For as long as i can remember traduction Turc
210 traduction parallèle
I've won that cup for as long as I can remember.
Ödülü hep ben kazandım.
For as long as I can remember, that fire's never been lit.
Hatırladığım kadarıyla, bu şömine hiç yakılmamıştı.
They've been having their innings for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli kendi adamlarına verirler.
We always have been for as long as I can remember.
Anımsayabildiğim kadarıyla biz hep öyle olduk.
For as long as I can remember I wanted to go to Hollywood, see the movie stars.
Kendimi bildim bileli Hollywood'a gidip film yıldızlarını görmek istedim.
This song has lived in my heart for as long as I can remember.
Bu şarkı.. .. kendimi bildim bileli kalbimde yaşadı.
Her name has been on that list for as long as I can remember.
Hatırladığım kadarıyla adı listede sürekli vardı.
I've been lying on that sofa for as long as I can remember.
Sabahtan beri bu koltuğa yapışıp kaldım.
For as long as I can remember people have hated me.
Kendimi bildim bileli insanlar benden nefret etti.
That handshake is all I've lived for for as long as I can remember.
Başkan'la el sıkışmak hayatımın tek gayesi.
For as long as I can remember... the owners and I have made jelly out of those grapes.
Hatırladığım kadarıyla ev sahipleri ve ben bu üzümlerden reçel yaptık.
For as long as I can remember I've been living in this chateau, where everything seems as though it has never been touched by the outside world.
Kendimi bildim bileli burda yaşıyorum. Burda yaşarken dış dünyayla herhangi bir temasım hiç olmadı.
But I've been dreaming of my folks for as long as I can remember.
Ama kendimi bildim bileli annemle babamın hayalini kurarım.
Every summer for as long as I can remember... we'd be running all over this place.
Evet, hatırlıyorum eskiden tüm yaz boyunca buralarda koştururduk.
Your life is nothing but an empty, greedy, black hole and you've been trying to suck me into it for as long as I can remember.
Senin hayatın boş, aç gözlü ve kara bir delikten başka bir şey değil ve hatırlayabildiğim sürece beni onun içine sokmak için çabalayıp durdun.
Well, I've known Tibey for as long as I can remember.
Tibey'i çok eskiden beri tanırım.
I feel as if I've been asleep for as long as I can remember... never really been born.
Kendimi bildim bileli uyuyormuşum gibi hissediyorum sanki hiç doğmamış gibi.
For as long as I can remember...
Kendimi bildim bileli.
I've been a Notre Dame fan for as long as I can remember, since I was little.
Kendimi bildim bileli Notre Dame taraftarıyım. Çocukluğumdan beri.
For as long as I can remember at any rate.
Hatırladığım kadarıyla hep öyle oldum.
For as long as I can remember my grandmother and her friends have been part of a quilting bee.
Kendimi bildim bileli büyükannem ve arkadaşları hep birlikte yorgan dikerlerdi.
Well, I can only say that I've thought about this day... that I've thought about this day, dreamed about this day for as long as I can remember
Rona, tek söyleyebileceğim, bugünü çok düşünmüştüm. Bugünü çok düşünmüş, kendimi bildim bileli bugünün hayalini kurmuştum.
For as long as I can remember, I have always been an outsider.
Hatırlayabildiğim kadarıyla her zaman bir dışlanmıştım.
For as long as I can remember, Mary McGregor and I planned to marry.
Mary McGregor ve ben evlenmeyi planlıyorduk.
She's worked in a poultry plant for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli kümes hayvanları ile ilgili işler yapar.
Maybe it was the love of the planets... or my growing dislike for this one. But for as long as I can remember, I have dreamed of going into space.
Belki gezegenlere olan ilgimden belki de buna duyduğum hoşnutsuzluktan ama hatırladığım kadarıyla hep uzaya gitmeyi hayal ettim.
I've had it for as long as I can remember.
Hatırlayabildiğim bütün hayatım boyunca benimleydi.
I have been Seven of Nine for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli, bana seven of Nine deniyor.
I've had responsibilities for as long as I can remember :
Kendimi bildim bileli sorumluluklarım var.
He cheated on her for as long as I can remember, and it tore her apart.
Onu hep aldattı, ve onu hayattan kopardı.
I'm telling you, Harry, I have been dreaming about something like this for as long as I can remember.
Sana açıklayım, Harry, Hatırlaya bilidiğim kadar uzun bir süre bunun hayalini kurarak yaşadım.
I've had it for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli bende olan bir arzu.
Moya has been, for as long as I can remember, our protector, our home, our companion, and our friend.
Moya, hatırladığım hadarıyla, koruyucumuz, evimiz, yoldaşımız ve arkadaşımız oldu.
Bobby : We were friends for as long as I can remember.
Çok uzun zamandır arkadaştık.
People have been doin'that for as long as I can remember.
Kı.ımı mı tekmeleyeceksin?
For as long as I can remember my mom has been torturing me with guilt.
Kendimi bildim bileli annem bana suçluluk duygusuyla işkence ediyor.
It's what I've wanted for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli istediğim şey bu.
For as long as I can remember, I wanted to spend Christmas in a suburban mental institution.
Çünkü öteden beri Noel'i kent dışında... bir akıI hastanesinde geçirmek istemişimdir.
Her sister, my Aunt Morgause had lived with us for as long as I can remember.
Kardeşi, Morgause teyzem hep bizimle beraber yaşamıştı.
It's just one that's kind of stayed with me for as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli bildiğim bir masal.
There hasn't been a murder here for as long as I can remember.
Burada hatırladığım kadarıyla hiç cinayet işlenmemişti.
For as long as I can remember.
Kendimi bildim bileli.
Your parents and I have been friends for as long as I can remember.
Ailen ve ben uzun zamandır dostuz.
As long as I can remember, you've talked about giving the people their rights as if you could make them a present of liberty as a reward for services rendered.
Hatırlayabildiğim kadarıyla, insanlara haklarını sağlamaktan bahsederken... Sanki verecekleri hizmetlerin karşılığında onlara bir özgürlük hediyesi sunabilirmişsin gibi!
She had cooked for my aunt and uncle as long as I can remember.
Hatırladığım kadarıyla, teyzem ve dayım için yemek yapardı.
A man who has hated all whites for as long as I can remember.
Hatırladığım kadarıyla bütün beyazlardan nefret eden adam.
Yes, ma'am, I've been, uh, hoboin'for about as long as I can remember.
Evet, bayan, kendimi bildim bileli ameleyim.
I also know that for as long as you can remember... you struggled against your own black heart and always lost.
Hem şunu da biliyorum, kendini bildin bileli... kara yüreğine karşı savaş verdin ve hep kaybettin.
I'm home. I'm working and for the first time in as long as I can remember I feel good.
Eve döndüm,... çalışıyorum ve uzun zamandır ilk defa kendimi iyi hissediyorum.
From as long as I can remember, I've been searching for something some reason why we're here. What are we doing here? Who are we?
Kendimi bildim bileli bir şey arıyorum niçin burada olduğumuzu.
I've always been considered an asshole for about as long as I can remember.
Ömrüm boyunca bir piç kurusu olarak görüldüm.