Fueled traduction Turc
448 traduction parallèle
The jet must be fueled and ready to go in half an hour.
Yakıtı dolu ve yarım saat içinde kalkacak bir uçak olmalı.
- It's being fueled, and ready to go.
- Yakıtı var, uçmaya hazır.
I want a chopper fueled for New York now.
New York'a ful depo bir helikopter istiyorum, hemen şimdi.
- Is the left tank fueled?
- Sol kanattaki depo dolu mu?
It is fully fueled and in a state of preparedness at all times.
Yakıtı tam dolu ve her an hazır vaziyette bekliyor.
Space cruiser fueled and ready for departure.
Cybertron'a geri dönüş.
At the same time, I want a 747 cargo conversion, fully fueled and placed at my disposal.
Aynı zamanda, bir 747 kargo uçağı istiyorum deposu dolu halde ve benim direktifim doğrultusunda bir yerde bekletilecek.
That wing is fully fueled.
Bu kanat ağzına kadar yakıt dolu.
The whole country, fueled by the media, assumes he is guilty.
Jack Ruby için kuryelik yaptığını söylemiş.
Fueled by takeover rumors, the stock soared to an all-time high of 241 / 8.
Devralma söylentisiyle birlikte hisse senedi tüm zamanların en yükseği 24 1 / 8'e hızla yükseldi.
Monsieur Clayton was obsessed with the possibility that his wife had been unfaithful and so you fueled his jealosy, for your own end.
Mösyö Clayton, karısının ona sadık olmadığı fikrine kafayı takmıştı. Siz de kendi amaçlarınız için onun kıskançlığını körüklediniz.
I want this plane fully fueled.
Uçağın deposunun doldurulmasını istiyorum.
The fact that the perpetrator is believed to be a mutant has fueled current anti-mutant hysteria now growing nationwide.
Failin, ülke çapında artan anti-mutant histerisinin körüklediği bir mutant olduğuna inanılıyor.
Travers, we'll be fueled up and ready to go in ten minutes.
Travers, 10 dakika içinde yakıtımız doldurulacak ve gitmeye hazır olacağız.
Alcohol-fueled car?
Alkolle çalışan araba mı?
What better way to spread beer-fueled mayhem?
Bira dolu bir insandan daha iyisi var mı?
Their love just fueled the fire.
Aşkları ateşi daha da körükledi.
Tonight, fueled by the flames of 10,000 candles and several cheeseburgers I will be victorious!
Bu gece..... 10 bin mumun aleviyle ve birkaç cheeseburgerle, zafer benim olacak!
My passion was fueled by all sorts of famous and infamous films, not necessarily the culturally correct ones.
Tutkum tüm ünlü ve kıyıda köşede kalmış filmler tarafından körükleniyordu. İlla ki kültürümüze uygun olması gerekmiyordu.
The NCA has determined that should our satellites detect rebel missiles being fueled - which means they could be launched in just over one hour - we'll be compelled to act.
NCA'in belirttiğine göre,... uydularımız isyancıların füzeleri doldurduğunu tespit etmiş,... bu da bir saat içinde fırlatabilirler demektir. Cevap vermemiz gerekebilir.
" To the USS Alabama. Rebel-controlled missiles being fueled.
USS Alabama'nın dikkatine, isyancılar kontrolündeki füzeler dolduruluyor.
We've fueled your rig
- Yakıtını doldurduk.
Shall I speak of your courage, how you've led a ragtag crew of misfits across the galaxies, fueled by your brave spirit?
Cesaretiniz hakkında da konuşabilir miyim? Cesur ruhunuzu yakıt yaparak galaksiler boyunca bizim gibi bir takımı yönetebilmenizi mi?
Delta Squadron fueled up, ready to go.
Delta bölüğü yakıt aldır ve kalkışa hazır.
This boy is fueled like fire, so start melting, ladies because he is hotter than hot.
Bu yakışıklı, çok ateşli adam için... erimeye hazır mısınız hanımlar! Çünkü çok ateşli, ateş, ateş, ateş gibi!
Fueled and ready to go.
Yakıt tamamlandı, kalkışa hazır.
What did you think, we'd get drunk and fuck all night, fueled by our mutual grief?
Yoksa acımız üstüne sabaha kadar içip, sonra da düzüşecek miydik?
This place is fueled by smoke.
Buranın yakıtı sigara.
As I am a medical doctor with a background in hard science, my job was to provide an analytical perspective... on the work of Special Agent Fox Mulder... whose investigations into the paranormal... were fueled by a personal belief... that his sister had been abducted by aliens when he was 12.
Doğal bilimlerdeki geçmişimle, bir doktor olarak görevim Özel Ajan Mulder'ın paranormal olaylara dayanan ve kızkardeşinin 12 yaşındayken uzaylılar tarafından kaçırıldığına. olan kişisel inançlarıyla körüklediği çalışmalarını analitik ve bilimsel bir perspektife tabi tutmaktı.
As I am a medical doctor with a background in hard science, my job was to provide an analytical perspective on the work of Special Agent Fox Mulder, whose investigations into the paranormal were fueled by a personal belief that his sister had been abducted by aliens when he was 12.
Bilimsel geçmişi olan bir tıbbi doktor olarak işim doğaüstü araştırmalar yapan kişisel inancı, o 12 yaşındayken, kız kardeşinin uzaylılar tarafından kaçırılmasıyla beslenen Özel Ajan Fox Mulder'a analitik bir bakış açısı sağlamaktı.
I want a six-seat helicopter... with a range of 200 miles, fully fueled.
350 kilometre menzilli altı kişilik bir helikopter istiyorum, yakıt deposu dolu olacak.
No more of the speed that fueled the'60s.
60'lara gaz veren hız kalmadı artık.
The uprising in Poznan fueled the spirit of rebellion.
Poznan'daki isyan, başkaldırı ruhunu ateşlemişti.
And one could say that America fed and fueled and clothed the Greek nation. "
Yunan ulusunu besleyen, giydiren ve beslenen bir Amerika olduğunu söyleyebiliriz. "
Grasses emerge, fueled by up to 24 hours of sunlight a day.
24 saat boyunca parlayan güneş ışığı Otların büyümesini sağlar.
- Is the shuttle fueled up?
Mekiğe yakıt ikmali yapıldı mı?
Very late that night, fueled by a massive quantity of champagne... I decided to say good-bye to Mr. Big.
Gecenin geç saatlerinde, çok fazla şampanyadan sonra Bay Büyük'e hoşçakal demeye karar verdim.
Fueled by a matter / antimatter reaction, which produces a maximum output of 4,000 teradynes per second, providing power for faster - than-light propulsion.
Yakıt olarak madde / antimadde reaksiyonunu kullanarak, maksimum çıkış olarak saniyede 4,000 teradin sağlayarak ışık hızından daha süratli gidilmesine güç sağlıyor.
Aurora is a hypersonic reconnaissance aircraft fueled with slush-hydrogen.
Aurora sıvı hidrojenle çalışan hipersonik bir keşif uçağıdır.
Considered controversial by many, his passion for native wildlife has fueled his ire against the cat.
Birçok insana çelişkili gelse de, Wamsley'nin vahşi yaşama olan tutkusu... kediye büyük bir öfke duymasına yol açmış.
Their journeys are often fueled by dreams of triumphing over evil, finding a great love... or the hope of fortunes easily made.
Yolculuklarının çoğu kötülüklere karşı zafer kazanma hayalleri harika bir sevgili bulmak ya da kolay kazanılan servet umutları üzerine kurulmuştur.
You're fueled up.
Yakıtınız hazır.
That fueled a worldwide explosion of wealth unlike anything in the history of man.
Bu dünya çapında varlık patlamasının insanlık tarihinde bir benzeri daha yok.
True love is always fueled by lust, and people who care that much about each other will sooner or later end up having sex.
Gerçek aşkın yakıtı hep şehvettir. Ve karşısındakini daha çok önemseyen kişiler eninde sonunda sevişir.
- True love is always fueled by lust.
Gerçek aşk her zaman şehvetle beslenir.
I think that Mr Dales's story is fueled by more than his imagination and no deeper than the bottom of a highball.
Bence Bay Dales öyküyü anlatırken hayal gücünü fazla kullanmış. Ortada pek ciddi bir durum yok.
If Mulder hadn't known of his father's history with me he was fueled now with names and dates and... certainties.
Mulder, babasının benimle ilgili geçmişini bilmese bile artık elinde isimler ve tarihler var. Kanıtlar.
And her recent marriage to a mysterious French businessman... has fueled tabloids'speculation that she was, at one time... actually involved with the drug trade.
Gizemli Fransız işadamı ile olan evliliği bir defasında bir uyuşturucu ticaretine adının karışmış olması gazetelerdeki spekülasyonları artırdı.
Much of the market's action today was fueled by the latest round of merger mania... to hit Wall Street... when Global Health Systems and Med Tech Pharmaceutical announced their intentions... to join forces in a massive $ 122 billion stock swap deal,
Piyasada yaşanan hareketliliğin nedeni şirket birleşmelerinin inanılmaz boyutlara ulaşmasına bağlanıyor. Global sağlık Sistemleri ve Medtek İlaç Firması güçlerini birleştirdi. Böylece iki firma 122 milyar dolarlık hisseye ortak oldu.
All boats fueled.
Botlara yakıt ikmali yapıldı.
The battle between Heaven and Hell has waged eternal, their armies fueled by souls harvested on Earth.
Orduları dünyadaki ruhların tutsak edilmesiyle güçleniyordu.