From what we can tell traduction Turc
97 traduction parallèle
From what we can tell, the array suffered a simple mechanical failure.
Söyleyebileceğimiz şey, Dizilimin basit mekanik bir arızası olduğu.
And from what we can tell here, all those models will be wearing none other than cowboy boots.
Burada gördüklerimizden anladığımız kadarıyla modeller sadece kovboy çizmeleri giyecekler.
From what we can tell, it's just floating in the middle of empty space, nowhere near a habitable planet and almost an hour's sub-light from the nearest Gate.
Söyleyebileceğim tek şey, yaşanabilir bir gezegenin yakınında bile değil,....... ve en yakın geçitten 1 saat uzaklıkta uzayda öylece sürüklendiği.
From what we can tell, the alien can jump from person to person at will.
Hem insanlara, bu yabancının kişiden kişiye atlayabildiğin nasıl söyleyebiliriz ki.
From what we can tell, they're in various stages of decomposition.
Sahnede çürümeye, bırakılmış gibi olduklarını söyleyebiliriz.
From what we can tell, a subspace vacuole appears about every two hours, deposits a body, and then disappears.
Bu alt uzay çarpıtmasının her iki saatte bir açılıp ceset attıktan sonra gözden kaybolması hakkında söyleyebileceklerimiz bundan ibaret.
From what we can tell, all eight of the people in that stasis chamber were taken from Earth in the 1930s and brought here.
Şu şöyleyebilirim ki, bu odalarda bulunan sekiz kişi 1930'larda Dünya'dan kaçırılıp [br] buraya getirilmişler.
Not a cloud in the sky from what we can tell.
Bildiğimiz kadarı ile havada hiç bulut yokmuş.
From what we can tell, Earth's entire power relay system's been knocked off line.
Anlayabildiğimiz kadarıyla, Dünya'nın bütün enerji şebekesi devreden çıktı.
From what we can tell, the changelings infected the system with some kind of self-replicating computer protocol.
anlaşılan Değişkenler sisteme kendini yenileyen bir bilgisayar protokolü bulaştırmışlar.
From what we can tell, it's been attacked.
- Anladığımız kadarıyla saldırıya uğramış.
From what we can tell, he spends most of his time putting up literature about the end of the world.
Anlayabildiğim kadarıyla zamanının çoğunu, dünyanın sonu ile ilgili edebiyatla geçiriyor diyebilirim.
From what we can tell, yeah, they fired first.
Ama anladığımız kadarıyla önce onlar ateş açmışlar.
From what we can tell, the various neural patterns are surfacing randomly.
Bu nöro şablonların, rasgele bir biçimde, yüzeye çıktıklarını söyleyebilirim.
From what we can tell from the child's DNA, there's something about her genetic make-up that allows her to pass traits to her offspring.
Çocuğun DNA'sı bize annesinin, genetik yapısının kendisine geçtiğini gösterdi.
The tires were all intact, and from what we can tell... there's nothing wrong.
Lastikler sapasağlam, ve bunlardan söyleyebileceğimiz... ters olan hiçbir şey olmadığı.
It's practically under their noses. From what we can tell, the entire capital is surrounded by a shantytown.
Bildiğimiz kadarıyla Merkez çevresinin neredeyse tamamı gecekondularla çevirili.
From what we can tell, these life-forms have no mass.
Anladığımız kadarıyla bu yaşam formları bir kütleye sahip değiller.
From what we can tell, only a fraction of our population has survived... existing mainly in outlying areas.
Nüfusumuzun çok küçük bir parçası sağ kalabildi. Çoğu şehirden uzakta yaşam mücadelesi veriyor.
From what we can tell, you're all in good shape, so I wouldn't... stop trying to convince me I'm fine, Carson.
Tüm söylebildiğimiz, sen gayet iyi durumdasın, yani hemen... İyi olduğuma ikna etmeye çalışma beni, Carson.
From what we can tell, they've all been incapacitated.
Anlayabildiğimiz kadarıyla hepsi etkisiz hâle getirildi.
From what we can tell so far, she has about four to six months.
Şu ana kadar görebildiğimiz kadarıyla 4 ya da 6 ayı kaldı.
And from what we can tell, the car wasn't financed.
Dediklerine göre araba kredilendirilmemiş.
From what we can tell, the materialiser is storing two lifesigns.
Söyleyebildiğim kadarıyla, molekül ayırıcı iki yaşam sinyali depolamış.
From what we can tell, the constant fighting over the dominance of your brain is having a deleterious effect on its lower functions heart rate, respiration, organ function... (
Söyleyebildiğim kadarıyla, beynin hâkimiyeti için sürekli yaptığınız kavgalar, düşük fonksiyonlara zarar etkisi yapmış. kalp hızı, solunum, organ çalışması... (
From what we can tell, they're numbers three, six, and seven.
Anlayabildiğimiz kadarıyla, üç, alt ve yedi numaralar.
From what we can tell, it's a ground based version of the satellite weapon we used to destroy that hive ship.
Söyleyebildiğim kadarıyla, kovan gemisini yok etmek için kullandığımız uydu silahının yere inşa edilmiş hâli.
You're a great detective and from what we can tell, you're an honest man.
Siz harika bir dedektifsiniz ve anlatılamayacak kadar dürüst bir insansınız
from what we can tell... it doesn't appear you have done that before at any other casino,
Anladığıma göre... bunu başka her hangi bir kumarhanede daha önce yapmamışsın,
He died peacefully, from what we can tell.
Huzur içinde öldü.
Yeah, normally I would agree with you but from what we can tell, she was standing right in the middle of the hall here and just exploded.
Evet, normalde sana katılırdım ama söylediklerine göre, tam burada koridorun ortasında durmuş ve patlamış.
All the major religious works, from what we can tell.
Anladığımız kadarıyla bütün dinlerden.
It impacted the side of the tower, and from what we can tell, it wreaked havoc on a number of power conduits.
Kulenin kenarına çarptı ve anladığımız kadarıyla birçok güç hattında büyük hasara yol açmış.
From what we can tell, it's guarded by a half thousand Raiders.
Size tek söyleyebileceğimiz, Bu şeyin yaklaşık 500 tane Raider tarafından korunduğudur.
And from what we can tell, it's floating in the middle of empty space, nowhere near a habitable planet and almost an hour's sublight from the nearest gate.
Söyleyebileceğim tek şey, yaşanabilir bir gezegenin yakınında bile değil,....... ve en yakın geçitten 1 saat uzaklıkta uzayda öylece sürüklendiği.
Reports are contradictory, but from what we can tell Cardinal O'Fallon was midway through a sermon when all hell broke loose.
Raporlar çelişkili ama şimdilik söyleyebileceğimiz tek şey ortalık cehenneme dönmeden önce, Kardinal O'Fallon'ın bir vaaz verdiği.
- He's a drifter, from what we can tell.
- Anlayabildiğimiz kadarıyla sokakta yaşıyor.
The military, of course, is rumored to be involved, and, of course, the police are responding as we speak, but... from what we can tell there's nothing organized nothing political, cartainly not terrorist... or separatist.
Evet, ordunun müdahale ettiğine dair dedikodular var. Tabii poliste olayın peşini bırakmıyor. Bildiklerimiz bunlar.
From what I can tell, we're the only two men left.
Sana söyleyebileceğim, sadece iki kişi kaldık.
Tell me, Tilly, darling, what can we expect from you when the cars go back on the road?
Söyler misin, Tilly, tatlım yarış yeniden başladığında senden nasıl bir performans bekleyelim?
Tell us what you remember so we can stop the bokors from doing this to anybody else.
Bize ne hatırladığını anlat ki..... bokorların bunu başkalarına da yapmalarını engelleyebilelim.
No, but these people can't tell from one test what we're gonna do for the rest of our lives.
Hayır, insanlar bir çoktan seçmeli teste hayatımız boyunca neler yapacağımıza karar vermez. Bu çok saçma.
Details are sketchy at this point. What we can tell you... from our overhead shot is that the accident took place... near the Pine Glenn Outlet Center.
Kazayla ilgili ayrıntılar şu anda belirsiz ancak tepeden çektiğimiz görüntüye göre kaza Pine Glenn Fabrika Satışı Merkezinin yakınında oldu.
I mean, if we can find him... he can tell us where we came from, what we are...
Eğer onu bulabilirsek, bize nereden geldiğimizi söyleyebilir...
- hey, cool it and just from smelling, you can tell me what we can plant here?
- Hey, sakinleş ya! Peki sadece koklayarak buraya hangi bitkiyi dikeceğimizi söyleyebilir misin?
I can't tell you too much, Liz only what you need to know but 14 years from now, we are taken over by our enemies.
Fazla anlatamam, Liz Sadece bilmen gerekeni. Ama bundan 14 yıl sonra, düşmanlarımız tarafından ele geçirildik.
If we can whip the enemy here today I tell you, from what I know the Confederacy is surely established.
If we can whip the enemy here today I tell you, from what I know the Confederacy is surely established.
We can't tell what it is from here.
Buradan, ne olduğunu söyleyemeyiz.
We can't tell what exactly is happening from here, but it appears that Kururugi Suzaku's bonds are being undone!
Bu enerji miktarı da neydi? Dağınık bir saldırı. Ama makinelerin gördüğü hasara bakarsak, muhtemelen bir süre hareket edemeyecekler.
We can't tell what exactly is happening from here, but it appears that Kururugi Suzaku's bonds are being undone!
Buradan tam olarak ne olduğunu söyleyemiyoruz ama görünüşe göre Kururugi Suzaku'nun bağları çözülüyor!
In the meantime, you go find that stupid cell phone... call my sister, and tell her what happened... so she can call the police from a land line and find out what we should do.
Sen de git şu aptal telefonu bul... teyzeni ara, olanı biteni anlat... o da sabit hattan polisi arayıp ne yapmamız gerektiğini öğrensin.