English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Anglais → Turc / [ G ] / Gec

Gec traduction Turc

74,005 traduction parallèle
You can steal fire from a god, but he will get his revenge.
Bir tanrıdan ateşini çalabilirsin ama intikamını er ya da geç alır.
Hey, might be home late tonight.
Bu akşam geç kalabilirim biraz.
I was too late.
Çok geç kaldım.
You're late.
Geç kaldın.
I'm late.
Geç kaldım.
Why don't you hop in, and, uh, I'll give you a ride to town.
Benimkine geç de kasabaya bırakayım seni.
Get behind me, quick.
Çabuk arkama geç.
Hey, are you, uh, running early, or am I running late?
Sen mi erken geldin, yoksa ben mi geç kalıyorum?
Now, I need you inside.
İçeri geç artık.
If Alex hadn't talked me off the ledge, we would've been too late.
Alex beni kararımdan vazgeçirmeseydi çok geç kalmış olurduk.
You're late!
Geç kaldın!
Get in the car.
Arabaya geç.
It's a little late for that, don't you think?
Bunun için biraz geç olmadı mı sence?
- It's too late.
- Çok geç.
It's not too late.
Bunun için geç değil.
- Get out there.
- Geç şuraya.
I'm gonna be here late again.
Yine geç saate kadar kalacağım.
We're gonna find it out eventually, may as well get it over with.
Er ya da geç öğreneceğiz, bari şimdi aradan çıksın.
Sooner or later, he's gonna burn out.
Er ya da geç yorgun düşecek.
And eventually she'll be gone.
Er ya da geç de ölecek.
It's too late.
Artık çok geç.
If you'd gotten to us a few hours later, you'd be...
Biraz daha geç gelmiş olsaydın...
It's far too late for anyone to be wandering the streets alone.
Dışarıda tek başına gezmesi için saat çok geç oldu.
Look, we're late for this briefing, so can we just...
Toplantıya geç kaldık. Dur.
I'm afraid your words are too late.
- Artık çok geç.
Mmm-hmm. Well, after an unexpected transformation... I came out of it butt naked and late for calculus.
Hesapta olmayan bir dönüşümün ardından çırılçıplak halde okuldaydım ve matematik dersine geç kalmıştım.
Too late, pretty thing.
Geç kaldın güzel kız.
You can still steer that ship straight.
Onu yola getirmek için geç değil.
I mean, you're too late, Luke.
Demek istediğim, çok geç kaldın Luke.
I figured you'd come for young Madzie sooner or later.
Er ya da geç genç Madzie'ye geleceğini düşünmüştüm.
Are we too late?
Çok mu geç kaldık
It might be too late for that.
Bunun için çok geç olabilir.
Breakfast starts at 5 : 00. If you are late,
Kahvaltı saat beşte ve geç kalırsan
Fortunately, Simon got to you before it was too late.
Simon çok geç olmadan seni kurtardı.
I was tracking the killer, but I'm afraid I arrived too late.
Katili takip ediyordum ama çok geç kaldım.
I fear you may already be too late.
Çok geç kalmış olabilirsiniz.
- Look, time takes time to harden, and sooner or later, we're gonna lose our superpowers the same way we're losing our memories.
- Zamanın oturması zaman alır ve er ya da geç anılarımızı kaybettiğimiz gibi süper güçlerimizi de kaybedeceğiz.
Always busy, gentleman. And yet, never late.
Hep meşgulümdür beyler ama yine de hiç geç kalmam.
Go bad.
Kötü tarafa geç.
I wasn't expecting anyone here. It's late.
Birinin gelmesini beklemiyordum, saat geç oldu.
Maybe it's too late for me...
Belki benim için çok geç...
You're late.
- Geç kaldın.
- Yeah, sorry, we ran late.
Evet. Affedersin, geç bitirdik.
I think I borrowed money from her because I know I'm gonna fuck things up sooner or later.
Ondan borç aldım çünkü er geç işleri batıracağımı biliyorum.
So, I'm driving her home, right?
Onu eve götürüyordum. Geç olmuştu.
- I don't want you to be late. - All right.
Geç kalmanı istemem.
Oh, yeah, I was out super late.
Evet, geç geldim.
Zoe's gonna totally kill you if you guys are late to the game.
Maça geç kalırsanız Zoe sizi öldürür.
No way we'll be late, not the way I drive.
Geç kalmamızın imkanı yok. Benim araba kullanışımla, imkansız.
You guys are gonna be late.
Geç kalacaksınız.
We're gonna be late for the game.
Maça geç kalacağız.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]