English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Franchises

Franchises traduction Turc

78 traduction parallèle
And the bus franchises will be very valuable.
Otobüs bayilikleri de çok değerlenecek. - Morgan's ne?
This way the highest bidder can build hundreds of these stations and sell franchises for hundreds more.
Bu yolla en yüksek parayı veren yüzlerce istasyon kurup yüzlerce bayilik verebilir.
I have one to all my franchises.
Teşekkür ederim.
Reinvest it. In the franchises.
Pozlandırma çok fazla aydınlık, çerçeveleme yok.
Of course, you're all aware of my campaign platform... which is a return to the gold standard, euthanasia for all welfare recipients... and six NFL franchises, each with its own stadium, for the state of Louisiana.
Şüphesiz, hepiniz de kampanya planımdan haberdarsınızdır ki bunlar, altın standartlarına dönüş, yoksul yardımı alanlara ötenazi hakkı... Louisiana eyaleti için, her birinin kendi stadı olan altı yerel futbol ligi hakkı.
I want franchises in all three territories.
Birkaç faksla bu işi halledebilirsin.
Six franchises.
Altı bayilik.
I had one of the hottest... Church of the Gethsemane franchises in Texas.
Teksas'da ki Gat-Şemane ( Zeytin Yağı ) kilisesinin işletme hakları bendeydi.
Seòor Sanchez is prepared to offer each of you exclusive franchises.
Senyor Sanchez her birinize özel imtiyazlar teklif etmeye hazır.
There were no franchises.
Satış hakkı yoktu.
We're talking franchises here, bud.
İstisnalardan bahsediyoruz.
All the big franchises will want in.
Tüm şirketler girmek isteyecek.
He uses the nuclear weapons to secure oil franchises in Middle Eastern countries.
... Ortadoğu ülkelerindeki petrol yataklarını korumak için kullanacakmış.
Merchandizing, local franchises, off-runway betting...
- Pazarlama, yerel imtiyazlar, gizli bahisler...
- Fucker's setting up franchises.
- Adam şube açıyor desene.
Tyler had been busy, setting up franchises all over the country.
Tyler dur durak demeden ülkenin her yerinde kulüpler kurmuştu.
Just like Starbucks franchises, only sexy.
Tıpkı Starbucks şubesi gibi, ama seksi.
Maybe open up some franchises around long island.
Belki Long Island'da birkaç şube açarız.
We're the first, but we got franchises starting'up... in California, Arizona and Florida.
Biz bu işin ilkleriyiz, ama marka haklarımızı aldık. California, Arizona ve Florida'da da başlıyoruz.
The other franchises don't exist.
Diğer markalar da yok.
We have franchises in 13 states and the nation of Uruguay.
13 eyalet ve Uruguay'da bayilerimiz var.
The two car franchises, the yacht, the house, holidays.
İki lüks araba, bir yat, bir malikane, tatiller.
The Dundalee cups are blown out in the sunbelt franchises.
Dundalee Cups, Sunbelt liginde ortalığı süpürüyor.
Now he owns three Subway franchises in New Jersey.
New Jersey'de üç dükkanı var.
Now we have established a general league, the ridiculous sale of franchises has stopped, reason has prevailed and we've seen the end of speculators who think this is the NBA.
Genel bir lig oluşturduk, saçma ayrıcalıklar son buldu asıl sebep hakim konuma geldi... ve bunun NBA olduğunu düşünen spekülatörlerin sonunu görmüş olduk.
Boring. Mm. Ownership, franchises, that sort of thing.
Mülkiyet, muafiyetler, bu çeşit şeyler.
Global commerce, sports franchises...
Uluslararası ticaret, Uluslararası şirket şubeleri ve
- Carl. He owns McDonald's franchises.
Bir sürü McDonalds şubesi işletiyor.
It's never too early to start developing multimedia franchises.
Multimedya pazarına ne kadar erken açılırsak, o kadar iyi olur.
- I'm thinking of investing in those make-your-own-bear franchises at the mall.
- Kendi ayını kendin yap girişimine katılmayı düşünüyordum.
No more, uh, franchises, no more Botox no more "Eh, oh, let's clone another goat."
İsim hakkı vermeler yok. Botoks yok. "Hadi bir keçi daha klonlayalım." yok.
Richard Dean Anderson, of the four "star" franchises : - Wars, - trek, - gate, and - search,
Richard Dean Anderson, "star" la başlayan - wars, - trek, - gate ve - search'ün adamı.
I know that franchises do not grow on trees.
İmtiyazların ağaçta yetişmediğini biliyorum.
It's one of the most lucrative franchises in the country.
Ülkedeki en kârlı işlerden de ondan.
Doughnut franchises are extremely lucrative.
Çörek satışı çok kârlı bir iş.
We need to move some of these franchises.
Satışları canlandırmamız gerek.
I don't think we've ever seen anyone so committed to getting one of our franchises.
- Çörek işimizi bu kadar isteyen biriyle daha önce hiç karşılaşmamıştık.
New franchises from Idaho.
Idaho'dan yeni iş var.
I took over from my dad and started opening franchises.
Evet, babamdan devraldım ve bayilikler satmaya başladım.
A summit between the disenfranchised... and the commercial franchises. Fascinating.
Büyüleyici.
When you left mom, when you blew up your franchises when you spent all your money trying to stay out of prison?
Annemden ayrıldığında, işlerini batırdığında tüm paranı hapisten uzak kalmak için harcadığında.
These call girl rings are like franchises.
Telekız zincirleri bayilikler gibidir.
I sold 100 franchises last year.
Geçen yıl tam 100 franchising sattım.
Franchises want to win championships.
Takımlar şampiyonaları kazanmak ister.
She sets up new branches, gets them up and running, then franchises them out.
Yeni şubeler açıyor, kurup yönetiyor, sonra bayilik veriyor.
Now, I've got franchises around other prisons, and there's nothing you can do about it.
Şimdi, başka hapishanelerde de şubelerim var, ve bunun için yapabileceğin hiçbir şey yok.
I had an offer from one of them T.J. McChucklenuts franchises, when Brian, my bartender, put together some investors and made an offer of his own.
T.J. McChucklenuts franchise şirketinden, bir teklif almıştım, Brian, barmenim, bazı yatırımcılarla birlikte... o da bir teklif yapmıştı.
That all good things... Be they people or movie franchises...
Tüm iyi şeyler... ne olusan, kim olursan ol...
Huh, didn't know Audrey was selling franchises.
Audrey'nin bayilik verdiğini bilmiyordum.
He'd have seen property along the Knox become unaffordable... to all but those who came to oversee these franchises... which were too valuable to be entrusted to the Comeaus... and the Daws... and the Robideaux... and the Callahans... and the Robys.
Dawlara Robideauxlara Callahanlara ve Robylere de.
You, guys... are supposed to act out scenes from one of our most popular movie franchises and instead you open fire on a crowd of families.
Onun yerine izleyen ailelere ateş açtınız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]