Get that out of here traduction Turc
1,530 traduction parallèle
But I promise to be good. If you'll just get that out of here.
Ama söz veriyorum uslu duracağım eğer şunu dışarı çıkarırsanız.
Mudge, get that out of here.
Mudge, çıkarın onu.
"Get that foul-smelling family out of here! " Now!
- Bu kilisedeki herkes hologramların içini görmek için eğitim almıştır.
That was close, let's get out of here
Çok yakındı, hadi buradan gidelim.
Chuma, get that man out of here.
Chuma, şu adamı buradan uzaklaştır.
That doesn't give us much time to get out of here.
Yani buradan çıkmak için çok fazla zamanımız kalmadı.
Uh, sorry to bother you, sir, but it seems that our row is exactly in the middle of the two emergency exits, so we should decide now who should go to the front and who should go to the back if we have to get the hell out of here.
Uh, rahatsız ettiğim için üzgünüm efendim ama, görülüyor ki bizim sıramız... acil çıkışın tam ortasında ve... eğer bu cehennemden çıkmak zorunda kalırsak kimin ön kapıdan, kimin arka kapıdan çıkacağına karar vermeliyiz.
Neither that's who ever is paying you to get her out of here. Okay.
Size para ödeyip onu buradan çıkartmanızı isteyenler de.
Get her out of here! " Did you know I really believed that most people are like me?
Biliyor musun çoğu insanın benim gibi olduğunu düşünüyorum.
That's why i've got to get out of here.
İşte bu yüzden buradan gitmeliyim.
Anything to get that tweaker out of here.
Bir an önce gitmesi daha iyiydi de.
because it's the one way that i can ensure you'll be here when i get out of jail.
Çünkü hapisten geri döndüğümde... seni burada bulabilmemin tek garantisi o.
If we wanna get out of here in one piece... we've gotta get that cure and we've got to get it fast.
Buradan tek parça halinde çıkmak istiyorsak... tedaviyi bulmalı ve bunu çabuk yapmalıyız.
- Get that coffee out of here.
- O kahveyi götür buradan. - Bu kahve değil.
- Let's get out of here. - Oh, and that smell.
- Ve bu koku.
Is there any chance that we can get out of here some time this year?
Bu yıl içerisinde burdan geçme şansımız var mı?
Let go of that! - Get him out of here, Charlie!
- Çıkar onu buradan, Charlie!
And I think you should get out of here before I start remembering all the reasons that I hate you.
Bence senden nefret etme sebeplerimi hatırlamadan buradan gitsen iyi olur.
"Get out of here, I'm gonna call the cops." But you can't say that, can you?
"Defol buradan, polis çağıracağım" ama sen bunu söyleyemiyorsun, değil mi?
Me? I'm just someone who knows that my friend over here can get a little out of control.
Sadece buradaki arkadaşımın kontrolden çıktığını bilen birisiyim.
Going to make a wonderful physician once we convince everybody that she's fine and get her out of here.
Herkesi bir ikna etsin iyileşip buradan çıkınca harika bir hekim olacak.
Listen, we've got to get out of here and get some batteries for that amulet.
Buradan çıkmalı ve muska için pil bulmalıyız.
Why don't you just admit that you made a mistake and get the hell out of here?
Niye bir hata yaptığınızı kabul edip buradan gitmiyorsunuz?
I believe, son, that's code for "Let's get out of here."
Sanırım bu şifreli olarak "Buradan çıkalım" anlamına geliyor.
Uh, that's a good idea. Let's get you out of here.
İyi fikir, hadi buradan çıkalım.
Get that bitch out of here.
Götürün o kancığı buradan.
There is no way that you get to waltz out of here when this whole stupid night was your idea.
Bu aptal geceyi düzenleme fikri senden çıkmışken, buradan öylece çekip gidemezsin.
You made me a promise. You said that we were gonna get out of here.
Beni buradan çıkartacağına söz verdin.
Cos if we don't get in that room, we're not getting out of here.
Çünkü o odaya giremezsek, buradan kaçamayız.
Get all that hoity-toity furniture out of here.
Şu süslü püslü şeyleri buradan götürün bakalım.
I'm a cop, so get that light out of my face and get out of here.
Ben polisim, çek şu ışığı yüzümden ve siktir git!
I'm not here to hurt anyone and I really do hope this leads to something fabulous for all of us, but it's not easy out there, and I'm sure you can appreciate that a girl has to do what a girl has to do to get by.
Buraya kimseyi incitmeye gelmedim. Bunun hepimiz için iyi şeyler getirmesini umuyorum ama dışarısı hiç kolay değil. Bir kızın yaşaması için yaptıklarını takdir etmelisin.
So... maybe you should pick some wildflowers from around here I think she'd get a kick out of that.
Yani... belki buradan yabani çiçekler toplasan iyi olur, bence onun hoşuna gidecektir.
If they get here in two hours or two days, it doesn't change the fact that we're out of options.
Buraya iki saat ya da iki gün içinde gelebilirler, gerçek şu ki seçeneğimiz kalmadı.
Do whatever it takes, just tell that something's broken back here, whatever that'll get him out of that cockpit.
Ben burada bozuk bir şey var, her ne onu kokpitin dışına çıkaracaksa.
Or... you can get in that car, get out of here, keep on being lucky.
Veya o arabaya binip buradan gidersin ve sansli olmaya devam edersin.
Since we can't get out of here, that means that wacked out teacher is somewhere around here, placing spells on us!
Buradan çıkamadığımıza göre, bu demek oluyor ki delirmiş öğretmenimiz buralarda bir yerlerde, bize büyü yapıyor!
Get that little jungle thing out of here before he destroys something else.
Başka bir şeyi daha mahvetmeden şu küçük orman yaratığını çıkar buradan.
The only way that we're gonna get out of here alive is if we find the heart, we put out the fire.
Buradan canlı çıkabilmemiz için yapabileceğimiz tek şey evin kalbini bulmak ve ateşi söndürmek.
Yeah, that's Kraut, for "Get the hell out of here."
Evet Almanca, yani "defolun burdan" demek.
Mom, tell Andy to get that thing out of here.
Anne, Andy'e söyle şunu buradan götürsün.
Let's get the hell out of here... and find that guy!
Tüyelim buradan ve o adamı bulalım!
Jess, we need to get that oversized retard the hell out of here.
Tanrım, bu büyük boy çöplüğü buradan dışarı çıkarmamız lazım.
If you don't get the fuck out of here so that I can spend some quality time with my man next, I'm gonna show you my pooter.
Adamımla biraz vakit geçirmem için eğer hemen siktir olup gitmezsen, sana malımı gösteririm.
Some cock stain that we went to high school with showed up to remind us that we're fucking failures so I wanted to get out of here and blow off some steam, if you must know.
Liseye beraber gittiğimiz bir sik lekesi bizim beceriksiz olduğumuzu hatırlatmak için gelmişti, o yüzden ben de buradan gitmek ve öfkemi boşaltmak istedim, bilmek istediğin buysa eğer.
Get that scum out of here before I kick his ass myself.
Şu yüz karasını ben kıçını tekmelemeden önce götürün.
Now, you get out of here and find me that diamond.
Şimdi, defol git ve o elması bul.
Kiana, get that baby out of here.
Kiana, bebeği alıp çık artık.
Is that gonna get us out of here any faster, huh?
Dışarı daha çabuk çıkmamızı sağlar mı bu ha?
Get that camera out of here.
Kamerayı buradan kaldır.
You get out of here with that envelope, and we'll pay you a lot of money.
O zarfla buradan yok olursan... sana çok para veririz.