From what i can see traduction Turc
184 traduction parallèle
[Françoise] From what I can see, there's only one car nearby.
Yakınlarda sadece bir araba görüyorum.
It's far from over from what I can see.
Anladığım kadarıyla asıl macera şimdi başlıyor.
I never took no course in anatomy, but from what I can see... you got two of everything, and some left over.
Hiç anatomi dersi almadım, ama gördüğüm kadarıyla sende her şeyden iki tane var. Birazı da artıyor.
From what I can see now, we have to share with all these people, huh?
Görebildiğim kadarıyla, tüm bu insanlarla paylaşmak zorundayız, öylemi?
Doing real fine, from what I can see.
Görebildiğim kadarıyla işlerini çok iyi yapıyorlar.
From what I can see, it's every man for himself.
Anlayabildiğim kadarıyla her koyun kendi bacağından asılıyor.
From what I can see, they weren't just blowing smoke.
Ama benim gördüğüm, sadece duman ve toz.
From what I can see, I'd say these fellas got every right to charge you for fixing your van.
Görebildiğim kadarıyla bu baylar vanınızı onarmak için ücret talep edebilirler.
From what I can see, you're pretty handy with a bottle.
Fakat gördüğüm kadarıyla şişe kullanmayı biliyorsun.
From what I can see she needs to do a lot of pumping.
Ama önce kollarının toparlanması lazım. Gördüğüm kadarıyla çok fazla pompalanmaya ihtiyacı var.
From what I can see, the Enterprise is in good hands.
Görebildiğim kadarıyla, Atılgan iyi ellerde.
Not from what I can see
- Gördüğüm kadarıyla değilsiniz.
- Not from what I can see.
- Görebildiğim kadarıyla, hayır.
Well it's just that from what I can see the Zanga don't take kindly to strangers.
Şey, gördüğüm kadarıyla Zanga'lar yabancılara karşı pek kibar değiller.
You did. From what I can see.
Gördüğüm kadarıyla olmuş.
well, from what I can see, you're looking... good.
Evet, gördüğüm kadarıyla.. iyi görünüyorsun.
Yes, from what I can see... he'll be absolutely fine.
Evet, neden onun doğru şeçim olduğunu anlıyorum.
You ran a tough camp from what I can see.
GORDUGUM KADARIYLA COK YARARLI BiR KAMP DONEMi OLDU.
Though from what I can see, you're not in a very peaceful place, huh?
Gerçi gördüğüm kadarıyla, çok barışçıl bir yerde kalmıyorsun, değil mi?
Yeah. He seems to be just like you, from what I can see.
Bana daha çok senin gibi görünüyor gözüktü, özellikle de kostümü.
And from what I can see, Zero didn't forge it.
Gördüğüm kadarıyla Zero da imzayı taklit etmemiş.
From what I can see from here.
Buradan görebildiğim kadarıyla evet.
Yeah, well I think that goes for everybody... from what I can see from right here.
Evet, bence bu herkes için geçerli. Benim buradan görebildiğim kadarıyla.
From what I can see, a very confused and scared young man.
Gördüklerime bakılırsa, kafası çok karışık ve korkmuş genç bir adamsın.
I can see the crumbs on it from here. What about my other cup?
Diğer fincanım ne olacak?
I don't know what you're up to, sir, but I can see it from your face.
Amacınız ne bilmiyorum, efendim ama yüzünüzde görebiliyorum.
So I can organize something, a visit from the M.O. We'll see what he's got to say.
O halde tabibin gelip görmesi için bir organizasyon yapabilirim. Ne söyleyecek göreceğiz.
Might be interesting to see what they look like if I can locate where that voice is coming from.
Sesin geldiği yeri saptayabilsem, neye benzediklerini görmek ilginç olurdu.
I'll see what else I can find out from Mr. Mudd. Let's go.
Ben de Bay Mudd'dan başka ne bilgi alabiliyorum, bakacağım.
I'm going to go to the lab and see what I can find out from Bates, okay?
Ben de laboratuvara döneyim, Bates'den neler öğrenebileceğim bakalım. Tamam mı?
What a nuisance, I can't see from here.
Maalesef tam göremiyorum.
I'm posing as Koskov's friend to see what leads I can get from her.
Koskov'un arkadaşıymışım gibi görünerek, onun yol göstermesini sağlıyorum.
In the meantime, I'll see what I can learn from these people inside Data.
Bu arada Data'nın içindeki insanlardan ne öğrenebiliriz bir bakalım.
See what else you can find on him from the NCIC..... and call me back - at this number, or on my cellular. - I just examined the girl.
- Kızı inceledim.
What secrets can Stiva have from me? I don't want you to see it because Stiva has a passion for wiring.
- Bilmeni istemiyordum ama Stiva nedense telgrafla haber vermeyi çok seviyor.
I've blinded many men, but I'll take only one eye from you so you can see what else happen to you.
Birçok adamı kör ettim. Ama senden tek bir göz alacağım sana daha neler yapacağımı görebilmen için.
Not exactly what you need, recovering from interna - thermia but I'll see if I can't do something about it for you.
İç donmadan kurtulmak için sana gereken şey sayılmaz. ama senin için yapabileceğim bir şey var mı diye bakacağım.
Gosh, fellas, to see you all stuck in here when... even guys in China can watch all the action from their town squares or what have you... well, I just feel pretty doggone bad. If they were electing a president of Dumbville, I'd have to nominate me.
Aptallar Kasabası'na başkan seçselerdi, kendimi aday gösterirdim.
I can see how your brother's presence was adding stress, but what I'm not sure of is how you got from there to causing a four-car pileup.
Ağabeyinin varlığının seni strese sokmasını anlıyorum. Ama dört araçlık zincirleme kazaya nasıl geldiğini anlamadım.
To protect people from what I can now see they needed no protection from.
Onları korumaya çalıştım. Oysa şimdi anlıyorum ki gerek yokmuş.
But I see what it is,.. ... you are not from these parts, you don't know what our twilights can do.
Ama meseleyi anlıyorum... buralı değilsiniz, bizim alacakaranlıklar nelere kâdirdir bilmezsiniz.
So how can I have trust in Him? - Trust doesn't flow... out of what you just see, Esha. It comes from the heart, from belief
- Esha, güvenmek için onu görmen... gerekmez, bunu kalbinde hissetmelisin.
I would say it's going very well... because, well, I do not see any dailies, but from my gut feeling... and that's always to what it boils down... I can say it's been very good. There was real life in shooting.
Harika gittiğini söyleyebilirim... pozitif kopya gördüğüm yok ama, sezgilerime göre... ki her zaman işin özü budur... çok iyi olduğunu söyleyebilirim.
I only came to see whether my love would stand by me after what happened, I can see from your face that I needn't say anything!
Ben sadece aşkımın yanımda olup olmadığını görmeye geldim. Ve olanlardan sonra, yüzünüzden, benim hiç bir şey söylememe gerek olmadığını görüyorum!
Yeah, I'll see what we can do from here.
Tamam, bakalım burada neler yapabileceğim.
I'll have to see if I can reconstruct the data from what we've got.
Emin değilim. Önce neleri aldığımızı görmem lazım.
I got a sample from the foreman's shirt. See what Trace can pull from this.
Bundan ne izi çıkacak bir bak bakalım.
I'm going to see what I can get from the database.
Veritabanından neler bulabileceğime bakacağım.
What I can tell you from experience, once you face the music, you just might see that light at the end of the tunnel.
Sana bir kaç tecrübemden bahsediyim. Müzikle yüzleştiğinde... Tünelin sonundaki ışığı görmelisin.
So Bart, as you can see, from what I just said, everyone is a winner here.
Yani Bart, gördüğün gibi biraz önce söylediğim durumda herkes kazançlı.
If you can bring me two pieces From your collage series I'll see what I can do to find a place for them.
Bana kolaj serisinden iki parça getirirsen onlara bir yer bulmak için elimden geleni yaparım.