Franny traduction Turc
634 traduction parallèle
Bob and Franny...
Bob ve Franny...
Oh. Is that why you didn't show up at Franny's wedding?
Bu yüzden mi Franny'nin düğününde ortalıkta yoktun?
- Franny, please.
- Franny, lütfen.
That was the song about the seven girls but now Franny Veenman will sing The Ballade of Real Life.
Bu yedi genç kız hakkındaki bir şarkıydı..... şimdi de Franny Veenman bizlere The Ballade of Real Life'ı söyleyecek.
I was looking for Franny Veenman.
Franny Veenman'a arıyordum.
But the lady you were talking to is Franny Veen, isn't she?
Konuştuğun bayan Franny Veen değil miydi?
Franny Veenman.
- Franny Veenman.
- Do you know Franny Veen?
- Franny Veen'i tanıyor musun?
My wife and daughter love Franny Veen.
Karım ve kızım Franny Veen'e bayılır.
But where does the soul reside in Franny Veen?
Peki ruh Franny Veen'in neresinde?
Franny Veen, one of our actresses, tells us about the role of Phaedra, that has been a huge success and that she created in our town.
Aktris Franny Veen, şehrimizde de büyük bir başarıya imza attığı Phaedra rolünden bahsedecek.
In that peace, Franny, I will now be able to live.
Franny, artık bu huzurla yaşayabilirim.
Say, Franny... you looking for anybody special up there?
- Frannie, aradığın özel biri var mı?
Hey, Franny.
Hey, Frannie!
Hey, Franny, the truck's here to take us back down.
Frannie, kamyon bizi geri götürmeye geldi.
Glad to see you staying straight, Franny. I believe that I've got a job for you.
Sarhoş olmadığına sevindim, Frannie.
Oh, Franny, with $ 6 we could rent a room and get our suitcase and phonograph back, huh?
Çoraplarımı alabilir. - Francis, altı dolarla bir oda tutup bavulumuzla fonografımızı da geri alabiliriz.
Franny, the ambulance this morning wouldn't take her anymore when she was bleeding to death.
Frannie, kan kaybından ölecek gibi olmadıkça almazlar onu.
I always thought you were an intelligent man, Franny.
Seni hep zeki bulmuşumdur, Frannie.
That you, Franny?
- Sen misin Frannie?
Oh my God, Franny, there must be a God that protects some bums.
Frannie, bazı serserileri koruyan bir tanrı var herhâlde.
Franny, I'm gonna kill myself.
Frannie, kendimi öldüreceğim.
- I'm all right, Franny.
İyiyim, Frannie.
Hey, Franny... you know where that Milky Way is?
Hey, Frannie? Samanyolu nerede, biliyor musun?
Franny. Last semester it was punk and now it's the'60s.
Franny.Geçen yarı yılda çocuktu, şimdiyse 60lardayız.
Franny just likes change, that's all.
Franny değişiklikten hoşlanır.Hepsi bu.
- Franny, I know he's your guardian angel...
- Franny, biliyorum o senin koruyucu meleğin...
Franny, what are you doing here?
Franny, Ne yapıyorsun?
Oh, Franny, this...
Oh, Franny, bu...
Larry and Franny Simms are very dear, close friends of mine.
Larry ve Franny Simms benim çok yakın arkadaşımdır.
- Yeah. Have you read Franny and Zooey or Nine Stories?
Franny ve Zooey ya da 9 hikayeleri, Okudun mu?
- Franny, welcome back.
- Franny, hoş geldin.
What's wrong, Franny?
Neyin var?
Franny.
Franny.
You're breakin my heart here, ol'Franny.
Kalbimi kırıyorsun sevgili Franny.
All of us, Franny.
Hepimiz için Franny.
What are you saying, Franny?
Ne diyorsun Franny?
He said my marriage to Franny is legal.
Fanny ile olan evliliğimin yasal olduğunu söyledi.
Yo, Franny!
- Franny!
It's me, Mickey!
Franny, benim Mickey! - Evet, bunu görüyorum.
Come on, you know my friend Papa.
Haydi Franny, arkadaşım Papa'yı biliyorsun.
Franny, how's Wall Street?
Sen neler yapıyorsun Franny? Wall Street'te işler nasıI?
- You know, Franny's got some issues.
- Franny'nin bazı sorunları var.
Come on, Franny.
Haydi Franny.
It just dawned on me. You haven't fully evolved yet.
Birden bire farkına vardım Franny, sen henüz evrimleşmedin değil mi?
Franny, I don't need this shit from you.
Bak, biliyor musun Franny, bu saçmalıklarına ihtiyacım yok.
Don't start, okay?
Franny, yine başlama tamam mı?
I'm just telling you I'm okay with it.
- Bak Franny, benim için sorun olmayacağını bilmeni istiyorum.
Come on, you're prissy.
- Haydi Franny, hep fazla titizsin.
Thought maybe Franny and Renee would give me some, but it didn't work out.
Franny ve Renee yaparlar diyordum ama öyle olmadı.
You ought to get straight, Franny.
- Kendini toplaman gerek.