Frustrations traduction Turc
176 traduction parallèle
They're brought on by her emotions, her temper and her frustrations.
Duyguları, siniri, öfkesi sebebiyle gerçekleşiyor.
In between, there will be enthusiasms, frustrations, hot tempers... cold coffee.
Arada, heyecanlar, hüsranlar, öfkeler soğuk kahve olacak.
Our job is to listen to those pent-up frustrations.
Dışa vurulmayan hayal kırıklıklarını dinlemek bizim işimiz.
must be convinced that it is a normal person, with the frustrations and joys of all the girls of this world.
Her normal insan iknâ olur. Buna tüm dünyâdaki hayâl kırıklığına uğramış kızlar da dâhil.
Clinton can take his frustrations out on you.
Clinton onun memnuniyetsizliğini senden alır.
Yes, but just when you think you're totally out of control you suddenly astound us by making us face our innermost frustrations.
Evet, ama tam tümüyle kontrolden çıktığınızı sandığınızda bile bizleri en gizli, saklı yılgınlıklarımızla yüzleştirerek şaşkına çeviriyorsunuz. - Çok doğru. Fark etmenize sevindim.
He's gonna be very upset. And I have to give him something to take out his frustrations.
Çok kızacak ve öfkesini çıkaracak bir şey vermek zorundayım ona.
Letting them pour out their dreams and frustrations...
Hayallerini ve heyecanlarını paylaşmalarını sağlıyorum...
The dreams and frustrations of welfare workers?
Kamu görevlilerinin hayalleri ve heyecanları?
I care enough, in fact, to give my viewers a... A harmless outlet for their fantasies and their frustrations.
Yeterince umurumda olan insanların hüsranlarına ilişkin zararsız çıkışlar sağlamak.
All my anger, frustrations and bitterness have been relieved
Tüm kızgınlığımı, acımı ve hüsranımı.... açığa çıkardınız!
An escape from reality, a life with no frustrations, no responsibilities.
Gerçeklikten kaçış. Engellerin olmadığı bir hayat. Sorumluluk yok.
I never tried to imagine his frustrations. But to achieve such an end, he must've had to overcome many obstacles. For such passion to succeed, he must have fought and conquered despair.
Hüsranlarını tasavvur etmeye hiç çalışmadım ama böylesi bir amaca ulaşmak adına pek çok badire atlatmış olmalı böylesi bir başarı hırsı dolayısıyla umutsuzlukla savaşıp onu yenmiş olmalı.
I find the exercise programs on the holodeck rigorous enough to take my mind off most frustrations.
Ben, sanal güvertedeki egzersiz programlarını, zihnimi çoğu sıkıntıdan kurtaracak kadar sıkı bulurum.
That gets rid of my frustrations.
Stresimi alır götürür.
He just was taking his frustrations out on me.
Sadece sinirini benden çıkarıyordu.
- Sexual frustrations.
- SexuaI hayal kırıklığı.
As for me, I've had three great frustrations in my lifetime.
Bana gelince hayatımda üç tane hayalkırıklığım oldu.
Three frustrations which embittered my life.
Beni hayattan bezdiren üç hayal kırıklığım var.
What about your frustrations?
Hayalkırıklarınızdan bahsediyordunuz.
Perfect love is the most beautiful of all frustrations.
Kusursuz aşk, tüm huzursuzlukların en güzelidir.
So he takes his frustrations out on us
Bunun acısını da bizden çıkardı.
Well, you can't keep taking all your frustrations out on this!
Bütün hırsını bununla alamazsın!
Vent your frustrations.
Sinirini boşalt. Hadi, seni kim çileden çıkardı?
The difference between Christians and ordinary people is not only do we have eternal hope but we also rely on God to give us wisdom to overcome our difficulties and to give us joyfulness and peace to settle our frustrations.
Hristiyanlar ile normal insanlar arasındaki fark sadece bizim sonsuz umuda sahip olmamız değildir Biz aynı zamanda Tanrının bize zorlukları aşmamız için akıl, ve hayal kırıklıklarımızı yatıştırmak için neşe ve huzur vereceğine de inanırız.
She said all I have to do is just channel my frustrations into arts and crafts.
Hüsranımı sanat ve zanaata yönlendirmem gerektiğini söyledi.
Captain, the longer we allow this to continue, the more likely it is that he will take his frustrations out on the hostages.
Kaptan, bu şekilde devam etmesine izin verecek olmamız durumunda, rehinelerin umutsuzluğa kapılmasına neden olacak.
I was taking my frustrations out on you. I'm sorry.
Kendi basarısızlıklarımı sana yukluyordum Üzgünüm
Carola was a rich and complex human being... with dreams, goals, frustrations and sorrows... but in respect of the whole, that's beside the point.
Carola kafasında hayaller, hedefler, öfkeler ve... kederlerle dolu, karmaşık bir insandı... fakat bunlarla birlikte, işin özü bu değildi.
Childhood frustrations!
Çocukluktan gelen bir başarısızlık!
Whenever the Way became too difficult, we would stand at those cliffs and we would shout scream out all our frustrations, desires, hungers all the things that held us back from our chosen course.
Ne zaman Way bize zor gelse ; o uçurumlara gider hüsranımızı, arzularımızı bizi seçtiğimiz yoldan ayıran tüm özlemlerimizi haykırırdık.
" A father's support is absolutely linked... ... to a boy's later capacity to manage frustrations......to explore new circumstances...
" Babanın desteği, erkek çocuğun ilerideki sorunlarla baş etmesi ve ayak uydurup mutlu olabilmesiyle direk...
Formerly a dilapidated pier and converted just five years ago, the range offers the inhabitants of this concrete jungle the chance to keep their drives straight, their short games accurate, and most of all, brings the joys and frustrations of golf back to city folk.
Aslında bu harap iskele, beş yıl önce, beton yığının içinde yaşayanlara, sağlıklı yaşamalarını, küçük de olsa spor yapma imkanını, ve herşeyden önemlisi golfün eğlencesini... ve hayal kırıklıklarını getirdi.
But you're no longer the angry, brilliant, young mind you once were... just itching to vent your frustrations.
Ama sen artık eskisi gibi, öfkeli ve parlak genç bir zihin değilsin. İntikam alırcasına kitap okumayı bıraktın.
Is that what you really think? That I take out all my personal frustrations on you?
Tüm şahsi başarısızlıklarımın hırsını senden çıkarttığımı mı düşünüyorsun cidden?
To understand a stable citizen you have to know that modern man quite often tries to work off his frustrations by spending on self-gratification.
Dengeli vatandaşı anlamak istiyorsanız, modern insanın sıkıntılarını gidermek için sürekli kendini tatmin arayışında olduğunu bilmelisiniz.
Such frustrations are thought to play a part in today's demonstrations.
Krizin getirdiği asabiyet... bugünkü gösterilerde büyük rol oynamış gibi gözüküyor.
She's gonna take out her frustrations for all the times you've ever let her down.
Onu üzdüğün her seferin kızgınlığını çıkaracak senden.
We often tend to unload our frustrations on our partner.
Genellikle tüm hüsranlarımızı partnerimize boşaltmaya çalışırız.
All night you talk about your frustrations, about what they make you write, your thesis on Melville's short stories,
Bütün gece sana Melville'in kısa hikayeleri hakkındaki tezinle ilgili yazdırdıkları şeyler konusunda şikayet edip durdun.
Yeah, maybe he'll take his frustrations out on that mysterious redhead instead of us.
Belki hırsını bizim yerimize o esrarengiz kızıldan çıkartır.
And if I can't talk to you about my frustrations... if I'm just supposed to keep that to myself
Eğer hayal kırıklıklarımı seninle konuşamıyorsam... -... bunu kendime saklamaya devam edersem...
So, you know, tell me about your frustrations,'cause I'm listening.
Pekala, bana hayal kırıklıklarından bahset, çünkü dinliyorum.
Your life... will be fraught with frustrations.
Hayatın hüsranlarla dolu olacak.
You're miserable that he can't love you back, he's not allowed to, and so you'd like to take your frustrations out on some demons.
Onun geri sevemez sefil olan, o izin verilmez, ve bu nedenle bazı iblis sizin sıkıntılarınızı dışarı almak istiyorum.
The house finally had somewhere to put all the frustrations.
Ev, tüm bu hayal kırıklıklarını nihayetinde bir yere yerleştirdi.
Just that you have nowhere to vent the frustrations of youth and that restlessness is leading you down a different path.
Gençliğin önünün bu kadar kesildiği hiçbir yer yoktur ve bu huzursuzluk seni farklı bir yola götürür.
Especially when you might have some frustrations in that area.
Bu çekici olsa gerek, özellikle o konuda bazı büyük sorunlar yaşıyorsan.
"the frustrations and the joy..."
"... iyi günde ve kötü günde...
Don't take your petty frustrations out on me, Albert.
Hırsını benden çıkarma, Albert.
I wish, with all the frustrations that I have.
sahip olduğum bütün karmaşadan...