For once in your life traduction Turc
478 traduction parallèle
For once in your life you're quite right, Gaston.
Hayatında ilk kez doğru bir laf ettin Gaston.
" Buljanoff, comrade, for once in your life you're in Paris.
"Buljanoff, yoldaş, hayatında bir kez Paris'e gelmişsin."
Yes. For once in your life, I'm tying your hands.
Evet, ilk defa elin kolun bağlanıyor.
For once in your life, face it.
Hayatında bir kez kabul et.
For once in your life, you'll have to get up early.
Ömründe bir kez olsun erken kalkman gerekecek.
For once in your life, be nice to me.
Hayatında bir kez olsun bana anlayış göster.
I'm just asking you for once in your life to take some advice!
Hayatında bir kez tavsiye dinlemeni istiyorum.
For once in your life, do something bright.
Hayatında bir kez olsun, doğru bir şey yap.
- For once in your life, get carried away.
- Hayatında bir kere olsun, sen de coş.
I'd like you to try and think clearly for once in your life.
Hayatında bir kez olsun mantıklı davranmanı istiyorum.
Just go on off and have yourself a ball for once in your life.
Git ve hayatında bir kere olsun keyfine bak.
Do as I tell you... for once in your life.
Beni boşver. Hayatında bir kez olsun dediğimi yap.
Just for once in your life, try to be rational and think exactly what you came in here to pawn.
Hayatınızda bir kez olsun mantıklı ve doğru düşünmeye çalışın. Buraya neyi rehin vermeye geldiniz.
For once in your life you've chosen the wrong side!
Bu kere yanlış tarafı tuttun!
For once in your life, you've got power.
Hayatında ilk kez sen güçlüsün. Kullan bu gücü!
Button it up for once in your life!
Hayatında bir kez olsun, o çeneni kapat!
Damn it, man, for once in your life you're going to follow orders.
Lanet olsun be adam, bir defa da emirlere uy!
For once in your life, hit it.
Hayatında bir kere, vur şuna.
For once in your life, be practical.
Hayatında bir kez olsun isabetli davran.
Prudy, for once in your life, play it smart and keep your big mouth shut.
Prudy, hayatında bir kez olsun akıllıca davran ve çeneni kapa.
Give your nature the reins for once in your life.
Hayatınızda bir kere dizginleri doğaya bırakın.
And just keep smiling, For once in your life, darling!
Yüzün gülsün yeter, Hayatında bir kez olsun, canım!
For once in your life, keep smiling!
Hayatında bir kez olsun, yüzün gülsün!
Just be straight with me for once in your life.
Hayatında bir kez olsun bana karşı dürüst ol.
Make a good impression for once in your life.
Hayatında bir kere de olsa güzel bir izlenim bırakacaksın.
Just for once in your life, shut up.
Bir kere de sus.
For once in your life don't be late, Starbuck.
Hayatında bir kez olsun geç kalma Starbuck.
For once in your life, stop being Senkenberg!
Hayatında bir kez olsun Senkenberg olmayı bırak.
Take a chance for once in your life.
Amma sıkıcısın.
Yeah. For once in your life, do you stand...
Bazen haksız olduğunu kabullen...
For once in your life, try to use your gift for something positive.
Bir kez olsun yeteneğini olumlu bir şey için kullan.
Now, please, for once in your life, try and make a good impression.
Ve lütfen hayatında bir defa iyi bir izlenim bırakmayı dene.
For once in your life, don't worry about a lousy job, okay?
Hayatında bir kez olsun berbat bir işi düşünme tamam mı?
For once in your life, don't hedge, okay?
Hayatında bir kez olsun lafı dolandırma tamam mı?
Please, Sam, for once in your life, have done the right thing.
Lütfen Sam, hayatında bir kez olsun doğru şeyi yapmış ol.
Now, for once in your life...
Şimdi, bir kere olsun- -
For once in your life, just do what I tell you...
Bir kere olsun sadece sana söylediğimi yap...
Do something impulsive for once in your life.
Hayatında bir kez duygularınla hareket et.
You are going to kick the bucket now anyway, so tell the truth for once in your life.
Başından atmaya çalıştığın saçmalık... Hayatınızda ilk defa gerçeği söyleyin.
- For once in your life, open up.
- Hayatında bir kez olsun cesur ol.
For once in your life, you pulled it off!
Hayatında bir kez olsun başardın!
All right, dad! Peg, listen to me for once in your life.
Ve o şeyden hazır bahsetmişken yukarı gelip bana eşlik eder misin?
[DOORBELL RINGS] Al, would you get the door for once in your life?
Al, hayatında bir kez olsun şu kapıya bakar mısın?
Peg, listen to me for once in your life.
Peg, hayatında bir kez olsun beni dinle.
For once in your life, try to stay firm.
Hayatında bir kere olsun, sağlam dur.
For once in your life tell me the truth.
Hayatında bir kez olsun bana gerçeği söyle.
For once in your crafty life, you have been had.
Şu hilekâr hayatta bir kerecik kandırıldın.
Just for having saved your life once in prison.
Hapishanede bir kez hayatını kurtardığım için.
For once in your life, tell me the truth!
Hayatinda bir kerecik dogruyu söyle!
And, Rupe, it's gonna be more than once in your life for you. It's gonna be a number of times, because you've got it.
Sana birşey söyleyeceğim Rupe bu senin hayatında birden fazla defa gerçekleşecek çünkü sen olayı anladın.
Tell me something. Did you ever stick your dick out for anything once in your life?
Söylesene, şimdiye kadar hiç birine kasten zarar verdin mi?