Galactus traduction Turc
165 traduction parallèle
"... to serve Galactus and shall do so for evermore. "
" Galactus'a hizmet etmek ve ötesini arzulamak.
He's trying to save the world from Galactus.
Hayır, o bir kahraman. Dünya'yı Galactus'tan kurtarmaya çalışan adam.
Galactus, Devourer of Worids!
Galactus, Gezegenleri yutuyor!
With his awesome power, Galactus roams the cosmos seeking planets which contain an abundance of life.
Galactus, müthiş gücü sayesinde yaşamını bolluk içerisinde sürdürebileceği gezegenleri bulmak için evrende yol alıyor.
- Galactus shall feast as never before.
- Galactus daha önce hiç böyle bir ziyafet yaşamamıştır.
It will inform Galactus of his discovery.
Keşfi için Galactus'u bilgilendirecek.
Your true concern is Galactus.
Endişelenmeniz gereken Galactus olmalı.
I have screened Galactus and his sphere from the view of the terrified populace.
Ben halkın Galactus ve onun gemisini görüp paniklememesi için yaptım.
Galactus must've seen us.
Galactus bizi gördü.
To Galactus, you are lesser beings.
Galactus için küçük varlıklarsınız.
Galacticus, Shmalacticus!
Galactus, Malactus!
Hear me, Galactus!
Duy beni, Galactus!
It is my destiny to be Galactus.
Galactus olmak benim kaderim.
[Reed] Here's what happened in part one of the story of The Silver Surfer And The Coming of Galactus.
İşte size Gümüş Sörfçü ve Galactus'ın gelişi hakkında birinci bölümde olanlar.
Galactus, Devourer of Worids.
Galactus, Gezegenleri Yutan.
With his awesome power, Galactus roams the cosmos seeking planets which contain an abundance of life.
Müthiş gücü ile birlikte evrende, yaşamını bolluk içerisinde sürdürebileceği gezegenleri arıyor.
[Reed] The herald for Galactus was an alien being known as the Silver Surfer.
Galactus'ın habercisi olarak bilinen Gümüş Sörfçü bir yabancıydı.
Galactus shall feast as never before.
Galactus, daha önce böyle bir ziyafet yaşamamıştır.
We tried to stop him from signaling Galactus, but we were too late.
Galactus'a haber göndermeden önce onu önlemeye çalıştık ama çok geç kalmıştık.
[Reed] And then we were confronted by Galactus himself,
Sonra, Galactus ile karşılaştık.
[Galactus] Soon I shall lock my Converter to the Cosmic Fulcrum, and when the critical temperature has been reached, the hunger shall leave me.
Çok geçmeden Kozmik Element Dönüştürücüm, kritik sıcaklığa ulaştığında açlığımdan kurtulmuş olacağım.
It's a long shot, but if I can analyze the molecular structure of Galactus's Elemental Converter, I may be able to shift it into another dimensión and thereby...
Ufak bir ihtimal ama Galactus'ın Element Dönüştürücüsünü analiz edebilirsem, böylece makinenin başka bir boyutu içine çekmesini sağlayabilirim.
Galactus. It seems unjust that he destroys so many lives.
Galactus'ın, bu kadar yaşamı tahrip etmesi haksızlık gibi görünüyor.
[crackling ] [ Galactus] And so, it begins.
Ve sonunda başlıyor.
They're preparing the way for Galactus to drain the life force from our planet.
Onlar gezenimizin yaşam gücünü emmek için Galactus'ın önünü açıyorlar.
And yet my analysis proves that Galactus's Elemental Converter creates a synchronicity between earthly molecular compounds and his metabolic process.
Analizlerim sonucu, Galactus'ın Element Dönüştürücüsü ; dünyevî molekül bileşiklerini ve onun metabolik süreci arasında bir senkronizasyon oluşturduğunu kanıtlıyor.
The Elemental Converter makes earth molecules the same as the molecules in Galactus's digestive system.
Element Dönüştürücü, Galactus'ın sindirim sistemindeki molekülleri dünya molekülleriyle aynı hale getirir.
[Uatu] You must not commence the battle against Galactus until I tell you to.
Ben söyleyene kadar Galactus'a karşı savaşmamalısın.
While we are gone, you must not allow Galactus to begin feeding.
Gitmiş olsak bile, Galactus'ın beslenmeye başlamasına izin vermemeliyiz.
[Galactus] You dare interfere?
Buna nasıl cüret edersin?
Say, Galactus wasn't bad enough, now we gotta worry about Beavis and Butthead from Mars.
Demek ki, Galactus yeterince kötü değildi, şimdi Mars'tan gelen Beavis ve Butthead için endişelenmemiz lazım.
[Galactus] Strike, Terrax!
Mahvet onları, Terrax!
The home of Galactus.
Galactus'ın evi.
[Galactus] Enough, Terrax.
Bu kadar yeter, Terrax.
As you order, Galactus.
Emredersiniz, Galactus.
[Galactus] I shall reduce you to your molecular essence, and the wind will carry you off like dust.
Sizi moleküllerinize ayıracağım ve rüzgâr sizi bir toz gibi taşıyacak.
Then the Surfer must fall, for Galactus may not be defied.
Sörf tahtandan düştükten sonra Galactus'a meydan okuyabilirsin.
He's magnificent, but Galactus is too powerful.
O, muhteşem ama Galactus çok güçlü.
Hold it there, Galactus.
Orada kal, Galactus!
It's not the universe that's in trouble, Galactus.
Bu evrendeki sorun bu değil, Galactus.
The word of Galactus is his bond.
Galactus'ın sözü onun bağıdır.
Of course, my favourite was Galactus.
Favorim kesinlikle Galactus idi.
My people called it Galactus the Devourer of Worlds.
Benim halkım ona Galactus diyor Dünyaların yiyicisi.
Does Galactus eat planets?
Galactus gezegenleri yer mi?
Hand to Galactus, I have no idea.
Galaktus adına yemin ederim ki, hiçbir fikrim yok.
Mr. Galactus!
Yüce Galactus!
For Galactus hungers.
Dünyanızın sonuna hazırlanın.
Terrax said that Galactus is coming.
Terrax dedi ki Galaktus geliyormuş.
Anyone ever heard of a "Galactus"?
Daha önce kimse "Galaktus" hakkında bir şey duydu mu?
Galactus is some kind of space god.
Galaktus bir çeşit uzay tanrısı.
It said Galactus eats planets.
Dediğine göre Galaktus gezegenleri yiyormuş.