English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Freebies

Freebies traduction Turc

95 traduction parallèle
No more freebies.
Artık eşantiyon yok.
More freebies?
Daha fazla beleş mal mı?
Doctor, forget about those freebies.
Doktor, boşverin şu beleşçileri.
Aren't freebies great, Darling?
Yaşasın! Afiyet olsun!
Freebies for all today.
Bugün her şey beleş.
All right, you bad boy, but no more freebies.
Pekâlâ, kötü çocuk, ama baaaşka avanta yok.
No freebies.
Beleş yok.
I don't accept freebies from strangers.
Yabancılardan hediye kabul etmem.
- Freebies.
- Beleş lan.
Freebies!
Beleş!
But the freebies are all out.
Ama bedava olanlar bitti.
If the freebies are out, yeah.
Eğer bedava olan bitmişse, evet.
I see how this works. You reel me in with your glossy ads, get me hooked on freebies. Next thing you know, I'm out trying to scrape together enough cash for a lousy tube of concealer.
Pekala, şimdi anlıyorum, parıltılı reklamlarınızla ağınıza takıyorsunuz ücretsiz ürünlerinizle gözümüzü boyuyorsunuz, sonrada bir şişe kapatıcı alabilecek parayı bulmak için sokaklarda sürtüyoruz.
There's no free pussy around here, no freebies.
Bedavaya kimseyle yatmam.
I've done two freebies for you already.
Zaten senin için iki kere ücretsiz iş yaptım.
Okay, that's all the freebies, baby.
Tamam, oynaşma bu kadar yeter, bebek.
Now they want freebies.
Şimdi bedava traş olmak istiyorlar.
- No freebies, girl.
- Beleşe olmaz kızım.
I don't know what you're after, but I don't do freebies.
Neyin peşinde olduğunu bilmiyorum ama beleşe iş yapmam.
- No... no more freebies.
- Buraya kadar... artık bedava yok.
Couple of weeks of freebies, it's a little long.
Bir kaç hafta bedava, biraz fazla.
Each year Her Majesty receives... thousands of freebies from around the globe.
Her sene Majesteleri... dünya üzerinden binlerce hediye kabul eder.
No freebies.
İkram yok.
Yeah, 250 of them are comped. You know, your father is out of control with his freebies.
Biliyorsun baban bu beleşçiler işini çok abartıyor.
We did our entire wedding reception... for 90 people at her last casino on nothing but two-fors and freebies.
90 kişilik düğün törenimizin tamamını Sam'in en son çalıştığı kumarhanede sadece iki for ve freebies * sayesinde yaptık.
Thanks - I think there are probably rules about no freebies.
Teşekkürler ama muhtemelen parasız bir şey almamamızla ilgili kurallar vardır.
- Forget it. No more freebies.
- Unut artık, daha fazla beleş yok.
Freebies.
Beleşler.
We were just talking about freebies.
Biz beleşlerden bahsediyorduk.
No cop freebies, got it?
Avantacı polisçilik yok, anladın mı?
He just lost six or seven freebies a year from Mom.
Annemden bu yana yılda altı ya da yedi avanta kaybetti.
Although he probably would give me a couple of freebies.
Aslında bana bedava birkaç estetik yapabilir muhtemelen.
- Did you get any freebies?
- Hiç bedava bir şey aldınız mı?
Oh, we don't have time for any in-house freebies.
Oh, ev-içi bedava şeyler için zamanımız yok.
You like freebies, don't you, stranger?
Beleşçisin, değil mi yabancı?
Got any freebies for your best customer?
En iyi müşterin için eşantiyon yok mu?
We're gonna make you watch some boring video presentation, followed by a face-to-face with some greasy guy in a plaid jacket just to get some freebies
Sıkıcı tanıtım videoları izleteceğimizi ekose ceket giyen yağcı biriyle yüz yüze görüştürüp açık büfeden ücretsiz yemek yemenizi sağlayacağımızı düşünüyorsunuz.
A buddy of mine works there and hooks me up with freebies, you got any request?
Orada çalışan bir arkadaşım bedava promosyon ürün dağıtıyor. İstediğin bir şey var mı?
So you sit here all day trying to win freebies off the radio now?
Yani tüm gün burada oturup radyolardan eşantiyon koparmakla mı uğraşıyorsun?
I'm done giving out freebies.
Bedavaya dağıtmayı bıraktım.
No more freebies.
Artık beleşe yok.
- He wasn't just handing out freebies.
Hadi ama Chuck. Bunu karşılıksız yapacak birine benzemiyordu değil mi?
- What, they give him freebies? !
- Ne, beleşe mi veriyorlar?
Neil gets us freebies, and I get to ride...
Neil beleşleri ayarlıyor, ve ben de...
No freebies, no free turns for your friends,
Beleşçilik yok, arkadaşlarına bedava giriş yok bedavaya terfi yok, bedava yemek yok.
She giving'out a few freebies along the way?
Arkadaşın yol boyunca bedava bilet de veriyor mu?
I claim one of my freebies.
Avantalarımdan birini istiyorum.
Top freebies, yeah?
Beleş içki.
Let's figure out our freebies.
Hadi şu avanta işini halledelim.
Yeah, no freebies for you, asshole.
Sana beleş mal yok pislik.
And no more freebies.
Artık beleş yok.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]