Gatorade traduction Turc
181 traduction parallèle
Oh, Gatorade? Sudoku?
Enerji içeceği, sudoku.
I'd love to help you, but we can't busy the quarterback with passing out the Gatorade.
Yardım ederdim ama oyun kurucunun Gatorade'den sarhoş olmasına izin veremeyiz.
Do you want your Gatorade, Daddy?
Enerji içeceğini ister misin baba?
Woman drives 350 miles, takes only long enough to down a quart of Gatorade... and then she brings in a target even cleaner than mine.
Kadın 560 kilometre yol geliyor,... ancak bir litre enerji içeceği içecek kadar dinleniyor. Ama benden isabetli atış yapıyor.
"Why don't you dump the bucket of Gatorade on Marty Benson's head?"
" Gatorade ( sporcu içeceği ) kutusunu neden Marty Benson'ın kafasına dökmüyorsun?
The guy I told to pour the Gatorade that killed Marty Benson?
Marty Benson'ı öldüren Gatorade kutusunu kafasına dökmesini söylediğim adam.
Who told him to pour the Gatorade over Marty Benson's head?
Gatorade'i, Marty Benson'ın kafasına dökmesini kim söyledi, sanıyorsun?
You would not believe the women just waiting there... with towels and Gatorade.
İnanmayacaksınız ama kadınlar, ellerinde havlularıyla, orada bekliyorlar.
I'm gonna grab a Gatorade.
- Dante bir Gatorade kapıyorum.
If you grab one, then everybody will.
Tamam mı? - Eğer bir Gatorade kaparsan, herkes kapar.
- Who's gonna pay for these Gatorades?
- Eee'si o Gatorade'leri kim ödeyecek?
As if we're going to have a run on Gatorade.
- Haklı. Ya aniden Gatorade'lere koşarsak.
I still get free Gatorade, right?
Hala Gatorade'ler beleş, değil mi?
- Yeah, a Gatorade.
Evet, bir Gatorade.
- Hey, what happened to all the Gatorade?
- Hey, tüm Gatorade'ler nerede?
When I was a sportswoman on the East German Olympic track-and-field team they dispensed anabolic steroids as freely as here in America they dole out Gatorade.
Doğu Almanya olimpiyat takımı ve geçici görev ekibinde sporcuyken kas yapıcı steroidleri, Amerika'da enerji içeceklerini dağıttıkları kadar çok verdiler.
Grab your Wheaties and your Gatorade and we'll pick up a Big Mac on the way.
Gatorade'ini al, yol üstünde bir Big Mac atarız ağzımıza.
I once drank a gallon of Gatorade without taking a breath.
Ben bir keresinde hiç nefes almadan 4 litrelik Gatorade'i içmiştim.
Gatorade is better.
Kola daha iyi.
Gatorade not only quenches your thirst better, it tastes better too, idiot.
Kola hem susuzlugunu aliyor hemde daha guzel tadi var geri zekali
- Gatorade.
- Kola.
- Gatorade!
- Kola!
Beer, Gatorade... ... fruit juice, iced tea.
Bira, Gatorade meyve suyu, buzlu çay.
- They couldn't pour Gatorade on each other?
- Sanki birbirlerine Gatorade fışkırtsalar olmuyor.
Whether it be film, television, or the media., there's only so far you can go pushing Gatorade.
Filmler, televizyon dünyası veya medya olsun... Uzanabileceğim sadece Gatorade vardı.
Not that Gatorade isn't an excellent beverage- -
Gatorade harika bir içecek...
- Gatorade.
- Gatorade.
- Gatorade make wine now, huh?
Gatorade şimdi de şarap mı yapıyor?
The nurse was like, " " Do you need Gatorade?
Hemşire şey dedi, " İcecek ister misin?
Oh, Gatorade has a new flavour.
Oh, Getorade'in yeni bir çeşidi var.
Hey, man, at dinner, how about I get some more of that Gatorade?
Bana yemekte sporcu içeceği bulabilir misin?
Is this Gatorade?
Gatorade mi?
Actually, I've been drinking gatorade. What?
- Aslında ben meyve suyu içiyorum.
In fact, I only came back to get some Gatorade.
Aslında, sadece biraz Gatorade almak için döndüm.
I had a Reese's Peanut Butter Cup and some Gatorade.
Fıstık ezmeli tatlı ve Gatorade.
I used to pour Gatorade at all the football games.
Futbol maçlarında enerji içeceği dağıtırdım.
Hell, the boy will fill up the Gatorade cooler walk the dog and paint your back porch.
Bu çocuğun... on parmağında on hüner var.
Yes, I'l have another Everclear and Gatorade.
Evet, bir tane daha Everclear ve Gatorade alırım.
You want any ginger ale or Gatorade?
Zencefilli gazoz veya Gatorade ister misin?
We're gonna need some gatorade and a couple of ice packs.
Biraz Gatorade * ve birkaç paket buza ihtiyacımız var.
Okay. Okay, look in the honor bar for some Gatorade or something.
Tamam, mini-barda Gatorade falan var mı, baksana.
You think " Players should stop dumping Gatorade on their coaches'heads.
" Oyuncular koçların kafasına enerji içeceği atmasın.
And I like it when they dump the Gatorade on the coach's head. That's funny.
Ayrıca koçun kafasına içecek atmalarına bayılıyorum.
And work on that pick-and-roll. And I don't wanna see y'all at that Gatorade thing, man... drinkin'it like it's Kool-Aid.
Ve hiçbirinizi o iyi bir şeymiş gibi Gatorade şeyini içerken... görmek istemiyorum adamım.
- Need some Gatorade or something.
- Gatorade ya da başka birşey ister misin?
I was just getting Gatorade for the guys, you know.
Çocuklara enerji içeceği hazırlıyordum.
Do you want some Gatorade?
Şey ister miydin Gatorade içmek?
He comes in for Gatorade after the games.
Maçlardan sonra Gatorade almak için gelir.
Say, do you perchance have any Gatorade?
Acaba Gatorade'iniz var mı?
- Glenlivet, I hope. - More like Gatorade.
Viskidir umarım.
Gatorade, and candy bars to your children.
Kekler, Gatorade ve şeker gibi kaliteli yemekler sunuyor.