Gaming traduction Turc
735 traduction parallèle
"Disguised as a gaming-crazy pusher in secret gambling clubs, I will try and lure the" Great Unknown "to my track - - and you shall help!"
"Gizli kumarhanelere kumar manyağı biri gibi tedbili kıyafet girecek, " { Muhteşem Meçhul Adam } ın peşine düşüp, tuzağa düşürmeye çalışacağım... "... siz de bana yardımcı olacaksınız! "
Since I believe I that owe you an explanation and do not wish you to regard me as a woman seeking trivial adventures in gaming clubs, I would ask you to take tea with me at five.
Size bir açıklama borçlu olduğum ve beni kumarhanelerde saçmasapan maceralar arayan bir kadın olarak görmemeniz için, saat beşte benimle çay içmenizi rica ediyorum.
" You would have to volunteer to join that Carozza woman in prison, as if you too had been raided in a gaming club.
"Hapishanedeki Carozza denilen kadının yanına, " sanki siz de kumarhanede basılmışsınız gibi atılmanız için... "... gönüllü olmanız gerekecek.
Let us try another gaming before I go for the... ha?
Bir oyun daha deneyelim, gitmeden... ha?
One July night I entered... the Deauville gaming room in disguise... and saw 2 deluxe beauties... attracting the attention of the men there.
Bir temmuz gecesi kılık değiştirmiş bir şekilde Deauville oyun odasına girdim ve oradaki tüm erkeklerin dikkatini verdiği 2 gösterişli bayanı gördüm.
A gaming inspector had noticed my behavior at the card table... and had tailed us to the bar.
Gazino denetçisi, kart masasındaki davranışlarımı fark etmiş ve bizi bara kadar izlemişti.
You'd pluck a star from the heavens... and fling it on the soiled cloth of a gaming table?
Cennetten bir yıldız kaçırıp... onu bu masanın pis örtüsü üzerine mi atıyorsun?
Up, sword, and know thou a more dark intent, when he is drunk asleep, or in his rage, or in the incestuous pleasure of his bed, at gaming, swearing, or about some act that has no relish of salvation in it.
Dur kılıcım, daha günahkar bir zamanını bekle. Sarhoş olup sızdığı ya da öfkeden kudurduğu bir anı, haram döşeklerinde zevke daldığı, küfrettiği, kumar oynadığı, su götürmez bir günahı işlediği zamanı bekle.
What news from the gaming table? Very good.
- Kumar masasından ne haber?
Anyway, he'll be in the gaming room at this hour.
Nasıl olsa, bu vakitte oyun salonunda olur.
Now, here, of course, is the gaming table you must keep very clean.
- Harika. - Oyun masasını sürekli temiz tut.
They won't have foreigners, "Own gaming allowance,"
Yabancı istemiyorlar. "Özel kumar harcırahı."
- Enghien. A new gaming room.
- Enghien, yeni bir mekan.
Ι found it on a chair in the gaming room.
Oyun salonunda bir sandalyenin üstünde buldum.
Jinbei's gaming house doesn't want fleas like you crawling around.
Jinbei senin gibi pireleri kumarhanesinde istemiyor.
Is this Boss Jinbei's gaming house?
Burası Jinbei'nin kumarhanesi mi?
- Such an old city, old houses dark alleys, seedy gaming dens, delirious trombones...
Eski, ahşap evler, pis sokaklar, batakhaneler, fahişeler, çılgın trombonlar... İnsanı yoldan çıkarır.
" To their gaming rooms...
" Sizi oyun odamızda...
Sorry to take you away from the gaming table, general, but I thought you'd like to know you lost a couple of pins off your chart today.
Sizi kumar masasından kaldırdığım için üzgünüm, General. Ama bugün savaş haritanızdaki birkaç iğneyi sökmeniz gerektiğini bilmek isteyeceğinizi düşündüm.
WHICH THEY CALLED "THE GANG" AND USED TERROR TO TAKE OVER NIGHTCLUBS, BILLIARD HALLS GAMING CASINOS AND RACE TRACKS.
Köpekbalığı HARRY ORGANS... bir çete kurarak gece kulüpleri, bilardo salonları, kumarhaneler ve yarış pistlerini ele geçirmek için şiddet kullandı.
We're tired of gaming, man.
Οyun οynamaktan bιktιk, dοstum.
The licences were grandfathered in, so there was no problem with the Gaming Commission.
Ruhsatlar da otellerle beraber elde edildi. Ve Kumarhane Komisyonu ile bir sorun çıkmadı.
Not even the fee for the gaming licence, which I would like you to put up.
Kumarhane ruhsatının ücretini bile değil, ki bunu bence siz ödemelisiniz.
This was the distinguished Barrister and former Government Minister Lord Hallam whose acquaintance he had made, like so many others, at the gaming table.
Bu kişi, seçkin avukat ve eski hükümet bakanı... Lord Hallam'dı. Pek çok başkası gibi onunla da kumar masasında tanışmıştı.
The gaming chancery on Pinius.
Pinius'taki kumar mahkemesi.
I don't listen to the advice of some dizzy gaming broad.
Aptal ve kumarcı insanların anlattıklarına inanmam.
"The customer is a brother!" "An honest gaming room!"
Dürüst bir oyun salonu!
You own the gaming room
Oyun salonunun sahibisiniz.
I don't own a gaming room anymore.
Artık oyun salonum yok.
They came to offer him a job associated with winning money in casinos and gaming halls.
Perez'in arkadaşları gelip ona gazinolarda ve kumarhanelerde oyun oynayarak para toplamayı teklif etmişler. Ben de prensip olarak ufak bir rapor hazırlayıp meseleyi uzaktan izlemeye başladım.
General, I have got some gaming food for you.
General sizin için av etim var
Gaming food?
Av eti mi?
FACE : Did you know... that you can lose your gaming license for fraternising with a known criminal?
Biliyor musun... suçlularla arkadaşlık yaptığın öğrenilirse lisansını elinden alırlar?
It looks like I'm gonna have to teach you a little lesson in gaming.
O, seni eğitiyormuş gibi küçük bir kumar dersi.
We have 143 gaming tables and 4 showrooms... and the deluxe hotel.
1 43 kumar masamız, 4 gösteri sahnemiz... ve lüks bir otelimiz var.
Not even the fee for the gaming license which I would appreciate if you would put up personally.
Kumar lisansı için bile. Onu şahsen siz öderseniz sevinirim.
By the power vested in me by the state gaming commission...
Eyalet Kumar Komisyonun bana verdiği yetkiye dayanarak...
I might have room for another gaming table, or two, on the second floor.
İkinci katta bir yada iki oyun masası için yerim olabilir.
Our casino features gaming from seven systems.
Gazinomuzda 7 sistemin en eğlenceli oyunları sizleri bekliyor.
When we were at the gaming table somehow a part of you reached out for the cards.
Oyun masasındayken bir tarafınız kartlara ulaştı.
Look, there's this guy he's got this illegal gaming club downtown on Hobb Street.
Bak, bir adam var Hobbs sokağında yasadışı oyun kulübü var.
It's a little early for Las Vegas... but I want to welcome the ladies and gentlemen of the gaming industry...
Las Vegas için saat biraz erken... ama kumar endüstrisindeki hanımefendiler ve beyefendiler...
The Gaming Commission would never give me a license.
Kumar komisyonu bana ruhsat vermez ki.
Gaming agents are all over the place.
Kumar ajanları her yerde.
For his hard work and dedication... and the new life blood he has instilled in Las Vegas... philip : Sam has established himself as an indispensable member... of the gaming community.
Sam, işine dört elle sarılması... ve Las Vegas'a taze kan getirmiş olması sayesinde... kumar camiasının vazgeçilmez bir üyesi... haline gelmişti.
As the head of the Tangiers Gaming Corporation... it's my pleasure to welcome Sam Rothstein... to the Vegas Valley Country Club.
Tangiers Şirketi'nin lideri olarak... Sam Rothstein'i Vegas Vadisi Kulübü'ne... kabul etmekten zevk duyuyorum.
" A guy had soft-shoed out of the door from the gaming room...
O duyguyu iyi bilirim.
GAMING ROOM
Dürüsthane Oyun Salonu
I own the gaming room.
Oyun salonu sahibiyim ben.
Gaming room?
Oyun salonu mu?
At the gaming table.
Kumar masasında.