G2 traduction Turc
59 traduction parallèle
I undertook to deliver it in person to a Captain John Pringle, stationed somewhere in Berlin, G2 Section.
Yüzbaşı John Pringle'a şahsen teslim etmem için verildi Berlin'de G2 Bölümü'nde bir yerde olacak.
Try G2. Come in.
G2'yi deneyin girin!
- G2, sir.
- G2, efendim.
Also, Hitler probably retained Rommel in Berlin... because things were going badly for the Africa Corps.
G2'ye göre Afrika'da işler kötü gittiği için Hitler'in Rommel'i Berlin'de tuttuğu söyleniyor.
Now my own G2 section is telling me he wasn't even there.
Ve şimdi de G2 bölümü, orada olmadığını söylüyor.
My love, enjoy your lunch, and think about "G 2".
Sevgilim, öğle yemeğini yerken G2 hakkında düşünmeye ne dersin?
Damn it, what the hell is "G 2"?
Bu G2 de neyin nesi?
What the hell is "G 2"?
G2'nin ne olduğunu çok merak ediyorum.
- No one in OSS, no one in G2.
Ne Sivil istihbarattan nede G2den hiç kimse.
G2, Corporal Tiser, sir.
G-2, Er Tiser, efendim.
G2 thinks this yard Is the supply depot.
G2'ye göre bu bir malzeme deposu.
With all due respect, sir, did G-2 forget about the tanks the jerries have been clobbering us with?
Efendim, yanlış anlamazsanız Almanlar'ın bizi vurup durduğu şu tankları G2 unuttu mu? Hayır!
- I don't smoke. - Oh, really? You will now.
Bu Gadget Model 2... veya kısaca "G2".
Hey, have you seen my Uncle, John brown?
G2 görev için rapor veriyor. Baylar!
We've done all we can. Not yet, we haven't.
G2'nin yapabilecekleri konusunda ufak bir gösteri yapmak istiyorum.
- He was a good man. - Oh. D-did you know him?
G2 suçluları nasıl yakalayacağını bize gösteremeyecek.
Yeah... Columbo and Nintendo all rolled into one.
Küçük sorunlar olmadan G2'nin senin aynın olduğunu söyleyebilirsin.
What kind of cyberfreak are we dealing with?
Bu doğru mu? Claw işini G2'ye mi bıraktılar?
I know how much you like to maintain an active lifestyle, so I have managed to design...
Böylece göreve geri dönüp G2'yi alt edebilirsin. Bilirsin, Penny, eğer Mavi Maymun'a gidersem... Claw'ı bulabilirim.
A few interchangeable options. Hi, hi.
Sonra işime dönüp G2'yi alt edebilirim.
I want my...
Yedek için teşekkürler, G2... her şey kontrol altında olmasına rağmen.
[Giggles] Well, you could, but it wouldn't work.
Olası silahlı soygunla ilgili kanıtlarımız var... yarın gece yoğunlaştırıcı endüstri deposunda. İyi iş, G2!
Now, it may look simple, but this thing has just about as many factory extras as you do.
İyi bir tane. Uh-oh. G2 yedekleri kullanıyor gibi görünüyor.
- Go, go, gadget... blades. - Huh?
Şimdi bana izin verirseniz, bayan G2...
Do it, or you'll be building yourself a new head.
Claw'ı tutuklamak için bütün gücümüzü kullanacağız. G2 olacak.
- Oh. - [Chuckles, grunts]
G2 bitti... bütün Gadget programıyla beraber.
[Growling]
G2, fakat... sonra sen zarar görebilirsin. Ben başaracağım.
Sweetie pie, really! [Screaming]
Evet, teşekkürler G2.
Horton, what's G2 got to say about this?
Horton, G2'nin bu konuda söyleceği nedir?
- G2-G3...
G2'ye karşılık G3.
G2 says it's packing big snow, maybe 70-mile-an-hour winds.
Soğuk geliyor.
Yeah, I got the word from a Captain in G2.
G2'deki bir yüzbaşıdan duydum.
Before the war began, Division G2 had covert asset intel that Iraqis planned to infiltrate our units.
Savaş başlamadan önce ikinci bölük, Iraklıların birliklerimize sızacağına dair, gizli bir istihbarat edinmişti.
It's a G-2 star.
Bir G2 yıldızı.
G2 thinks the bulk of the Japanese defenses Are dug into the ridges that run up the spine of the valley.
Merkeze göre Japon savunmasının büyük bölümü şu ilerideki tepenin sırtında ve yamaçlarında duruyor.
The G2 was reported missing off the coast of Maine. Wait.
G2, Maine sahilinde kaybolduğunu bildirdi.
Pawn G2 to G4.
Piyon G2'den G4'e.
G2 wants a prisoner to question.
İstihbarat, sorgulamak için bir tutsak istiyor.
Security sent me to G2.
Ofis de beni Ordu İstihbarat Müdürlüğü'ne gönderdi.
Look who I brought to visit.
Üzülme, G2...
It's a thing of beauty, quimby.
Bu yaptığım yeniliklerden biri G2.
- You got it?
Üzülme, G2.
Hey, how about "super idiot"? No, that's not it. Uncle John...
G2, Claw'ı yakalamaya yaklaştın mı?
[Screaming, thudding ] That hurt! [ Groaning, coughing]
G2, bu müzisyenlerde şüpheli bir şey fark ettin mi?
Ciao, ciao.
Hadi, G2.
[Computer keys clicking] Attention, robogadget.
Üzgünüm G2.
Anybody home? [Tires squealing]
Şimdi, G2.
Back to the drawing board!
Senin için çok endişelendim. G2 : İyi iş.
Brenda, jump!
Sağ ol, G2.
Excuse me! Press! Excuse me!
Müfettişler Gadget ve G2'yi ödüllendirmekten şeref duyacağım... bu seçkin madalyaları... şehre hizmetlerinden dolayı onlara takıyorum.
[Cheering]
Bu senin de büyüklüğün, G2.