların ejderhadan kaçtıklarında çıkardıkları ayak sesleri.
Don, these are the footsteps.
Bunlar ayak sesleri.
Holy cow. I can hear my footsteps.
Ayak seslerimi bile duyabiliyorum.
You must follow in your father's footsteps.
Babanın izinden gitmelisin.
All right, follow my footsteps, then jump to the trees.
Pekala, adım izlerimi takip edin ve ağaçlara doğru atlayın.
If a woman sees that you're... ( footsteps, rustling ) - No, I guess not.
- Hayır, sanırım suçlayamam.
- Even as a boy I could always recognize your footsteps. - I'm not surprised.
Sen her zaman muktedirdin, yaramazlıkta bile.
I just wanted to follow in your legendary footsteps.
Sadece efsanevi adımlarını takip etmek istemiştim.
I always knew it that my son would follow in my footsteps in the pursuit of the pink taco.
Bunu hep biliyordum. Oğlum pembe kucak izinde, benim adımları izledi işte.
You're a trained monkey following in my footsteps.
Sen benim izlerimi takip eden eğitimli bir maymunsun.
I'd know your little footsteps anywhere Twinkletoes.
O ayak seslerini nerede olsa tanırım Hızlı Parmak.
Oh, you think standing in his footsteps will trigger a vision.
Ayak izlerinin üzerinde durmanın imgelemi tetiklediğini düşünüyorsun.
Footsteps when there was no one there.
Ortalıkta kimse yokken ayak izleri.
And when there was only one set of footsteps, maybe God was carrying.
Ve sen bir adım attığın zaman belki tanrı seni taşıyordu.
Dorian, after four years, I can only hope you are no longer following in his footsteps.
Dorian, 4 yıl sonunda onun izinden gitmediğini ummaktan başka çarem yok.
but it looks as though your disciples tried to follow in your footsteps.
Ama yine de müritlerin senin ayak izlerinden gitmeye çalıştılar.
Gene Morehouse's son, Keith, followed in his father's footsteps and became a broadcaster for Marshall football where he still remains today.
Gene Morehouse'un oğlu, Keith, babasının yolundan giderek Marshall Futbol'un radyo spikeri oldu. Hâlâ oradadır.
I've followed in his footsteps.
Onun adımlarını izledim.
Follow in her footsteps, find the holes in the case.
Onun adımlarını takip et. Davadaki açıkları bul.
While my younger brother wanted nothing else but to follow in my footsteps.
Ve benim genç abim benim ayak izlerimi izlemek dışında bir şey istemedi.
You gonna follow in your dad's footsteps?
Siz de babanızın adımlarını takip edecek misiniz?
It's the only way to save the greater good and it's the only way to save Wyatt and Chris from following in the wrong footsteps.
Yüce iyiliği kurtarmanın tek yolu bu ve bu Wyatt ve Chris'in onların adımlarını takip etmelerinden kurtaracak tek yol da bu.
The algerians... we do not follow in the footsteps of those who raise torture to an art form.
Teori değil. Cezayirliler... İşkenceyi sanat yapanların izinden gitmiyoruz.
I heard something, footsteps, running.
Bir ses duydum, ayak sesleri. Koşma gibi.
Just because you're his child... does not mean that you're destined to follow in his footsteps.
Maddie, onun çocuğu olman kaderinde, onun izinde gitmek olduğu anlamına gelmez.
( Footsteps ) st.
Bayan Jane... Elliot. Sanırım kızkardeşlerim size bu ismi koymuşlar.
I felt I should follow in his footsteps.
İzinden gitmem gerektiğini düşündüm.
You'll be following in the footsteps of Socrates, Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Hunter S. Thompson and Fred Kanickee.
Sokrates, Virginia Woolf, Ernest Hemingway, Hunter S. Thompson ve Fred Kanickee'nin yolundan gidiyorsun.
The sound of footsteps became louder every day.
{ C : $ 400080 } Adımların sesi her gün daha da arttı.
And my sons followed in their father's footsteps.
Oğullarım da babalarının izinden gittiler.
footsteps?
Ayak sesleri mi?
He ain't gettin'any deader, And we got a mission to complete, And we're not leaving you here to follow in his footsteps.
O bundan daha ölü olamaz ve tamamlamamız gereken bir görev var, ve onun arkasından gitmen için seni burada bırakmıyoruz.
I'm hearing footsteps and seeing shadows and glimpses of something or someone and... look, I know this sounds crazy, but I really feel like I'm being watched.
Ayak sesleri duyuyorum, gölgeler görüyorum, gözüme biri ilişiyor. Çılgınca geldiğini biliyorum ama gerçekten izlendiğimi düşünüyorum.
From space. Then i heard the footsteps.
Sonra ayak sesleri duydum.
And we are very proud to follow in the footsteps of our leader and our most valuable player, Nathan Scott.
Ve biz, liderimiz, En Değerli Oyuncumuz Nathan Scott'ın... izlerini takip etmekten gurur duyuyoruz.
In the footsteps.
Ayak izlerine bas.
Footsteps.
- Ayak seslerine.
That's why I was so obsessed with following in Kiritsugu's footsteps.
Kiritsugu'nin izinden gitmek istiyorum.
Ever since, all I've done is follow in my dad's footsteps.
Bundan sonra, sadece babamı takip ettim.
The sound of footsteps became louder every day.
Adımların sesi her gün daha da arttı.
Like her footsteps are getting closer, and her black maid's outfit is about to appear from that fiery exit.
Sanki adımları gittikçe yaklaşıyor, ve siyah hizmetçi kıyafeti şu alevler içindeki çıkışta belirmek üzere.
You're The One Who Said To Follow In His Footsteps.
Ona benzememi söyleyen sendin.
( Soft footsteps running )
Kılavuz, efendine git.
( Footsteps falling )
O kim?
( footsteps approaching ) sh-sh-she's done for me.
Durduramadım. Sakin ol. Beni öldürecekti.
[Footsteps approaching] Two words.
Üç heceli.
( FOOTSTEPS PATTERlNG ) Betty!
Betty!