Fugly traduction Turc
68 traduction parallèle
Uncle Fugly!
Fugly Amca!
- Uncle Fugly!
- Fugly Amca!
Esme Hoggett, Fugly Floom.
Esme Hoggett, Fugly Floom.
Uncle Fugly, Esme Hoggett.
Fugly Amca, Esme Hoggett.
But now, I'm away for just one night... with my Uncle Fugly on his deathbed...
Ama şimdi, sadece bir geceliğine uzaklaştım... ölüm döşeğindeki Fugly Amca'yla birlikte...
Man, got a fugly route today.
- Bugünkü rotam berbattı.
I've been called ugly, pug ugly, fugly, pug fugly... but never ugly-ugly.
Bana çirkin, bulldog gibi çirkin, çok çirkin dendi. Ama hiç çirkin-çirkin denmedi.
She is a fugly slut!
"O çirkin bir sürtük!"
Miss Wieners, why would Regina refer to herself as a "fugly slut"?
Regina niye kendisi için "kahrolası çirkin bir sürtük" desin?
All that's left is the fugly, blind runt?
Tek kalan çirkin, kör cüce mi?
It was that fugly nurse again.
Yine şu gudubet hemşire.
Oh, my God you're gonna say "fugly," aren't you?
Aman Tanrım, "dehşet çirkin" diyeceksin, değil mi?
But witches are fugly.
Ama cadılar çok çirkindir.
Oh, my God, you're gonna say "fugly," aren't you?
Aman Tanrım, "dehşet çirkin" diyeceksin, değil mi?
But if this fugly bastard raises its head, I'll know.
Ama o iğrenç piç kurusu parmağını kıpırdatsa haberim olur.
Mole-butt, Tina two-kids, Rumple-fuggly, Gift-shop Girl.
Benli Popo, iki çocuklu Tina, Buruşuk Fugly, hediyelik eşya dükkânındaki kız.
- I didn't even know Rumple-fuggly was a girl!
- Buruşuk Fugly'nin kız olduğunu bile bilmiyordum.
And then you'll get to spend every waking moment interviewing the next 23 fugly-ass candidates until we find another good one.
Sen de bütün boş zamanlarını, başka bir dadı bulana kadar bir sonraki 23 kızla görüşerek geçirmek zorunda kalırsın.
So, don't be getting up on her Kool-Aid, biatch,'cause I have seen what she's done to fugly swamp donkeys like you, fo shizzle.
- Carson? O yüzden onun çete üyeliğini sorgulama çünkü onun, senin gibi çirkin şıllıklara ne yaptığını gördüm.
Don't worry about what those fugly chicks say.
Etek giyenlerin söylediklerini kim umursar ki?
What's the rule if the person's really fugly, but really, really easy?
Ya felaket çirkin, ama acayip kolay elde edilebilir birisiyse?
Aren't you supposed to be shopping for some fugly giantess?
Sen kahrolası dev bir kadın için alışveriş yapmıyor muydun?
actually, claudia miller might carry a backpack to go with her fugly shoes.
Aslında, Claudia Miller sırt çantası taşıyabilir, çirkin ayakkabılarına da yakışır hem.
- Shut your "fugly" face.
Şu sırıtışı kes.
Nip that, got some fugly toes
Çirkin ayak parmakları mı, yontarız.
So, Latrizza, I'm just saying, he's a crazy, fugly sonofabitch, but I'm gonna get all that money, you know what I'm saying?
Latrizza, diyorum ki adam çılgın ve çirkin bir orospu çocuğu ama parayı ben alacağım, ne dediğimi anladın mı?
Stop talking to that fugly face and get over here.
O çirkin suratlıyla konuşmayı bırak da buraya gel.
You got the rest of the Fugly Five over there, huh?
Bütün Saçma Beşler toplandınız herhalde. Evet.
Because she's fugly, just like you.
O da senin kadar çirkin.
Yeah, I'm just watching a teamster paint my adolescence a fugly shade of brown.
Bir kamyoncunun, tüm gençlik anılarımı, soluk kahverengiye boyamasını izliyorum.
Infact it was fugly, you understand fugly right?
Aslında çok çirkindi. Sence de öyle değil mi?
Raj who wears really fugly shirts, how nice to meet you!
Hani şu çok çirkin gömlekler giyen çocuk. Memnun oldum!
Wow, you look.. fugly!
Vay, çok çirkin görünüyorsun!
Now, I've altered the sensors to detect The densest concentration Of "eau d'invisible fugly".
Şimdi, sensörleri görünmez kokuşmuşların en yoğun konsantrasyonunu belirlemesi için ayarladım.
I mean, just, just look at you, standing there like some... Cuntless dyke-alike no-breed stutter-fucker spako lamo shit-headed wanker magnet Oliver Twist-ed thimble-titted loser-loner fugly bastard?
Şu hâline bir bak, tıpkı amı götü dağıtmış, onun bunun altına yatmış, evire çevire sikilmiş tahta göğüslü, düz kıçlı, kekeme ezik ucubelere benzemişim.
It's the "fugly" salesman.
Bu "çirkin" satıcı.
Looks like some burgers fugly rubbed off in your face, Swanson.
Suratına iğrenç hamburgerler sürünmüş galiba Swanson!
Just a pinch. if I used the lot... Can you say fugly?
Çok az kullandım, eğer biraz daha eklesem... b.k gibi kelimesini yeniden tanımlardı.
When I was ten and I lost a nail, I thought it was so "fugly."
10 yaşındayken tırnağım düştüğünde çok "çiykin" gelmişti.
How about noap a fugly?
Gece uçuşuna ne dersin?
I really don't wanna look at your fugly face.
Gerçekten o çirkin suratına bakmak istemiyorum.
Ya fat, ya ugly, ya fugly.
Dobişsin, suratsızsın. Gudubetsin.
He's too chicken to ask her out, Dad,'cause she's the hottest girl in school, and Greg is fugly.
Çıkma teklif etmekten korkuyor çünkü okulun en çekici kızı. Ve Greg çirkin.
So what he's fugly?
Çirkinse ne olmuş?
All the guys in our family are fugly.
Ailemizdeki tüm erkekler çirkin.
'Cause it gives her less time to think about how fugly you are.
Ne kadar çirkin olduğunu düşünmek için vakti olmaz.
'Cause you are fugly.
Çünkü çirkinsin.
Go out with me tonight before your friends say I'm fugly.
Arkadaşların çirkin olduğumu söylemeden bu gece benimle çık.
And you are not wearing that "fugly" sweater anymore.
Artık o çirkin hırkayı da giymiyorsun.
Such a fugly sleeper.
Ne kadar çirkin uyuyor.
Hey, fugly! Over here!
Soktuğumun tipsizi buraya bak.