Genevieve traduction Turc
400 traduction parallèle
What are you thinking of?
Sen ne düşünüyorsun Genevieve?
- You're leaving?
- Gidiyor musun Genevieve?
Genevieve has been dead for some 24 years but... I have relived every moment of our happiness so many times.
Genevieve öleli 24 yıl oldu ancak tüm mutlu anılarımızı pek çok kez gözümde canlandırdım.
Genevieve was a watercolorist.
Genevieve suluboya ressamıydı.
whilst Genevieve painted a flight of swallows around the walls of our living room.
Genevieve ise oturma odamızın duvarlarına kırlangıçların uçuşunu resmetti.
Genevieve was a blonde.
Genevieve sarışındı.
I'm looking for Mr Durand. I'm like St Genevieve. - Defending Paris against Attila.
Aziz Genevieve gibi Paris'i koruyorum.
I've changed that.
Artık Genevieve Linden.
It's Genevieve Linden. I was singing Carmen in Rio and they heard me and said :
Rio'da Carmen'i söylüyordum ve duyup dediler ki ;
Beautiful. Of course, we don't get Genevieve Linden of the Metropolitan every day.
Tabii ki, her gün görmüyoruz Metropolitan'dan Genevieve Linden'i.
- Good-bye, Sister. Good-bye, Sister Genevieve.
- Hoşça kalın, Rahibe.
Genevieve has been dead for some years, but I have relived every moment of our happiness so many times.
- Genevieve öleli uzun zaman oldu. Ama güzel zamanları düşünerek sık sık kendimi avuttum.
Genevieve was a pianist. And we both dabbled at composing.
Genevieve piyanistti ve ikimiz de beste yapmak istiyorduk.
Genevieve was a blond.
Genevieve sarışındı.
Oh Genevieve
- Ah Genevieve, tatlı Genevieve.
- Hello, Genevieve.
- Merhaba Genevieve.
- It's Genevieve.
- Genevieve.
Everything's arranged for Genevieve.
- Genevieve için her şey ayarlandı.
Here's Genevieve.
İşte Genevieve geldi.
Can't you just see Genevieve asking me to restrain myself from a nice. friendly little game of cards?
Genevieve'in bana kendimi güzel, arkadaşça küçük bir kart oyunundan alıkoymamı sorduğunu düşünsene.
You don't pay too much attention to little old Genevieve. do you?
Küçük Genevieve'e pek fazla kulak vermiyorsun değil mi?
My name is Genevieve.
Adım Genevieve.
Genevieve took up all my time.
Genevieve tüm zamanımı alıyordu.
Genevieve was a woman of action.
Genevieve eylem kadınıydı.
One morning, Genevieve arrived showed up just like that.
Bir sabah, Genevieve geldi, öylece çıkageldi.
Genevieve's quite a woman.
Genevieve tam bir kadın.
Don't you think so, Genevieve?
Siz ne dersiniz Genevieve?
May I call you Genevieve?
Genevieve diyebilir miyim?
How about taking Genevieve some change, as you're going that way?
Genevieve'e biraz bozuk para götürür müsünüz?
Just come in to say hello to Genevieve.
Gel, Genevieve'e merhaba de.
Genevieve will have something.
Genevieve'de vardır.
He left Genevieve the café.
Genevieve'e, kafeteryayı bırakmış.
I'm sorry, Genevieve... I have four reports here on the book.
Üzgünüm Genevieve ama kitapla ilgili dört raporum var.
- Genevieve is sick!
- Genevieve hasta!
Genevieve!
Genevieve!
What about Genevieve?
Peki ya Genevieve, onu ne yapıyorsun?
Genevieve. What do you do?
- Ne iş yapıyorsunuz?
Francoise and Genevieve.
- Françoise ve Geneviéve.
Genevieve is visiting from montpellier where she's a pupil of maillol.
Geneviéve Montpellier'de okuyor, Mayol'ün öğrencisidir.
After Genevieve left for montpellier, I didn't return to Picasso's studio for several weeks.
Geneviève'in Montpellier'e dönmesinden sonra Picasso'nun atölyesinden birkaç hafta uzak durdum.
I'd like to present Miss Genevieve Linden.
Sizi, Bayan Genevieve Linden ile tanıştırayım.
The star, Genevieve Linden and a choir of 30 voices.
Genevieve Linden ve 30 sesli bir koro.
Oh Genevieve Sweet Genevieve
Ah Genevieve, tatlı Genevieve.
This is Genevieve.
Bu Genevieve.
Hello, Miss Geneviève :
Merhaba Bayan Geneviéve.
Geneviève helps me as much as she can : It has nothing to do with her :
Geneviéve elinden geldiğince yardım ediyor ama ihtiyacımız çok fazla.
I hesitayed a long time, and Geneviève, who is the voice of wisdom and reason, persuaded me :
Uzun zamandır tereddüt ediyordum... derken sağduyu ve bilgelik yandaşım Geneviéve... beni ikna etti.
You see, Geneviève, if the shop was doing better, I would be the happiest woman :
Görüyorsun Geneviéve, dükkan güzel işledikçe, dünyanın en mutlu kadını oluveriyorum.
Whay's the mayter, Geneviève?
Sorunun nedir, Geneviéve?
When I return, Geneviève will give me her answer :
Geneviéve cevabını döndüğümde verebilir.
Francoise.
- Françoise. - Geneviéve.