English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ F ] / Freeze that

Freeze that traduction Turc

385 traduction parallèle
Freeze that.
Sahneyi dondur.
Freeze that.
Dondur sahneyi.
Freeze that. Stop it.
Şunu dondurun.
Because they freeze that clothing style and just ride it out to the end.
Çünkü o zaman ki kıyafetleri neyse bundan sonra onu giyerler.
I'm gonna give you some shots that'll freeze your face.
Yüzünü uyuşturacak birkaç iğne yapacağım.
- How could that freeze anything?
- Bu nasıl soğutabilir?
They showed pictures of the tennis courts, and also say that in winter they freeze them over so you boys can ice skate.
Annem çok okur. Tenis kortlarının resimleri vardı, ayrıca kışın orayı buzlandırıyorlarmış sizin buzda kayabilmeniz için.
Why, you're liable to freeze to death in that skimpy little thing.
Sen o incecik şeyin içinde donmak üzeresin.
Sometimes it is so cold, that the lakes and rivers freeze and the water becomes so hard that you can walk on it.
Bazen o kadar soğuk olur ki göller ve nehirler donar ve suları o kadar sertleşir ki üzerinde bile yürünebilir.
That's what Gooper'll dole out to you when they freeze you out.
Miras dışı kalınca Gooper'ın vereceği sadakayla ancak onu içersin!
Yeah, we can graft scar and skin tissue that... Why we can even freeze areas of the skin, and sand away damaged skin tissues.
Yara ve deri dokularını oldukları yerden alabilir hatta derinin belirli bölgelerini dondurabiliriz hasarlı deri dokularından kurtulabiliriz.
You understand, naturally, that such action would freeze it.
Yapılacak yasal işlem doğal olarak mevduatı dondurur.
But that's serious... we could freeze to death!
Ama bu ciddi, donarak ölebiliriz!
If you keep leaning on that shovel, you'll freeze solid like Lot's wife.
Jack öyle durmaya devam edersen, donup kalacaksın.
Two or three drops of that'll freeze him for about 24 hours.
Bunun üç dört damlası onu yaklaşık 24 saat uyutur.
- You did that on purpose! - Why did I have to freeze out here?
- Ben burada soğuktan donacak mıyım?
Here, you'll freeze out here dressed like that.
Al şunu, böyle bir kıyafetle dışarıda donarsın.
Just like that, everyone will freeze to death.
Herkes ölümüne donacak.
Whether we make it or not, we can't let that thing freeze again.
Hayatta kalırız yada kalmayız ancak bu şeyin tekrar donmasına müsade edemeyiz.
That son of a bitch would freeze up in the middle of summer on the Equator!
İçine sıçtığımın arabası Ekvator sıcağında bile don yapar.
Freeze on that bullshit.
Bırak şu saçmalığı
I did that so you won't escape again. You have a thick layer of fat. You won't freeze to death.
tekrar kaçmanı istemiyorum şişmanlarda kalın yağ tabakası vardır merak etme sen donmaz sın
[Phone ringing] Sorry to hear that it's... Cold enough out there to freeze your winnebago.
Dışarıda karavanı donduracak kadar soğuk olduğunu duymak çok üzücü.
The guys that own the lake don't pull the raft in until the lake's almost ready to freeze.
Yüksek mülkiyet sahipleri... Bu gölü tanırsınız. Sakın ha, sal ustası olmayın!
That's great, but let's step on it or the pizza's gonna freeze, honey.
Bu harika ama şimdi boş verelim onu yoksa bu pizza buz tutacak tatlım. Haydi.
Anyway, you can freeze into motion your future, and that can be either good or bad.
Neyse, geleceğini bir karede görmüş olursun. Bu iyi de olabilir, kötü de.
I hear that the snow here in the Tsurumai-tsuburi Mountains won't melt under any kind of heat. I think I'm going to freeze!
Galiba soğuktan donacağım.
That's her, the original deep freeze.
İşte o, orijinal derin dondurucu.
You buzz them with ultrasound, and then you freeze them... so that they can come back 20 years later and victimize a whole new generation.
Ultrasound ile etkisiz hale getirecek ve donduracaksınız 20 yıl sonra geri gelip tüm yeni jenerasyonu kurban edecekler.
- That's it. Freeze!
Kıpırdama!
- That Chevy still poppin'freeze plugs?
Şu Chevy'nin don tıkaçları çıkıyor mu hala?
Getting outside the shield is easy, but after that, it's up to you to get us off the surface before we freeze.
- Etki alanından çıkmak kolay. Zor olan, donmadan yüzeyden kurtulmak.
Doesn't he freeze out there in just that itty-bitty pup tent?
O ufacık ucuz çadırda donmuyor mu?
That's it. Freeze, motherfucker!
Kıpırdama, orospu çocuğu!
That's "Mr. Freeze" to you.
Bay Freeze demelisin. ( Freeze = Don )
- That's where they freeze you.
- Orada seni donduruyorlar.
Although we can't reach the boy... we can freeze him with liquid nitrogen... so that future generations can rescue him.
Çocuğa ulaşmayı başaramasakta... onu likit nitrojenle dondurabiliriz... yani yeni nesil çözümler onu kurtarabilir.
You just gotta freeze up on that shit.
Bu mereti bırakmalısın artık.
You might suppose that a place that can freeze-dry seals'bodies for centuries would be totally without life.
Fokların cesetlerini yüzyıllar boyu dondurarak kurutan bu bölgenin herhangi bir yaşam belirtisi içermeyeceğini düşünebilirsiniz.
You can be fairly sure that the sea here won't freeze over.
Burada denizin donmayacağından emin olabilirsiniz.
That can freeze the entire world at once!
O bütün dünyayı tek seferde dondurabilir!
You too will become a part of my lovely collection along with this Earth that will soon freeze.
Sen de yakında dünya donduğu zaman benim sevgili koleksiyonumun bir parçası olacaksın.
He'll freeze in that wreck.
Adam o hurdanın içinde donacak.
We all freeze people in roles with which we are most comfortable, especially when it comes to that old bugaboo, sex.
İnsanları görmek istediğimiz şekilde görme özelliğimiz var. Özellikle seks konusunda.
I freeze, because that's what you're supposed to do.
Kıpırdamıyorum, bu durumda öyle yapılır derler.
I seen the sign, but I didn't come to sunny Florida to freeze my ass off, you got that?
- Florida'ya donmaya gelmedim!
That means we're on complete freeze on The New York Times, CBS, PBS, Jack Anderson and The Washington Post.
PBS, Jack Anderson ve Washington Post.
We lived in that shit village... through the winter... so cold that our piss would almost freeze.
O boktan köyde yaşadık... kışları... o kadar soğuktu ki bokumuz donardı nerdeyse.
Don't give me that deep freeze.
Buzdolabı gibi davranma.
An A-17 has been ordered. That includes the freeze of all current assets. I assume that means some people will be getting into a bit of trouble.
A-17 düzenlendi soğutma ayarları düzenlendi zannediyorum bazıları belaya gidiyor onları niye durdurmadın?
I have no fear to tell the truth... which is that I don't care if you people freeze to death.
Size, donarak ölmenizin umurumda olmadığı gerçeğini söylemekten korkmuyorum.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]