Garter traduction Turc
189 traduction parallèle
I'd go looking for a Cinderella... that could wear this for a garter.
Jartiyer yerine bunu takabilen bir Sinderella aramaya giderdim.
Either way, you mustn't wear so tight a garter.
Her halükarda, bu kadar sıkı bir jartiyer kullanmamalısın.
One of those canting hypocrites who like your legs... but talk about your garter.
Bacaklarından hoşlanan şu yapmacık ikiyüzlülerden birisi... sana jartiyerinden bahseden.
Look, my darling, how tight your garter is.
Baksana, sevgilim, jartiyerin ne kadar sıkı.
I hope you don't mind if I keep your garter.
Umarım jartiyerini saklamama itirazın olmaz.
And the manager of the Star and Garter Burlesque House offered me a job in the chorus to do a strip act.
Ayrıca,'Yıldız ve Jartiyer Hicviyesi'nin sahibi de revü grubunda iş teklif etti.
I'll fix him so he don't garter around me no more.
O'nu bir yere bağlayacağım bir daha elime ayağıma dolanamayacak.
But I'll tell you one thing. You wear your garter too tight.
Ama şunu söyleyebilirim, jartiyeriniz çok sıkı.
If you're referring to New Year's Eve... that drunk didn't have any right to pick up your garter and wave it around.
Yeni yılda olanları kastediyorsan, o sarhoşun senin jartiyerini alıp etrafa sallamaya hakkı yoktu.
A garter snake?
Jartiyerli yılan?
When I danced in the show, I had a garter on my left leg but I haven't got a garter today.
Gösteride dans ederken sağ bacağımda bir jartiyer vardı ama bugün bir jartiyerim yok.
- Garter? - The garter for me.
Benim jartiyerim.
The garter.
Jartiyerim.
In keeping with the policy of the Golden Garter which strives to bring to Deadwood the best in entertainment regardless of the expense it is my great pleasure to present to you now that lovely star, that toast of New York, Miss Frances Fryer!
Deadwood'a en iyi eğlenceyi getirmeye çalışan... Altın Jartiyer'in politikasına uygun olarak... neye mal olursa olsun... New York'un en çok alkışlanan sevgili yıldızını...
Deadwood City ain't no Chicago and the Golden Garter ain't no grand theater like this one but they want you mighty bad, and I promised them you'd come.
Deadwood City, Şikago'ya benzemez... ve Altın Jartiyer bunun kadar büyük bir tiyatro değildir... fakat onlar sizi mutlaka istiyorlar ve sizi götüreceğime söz verdim.
Aw, Mama, it's just a little old garter snake.
Anne, o sadece küçük bir jartiyer yılanı.
Little old garter snake ain't harmful.
- Küçük jartiyer yılanı tehlikeli değil ki.
In fact, when the jury found out what kind of a chap the Count was, it recommended the defendants for the Order of the Garter.
Aslında, jüri Kontun ne türden bir adam olduğunu ortaya çıkardığında, savunmayı Garter Nişanı almaları için önerdi.
You can tie him around your leg for a garter, or around your neck, or anywhere.
Onu jartiyer yerine bacağının etrafına bağlayabilirsin, ya da boynunun etrafına, herhangi bir yerine.
Well, it's better than tree toads and garter snakes.
Ağaç kurbağaları ve küçük yılanlardan daha iyidir.
Do you know how many garter belts I gotta sell to make $ 5,300?
5300 dolar kazanmak için kaç tane jartiyer satmam gerek, biliyor musun?
- Garter belts.
- Jartiyer.
You know, she carries a stiletto right there in her garter.
Yanında hançer taşıyor jartiyerinde.
- Don't you have a garter?
- Çorap lastiği takmıyor musun?
Just as I passed here, this garter unhooked.
Tam buradan geçiyordum, jartiyerin tokası koptu.
" Around her leg she wore a purple garter
"Pembe bir jartiyeri vardı."
I'm a frog and she's a princess. Yeah, I'd saunter into her saloon... We called it the Golden Garter.
Dolaşırken onun barına girdim, bara Kırmızı Jartiyer diyorduk "Bir duble viski" dedim.
- That's my garter.
- Bu benim jartiyerim.
Give me my garter, will you?
Çabuk onu bana ver.
- Did you have to give him your garter?
- Ona neden jartiyerini verdin?
That she takes off her garter and starts on the tug
"Garter"'ın güzel Kate'i ve kasabanın yıldızı var.
"Please accept the Order of the Garter as a mark of my esteem, cousin."
"Saygımın ifadesi olan Dizbağı Nişanı'nı kabul et, kuzen." diyecek.
In London maybe when the queen gives you the Order of the Garter.
Mesela Londra'da kraliçe sana Dizbağı Nişanı'nı verirken.
What we will do is slip the stem up between the garter belt... and the skin about there close to the crotch.
Çoraplarının iplerine çiçeği tutturacağız,..
And the simple garter belt like the one I already admired in the Bagatelle Gardens.
Ve senin Bagatelle Bahçelerinde hoşuna giden o jartiyeri.
Listen Whiskers, cut out the French crap and loosen your garter.
Bak bıyıklı, bize Fransızım ayakları yapmayı bırak şimdi.
My garter was undone
Jartiyerim çözüldü.
Did you forget your garter belt?
Jartiyerini unuttun mu?
I walk down the street, I see a girl, I see the straps through her blouse and I know it's a Latrique Latex Breathe-Easy with matching garter belt,
Caddede yürürken bir kız görürüm..... bluzunun içinden askılarına bakarım Latrique Playtex marka olduğunu ve jartiyerleriyle takım olduğunu bilirim.
Garter belts? Ooh!
Jartiyer?
Isn't that a garter snake?
- Su yılanı mı bu?
With the notches you must have on your garter belt it was bound to happen.
Jartiyerindeki çentik sayısını düşünürsek bunun olması çok normal.
When she's 80 she may stop straightening her garter belt when there's a guy around.
Ancak seksenine geldiğinde, erkeklerin önünde çorap lastiğini düzeltmeyi bırakır.
Garter belt!
Jartiyer!
- All your women wear garter belts!
- Bütün kadınların jartiyer giyiyor!
- I bought my wife a garter at a yard sale. - I bet you did.
Ben de bir defasında karıma bir jartiyer almıştım.
Garter belt?
Jartiyer?
You want me to run upstairs and put on a garter belt?
Yukarı koşup jartiyer takmamı ister misin?
- He wanted me to tie him up... and spank him with a wet garter belt.
- Bunu pek çok insan yapıyor. - Benden onu bağlayıp ıslak bir çorap bağıyla kırbaçlamamı istedi.
Anna, my garter.
- Jartiyer mi?
One, a white veil, two, a garter, three, a pair of white slippers, four, a pearl necklace, and finally, a wedding dress.
1 : Beyaz bir duvak. 2 :